Cologne перевод на английский
1,026 параллельный перевод
Hamburg, Bremen ve Cologne'dan çok sayıda mühendisin geldiğini keşfettik.
We discovered that large numbers of engineers... were passing through Hamburg, Bremen and Cologne.
Sabunla yıkanır, kolonyayla tazelenir, parfüm ile de güzel kokarsın.
Soap washes, cologne refreshes, perfume perfumes.
Sakalı parfüm kokardı.
His beard smelled of eau de cologne.
Otel müşterisiyle asansöre bindiğimde, sürdüğü parfümden onun ne kadar bahşiş vereceğini tahmin etmeyi öğrenmiştim.
And in an elevator, I learned to tell the size of a tip by the cologne the guest was wearing.
Kolonyadan başka bir şey içmeyen bir insanın yüz ifadesini taşıyordu.
She wore an expression as if she drank nothing but cologne.
Biftek gibi her an kan içinde. Elinde hep bir bıçak. Bütün parasını parfüme harcıyor.
He's blood-spattered like a piece of meat, always wielding a knife, but he spends all his money on cologne, and bathes in it for her.
Genelde traştan sonra kolonya kullanırım.
I occasionally use a strong eau de cologne after shaving.
- Yeniden Köln'de buluşuruz.
We'll meet again in Cologne.
Köln'de.
Cologne.
Soygunla ilgili haberlerimiz bu kadar. Hoşça kalın.
We report the autobahn from Cologne's sealed off.
Lakin bugün şaşkın ve ürkek halimden sıyrılıp uçurtmayla Köln'e koşuşunun şaşırtıcı görüntüsünü takdir edeceğim.
But today I won't continue being confused and tremulous and admire the dumbfounding prospect of you running to Cologne with a kite.
Oğlum sözümü dinlemiş olsaydı, onu kanatlarım altına alır ve birlikte Kölnümüzün şanlı bacalarıyla düğme ve toplarımızın yapıldığı fırının üzerinde uçardık.
If he had obeyed me, I would have taken him under my wing, and together we would have flown over the glorious smokestacks of our Cologne, the furnace of our buttons and cannons.
Buralardaydım, canım Bay Klotz. Köln'den Bonn'a doğru gidiyordum, dedim ki kendi kendime :
I was in the area, my dear Mr Klotz, coming from Cologne and on my way to Bonn and I said to myself,
- O zaman kolonya olsun.
Then eau de cologne.
Bay Loerke, Cologne'deki bir fabrika için duvar süsü yapıyormuş.
Herr Loerke is doing a great frieze for a factory in Cologne.
- Kolonya... En kalitelisinden.
Cologne... best quality.
Şık biri gibi görünmek istiyorsan... o ucuz kolonyadan başka bir şey sürmelisin.
If you want to make out you're such a fancy dude you ought to wear something besides cheap Jockey Club cologne.
- Eşin nerede şimdi?
- Where is your wife, now? - In Cologne.
Kokun.
You smell of cologne.
Erkek parfümü. "Onun için."
Cologne for men. "For Him."
Evet, ondan sonra da kolonya sürüyorsun.
And then you put on some cologne.
Bonn, Koblenz, Mainz, ve tabiî ki Köln.
Bonn, Koblenz, Mainz and, of course, Cologne.
GEE ilk olarak Köln saldırısında kullanıldı.
GEE was first used at Cologne.
30 Mayıs 1942 gecesi 1.046 uçak, Köln için havalandı.
( narrator ) On that night, May 30, 1942, 1,046 bombers took off for Cologne.
Ufak çaplı olaylara maruz kalmıştık. ( Albert Speer, Silahlanma Bakanı ) Haberlerde, 1.000 uçağın Köln'e saldırdığını öğrendiğimde çok şaşırmıştım.
We were only used to smaller attacks, and when I got the news that about 1,000 bombers were attacking Cologne, it was incredible.
Helena Rubenstein'in losyonunu sürüyorum.
I'm dripping with Helena Rubenstein's eau de cologne for men.
Kolonya seni ferahlatacak, Luisito.
The cologne will freshen you up, Luisito.
Burası asker kerhanesi gibi kokuyor.
There's no need to explain anything, Staff-captain. It stinks of cologne in there like in a soldiers'whorehouse.
Şimdiden, Duesseldorf ve Cologne'da sergi açması için davetler aldı ve evini Almanya'ya taşıması için Berlinli entelektüeller tarafından ikna edildi.
Already he has received invitations to exhibit in Düsseldorf and Cologne and he has been prevailed upon by the Berlin intellectuals to make his home here in Germany,
Kolonyanın pek faydası olmaz.
Cologne won't help you.
Bayan K. Blum, Hochkeppelstr. 7, Cologne 1.
Mrs. K. Blum, Hochkeppelstr. 7, Cologne 1.
Geçen yıl Cologne Almanya'daki şu uçak kazasını hatırlıyor musun?
You know that plane crash in Cologne, Germany last year?
Sırf Metropolitan Galerisi skandalıyla bağlantını örtbas etmek için... yüz insanın ölümüne sebep olduğun... Cologne, Almanya'daki şu uçak kazasından beri.
Ever since that plane crash in Cologne, Germany... when you caused a hundred people to die... just to cover up your link with the scandal at the Metropolitan Gallery.
Kolonya?
Cologne?
Nuremberg, Leipzig ve Köln'ü unuttun.
You forgot Nuremberg, Leipzig and Cologne
Peki ya Leipzig ve Köln?
And Leipzig and Cologne?
Farklı bir koku alsam tercihini değiştirir mi acaba?
Do you think, if I bought him another kind of cologne, that he would switch?
Bana 68 95 27 numarayı bağlar mısınız Köln, Almanya.
Could you get me 68-95-27 in Cologne, Germany?
Evet, Köln'den yarın akşam ekspresiyle ayrılıyorum.
Yes, I'm leaving Cologne tomorrow night on the express.
- Köln'e sık tren var mı?
Are there lots of trains to Cologne?
O zaman Köln üzerinden gitmek zorundayım.
Then I'll have to go via Cologne.
Bu onun sürdüğü parfüm.
It's that cologne he wears.
Biraz parfüm sür... ve biraz şarap iç.
Put on a little cologne, and make sure you drink some wine
Sence Köln'de şekerleme mi yapıyoruz?
You think we -'re taking a nap in Cologne?
- Süründüğün kolonya harika. - Teşekkür ederim.
- That's great cologne you're wearing.
Beni pahalı kolonyayla sırılsıklam et Ve nedenini de sorma
Just drench me in rich cologne And don't ask me why
Bütün ihtiyacım hergün bir temiz gömlek ve bir damla kolonyadır.
All I need every day is a clean shirt and a drop of cologne.
Cologne'ye bir hızlı tren var her cumartesi sabah 5 : 33'te.
There's a fast train to Cologne at 5 : 33 every Saturday.
Losyonunuz güzelmiş. Mükemmel.
Nice cologne, sir.
Ama senin benim gibi insan bunlar. Git git.
He doesn't go to the barber or wear cologne, but he's a man like us.
Hatta bana, ringa balığı kokulu kolonya getirdi.
Do you know, he even bought me herring-scented cologne? Oh, really?