Cod перевод на английский
939 параллельный перевод
Cod.
Cod.
Hayır.
COD Y : Oh, no.
- Bana mı?
COD Y : Me?
Mektubu verirsen anlarım.
COD Y : Give me the letter, I'll find out.
Merhaba, Ada.
COD Y : Hello, Ada.
- Teşekkür ederim Bay...
COD Y : Thank you, Mr...?
- Buntline?
COD Y : Buntline?
- İyi misiniz hanımefendi?
COD Y : Are you all right, ma'am?
- Yapabileceğimiz bir şey yok.
COD Y : Nothing we can do now, ma'am.
Karanlıkta izlerini süremem.
COD Y : I can't track them in the dark.
Sarı El.
COD Y : Yellow Hand.
- Merhaba, Chips!
COD Y : Hey, Chips!
Bill, senatörün valizlerini alır mısın?
Bill, would you get the senator's bags? COD Y :
- Saha operasyonu mu?
COD Y : Field operations? FREDERlCl :
- Özürlerini ileteceğim.
- l'll carry your apologies. COD Y :
Tütün mü nine?
COD Y : Tobacco, grandmother?
- İyi misin?
COD Y : Are you all right?
Ona gelmiş geçmiş en iyi iz sürücünün adını koyacağız.
COD Y : We'll name him after the greatest scout that ever lived.
- Gitmek istemiyorum.
COD Y : I don't wanna go.
Sarı El!
COD Y : Yellow Hand!
Savaşa gerek yok.
COD Y : There is no need for war.
Neden geri dönüyorsun Sarı El?
COD Y : Why do you turn away, Yellow Hand?
- Kimi, beni mi?
COD Y : Me? chips :
Oğlumu ne öldürdü?
COD Y : What killed my son?
Hiç yanıldığını görmedim.
COD Y : I've never known him to be wrong.
Bayanlar baylar bu gece izlediğiniz gösteri uzun zaman var oldu çünkü sizlerin kalbinde yer buldu.
COD Y : Ladies and gentlemen... ... the show which you have seen tonight...
Bu şovun kostümleri peşin mi ödenmiş?
They sent the costumes for this show COD?
Dan morina ciğerlerini temizliyor, işe ona yardım etmekle başla.
You start helping Dan with them cod livers.
Morina yağını böyle elde ediyoruz.
That's how we get cod-liver oil.
Beni takip ediyorsun çünkü ben morina bulurken... senin tek bulduğun azıcık berbat kalamar.
You're trailing me'cause I can find cod where you can't find half a pound of sick squid.
Bu sığlıkta morina akını var... Walt Cushman'ın haberi yok.
There's a run of cod on this bank that Walt Cushman won't know nothing about.
Morinalar geliyordur.
Cod must be coming.
Morinalar bu sığlığı ringa gibi saracak.
The cod will be covering this bank like herring.
O yılın çoğu zamanında Cape Cod'daydım.
I was down to Cape Cod most of that year.
Cape Cod'da balıkyağı çıkarma işine merak sardım.
I have half interest in a cod liver oil mine down in Cape Cod.
Birkaç çocuk yapacağım, balıkyağı verip diş çıkarmalarını izleyeceğim.
I'll have babies, give them cod-liver oil and watch their teeth grow.
- Balık ve patates.
- Cod and boiled potatoes.
- Balık sever misin?
And do you like cod?
- Balık yağı lezzetli değil midir doktor?
Doctor, isn't cod liver oil tasty?
Profesör Bacino lenfadenitin engellenmesi için bir ölçek kalsiyum ve... ve de balık yağının periyodik olarak alımını tavsiye ediyor.
"Professor Bacino prescribes, for the prevention of lymphadenitis.." ".. a dose of calcium carbonate, and... and.. " ".. the periodic administration of cod liver oil. "...
Tam da öyle.
Either that or a Cape Cod.
Bunlar Cod Burnu'nda yaptıklarım.
These are the things I did in Cape Cod.
Küçük olmalılar çünkü Cod Burnu çok rüzgârlıdır.
There have to be little, there is so much wind in Cape Cod.
Cape Cod burnundaki terkedilmiş bir deniz feneridir.
Its an old abandoned lighthouse upon Cape Cod.
Cape Cod burnunda bir yer. Land's End diye biliniyor.
A place on Cape Cod, called Land's End.
Bir kumpanya oluşturmak ve bu sazanı dansçı mı yapmak istiyorsun?
You want to form the company and make a dancer out of this cod?
Cod Burnu denize bakarken
And Cape Cod looking out at the sea
- Ama teslimatta ödemeli demişti?
- But this is supposed to be COD.
Higgins'e söylerim onlara koruyucu aşı yapar. Verdiğinin iki katı balık yağı içirir.
I'll have Higgins give them a shot of immune serum and double their cod liver oil.
LA jürisine götürdüğüm ödemeli bir paketsin ve bu işten hiç haz almıyorum.
A COD package to be delivered to the LA grand jury... and there's no joy in it.
Şanssızlık, Chips.
COD Y :