Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ C ] / Committee

Committee перевод на английский

5,466 параллельный перевод
Bay Carson'ın komitemizin başkanı olmasını istiyoruz.
We'd like Mr Carson to be Chairman of our Committee.
Bunlar komitenin seçimi ve onlar da sizi seçti.
It's the Committee's choice, and they've chosen you.
Carson, Leydi Mary Anıt Komitesi'nin başında olduğunu söyledi.
Carson, Lady Mary tells me that you're to lead the Memorial Committee.
Sizi komitede istememeleri yazık.
It's a pity they didn't want you on their Committee.
Lord Hazretlerini komitede istiyorlar.
They do want His Lordship on the Committee.
Bir çok politik analist Saray Yargı Komitesi'nin iddianamelerinin duruşma başlatacağını öngördü.
A number of political analysts predict that the House Judiciary Committee will commence with hearings on Articles of Impeachment.
Komite sizin gibi medyadaki kişilerce geliştirilmiş bir hipotez yüzünden kendini harekete geçmek zorunda hissediyor.
The committee feels compelled to act because of hypotheses advanced by those in the media, such as yourself.
Yargı Komitesi'nde olanlar maskaralık.
What's happening in the Judiciary Committee is a farce.
Ki bu korkunç bir şey, komite ya da özel savcı soruşturmadaki ifadeleri almayı bitirmedi.
Which is egregious, since the committee hasn't stopped hearing testimony, nor has the special prosecutor completed her investigation.
Ama aktif bir şekilde Başkan'ı savunursan Yargı Komitesini ikna etmede...
But if you come out vigorously in defense of the president, it might convince the judiciary committee- -
Hill'deki kaynaklarımın bana Yargı Komitesinin başka bir tartışmayı daha atlayabileceklerini söyleyerek başlamak istiyorum.
I have to begin by saying that sources on the Hill are telling me that the Judiciary Committee may bypass debate altogether.
Komitedeki hiç kimse o konuda kayda geçmedi.
No one on the committee has gone on record about that.
Şimdi de Başkanlık makamı teklifini sunması için komiteye sözü bırakıyor.
The chair will now entertain motions from the committee.
Komitenin bu önerisine itirazı olan var mı?
Are there any objections to bypassing debate in this committee?
Bu komite iddianameyi Saray'a yöneltiyor.
This committee officially recommends articles of impeachment proceed to the House floor.
Birkaç kuruntu götoştan oluşan bir kurul buna katılmadı. Ben de onlara katılmıyorum.
Some committee of fancy assholes disagree.
Disiplin kurulunda bir arkadaşım var.
Oh, I got a buddy on the disciplinary committee.
Mezunlar komitesindeyim ve benden şaperonluk yapmamı istediler.
I'm on the alumni committee, and they asked me to chaperone.
Ama yönetim kurulu bizi etik olmamakla suçladı.
But an oversight committee declared us an ethical failure.
İçecek bütçesi ayarlanmıştı ama o komitide ben yoktum.
There was a refreshments budget but clearly I wasn't on that committee.
Yeni müdür için arama komitesinde öğretmenleri temsil etmem istendiğini sana söylemek istedim.
I, um, wanted to let you know that I've been asked to represent the teachers on the search committee for the new principal.
Ve bu arada bil bakalım kim yeni müdür için arama komitesinde?
Speaking of which, guess who's on the search committee for the new principal?
Araştırma komitesindekilerin son görüşmeleri yarın olacak. - Umuyorum ki en kısa sürede.
Well, the final interviews with the search committee are tomorrow, so soon, I hope.
Sakin ol anne. Ben arama komitesinde değilim.
Ok, relax, Mom, I'm not part of the search committee.
Çocuklar değil arama komitesindekiler.
Not the kids, the... the search committee.
Dr. Papanikolau, açık konuşursam... Williams Prize için komitede yetkilisiniz, değil mi?
Dr. Papanikolau, if I may speak frankly, you chair the committee for the Williams Prize, correct?
Belki de bunları Williams Prize için komiteyle paylaşmak istiyordur.
Maybe he wants to share them with the committee for the Williams Prize.
Bayan Duncan seni liderlik komitesine başkanlık etmesinden konuşurken bıktırdı mı?
Mrs Duncan's been bending your ear about her chairing the leadership committee?
O komiteyi senin yönetmen gerekiyordu.
You were supposed to be supervising that committee.
Atrian ilişkileri komitesi bunu bir sır olarak tutuyor.
Well, the Atrian Relations Committee is keeping it under wraps.
- O para yüzünden istihbarat birimindekiler sorular sormaya başladı.
That money has people on the intelligence committee asking questions.
Birisi park edilmiş arbanın altında süründüğünde bunun bir karşılama komitesi olmadığını anlayacak kadar uzun yaşadım burada.
I've been down here long enough to know that when someone crawls under a parked car they're not a welcoming committee.
Adam okuldaki babalardan biri ve biz aynı gönüllülük komitesindeyiz bu yüzden biraz fazla zaman geçirdik birlikte ve de arkadaş olduk. Bir şey yapmayı... düşünmedim ama...
There's this guy who's a dad at the school, and we're on the same volunteer committee so, you know, we've been spending a bunch of time together at that, and we've become friends, and I did not intend
Julia'yla birlikte yeşil denetim komitesinde.
He's on the green police committee with Julia.
Etik kurulunda yerine tanıklık etmemi istiyorsun ve bunu kuruldan yarım saat önce sesli mesajla söylüyorsun.
You need me to testify on your behalf before the ethics committee and you leave me a voice mail an hour before it's happening.
Birlikte sürdürülebilirlik komitesinde çalışıyorlar.
They're on the sustainability committee together.
- Bu komiteyi kimse seçmez.
- No one picks that committee.
Ruh Köpeği Komitesi haftalar önce kararını verdi.
The spirit dog committee ruled on that weeks ago.
Komitenin önüne çıkıp yardırmak için sabırsızlandığını biliyorum, ama takım ruhuyla, tek taraflı olarak Stu'yu emeklilikten geri getirmeye karar verdim.
I know you were excited to get in front of the committee and rip it, but in the spirit of teamwork, I unilaterally decided to bring Stu out of retirement.
Ben de yahni sunumumu yapacağım, bakalım komite hangisini sevecek.
I'm still doing my stew presentation, and we'll see which one the committee likes.
Bayan Knope, bu komiteyi her zaman doğru yöne yönlendirdiniz.
Miss Knope, you've always steered this committee in the right direction.
Ayrıca son ama kesinlikle önemsiz olmayan yarınki fuarda baş hakem olmayı kahramanca kabul eden Ulusal Yürütme Komitesi'nden Bayan Cholmondeley-Carter.
And last but certainly not least, Mrs. Cholmondeley-Carter, from the National Executive Committee who has heroically agreed to act as head judge at tomorrow's fair.
Loomis ve Okul Komitesi ile de böyle mi dans ediyordun?
Is that how you danced for Loomis and the school committee?
Şeydeki bir bakan için çalışıyor İstihbarat Komitesi'ndeki.
He works for a congressman on... the... Intelligence Committee
Sırf yaptığın o boktan hareket için parlamento komitesinde kapalı kapılar ardındaki bir toplantıya çağrılmak üzereyim.
I'm about to be called to testify before a closed-door congressional committee thanks to the shit you pulled.
Ben araya girmesem, teftiş komisyonu geçen hafta kanuni yollara başvuracaktı.
But last week, the inspection committee was going to take a legal action. if it weren't for my intervention.
Burası da teftiş ve takip odası. Komisyonlar burada toplanır.
And this is the room for inspection and following up, where the committee meets.
Komisyondan sonra tabii.
After the committee, of course.
Komisyon yarından itibaren üç hafta boyunca durumunu takip edecek.
The committee will follow up your case for 3 weeks, starting tomorrow.
Şerif, kısa süre sonra komisyonun karşısına çıkacaksın.
Sherif! , after a moment you will meet with the committee.
Sence komisyondakiler filmlerdeki klişe semptomlarla numara yapan bir doktora inanır mı?
Do you think that the committee will believe a doctor faking some cliched symptoms from the movies.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]