Coral перевод на английский

Yemin ederim, Coral.

I swear, Coral.

Benim adım Coral, Nico'nun kız kardeşiyim.

I'm Coral, Nico's younger sister.

- Coral geldiğinde bir çocuktu, benim gibi.

- Coral arrived as a child, as I did.

Coral.

Coral.

Sen de söyle, Coral.

You sing too, Coral.

Coral, ayinden sonra, neden postanedeki şu işle ilgilenmiyorsun?

Coral, after mass, why don't you take care of that business at the post office?

Onu sustur, Coral.

Shut her up.

Özür dilerim, Coral.

I'm sorry, Coral.

Coral, sevgilim.

My dear Coral.

Coral, bırak onları.

Coral, let them.

Dünya'nın en büyük mercan alanlarından birine dönüştü, Binlerce farklı deniz canlısı türüne ev sahipliği yaptı.

It became one of the world's largest coral reefs, home to thousands of different marine species.

- Birisi, bir dalgıç, şu anda... Fiji adalarındaki mercan kayalıklarında Frank Baron'un çok özel balığını arıyor.

- Somebody, some scuba diver in Fiji... is just combing the coral reefs looking for Frank Barone's very special fish.

7 metre mercanın altında gömülü.

buried under about 8 yards of coral.

Pasifikte mercan her yıl 2,5 santim büyür.

Pacific coral grows an inch a year.

Bu mercan daha çabuk büyümüş olamaz mı?

There's no way this coral could've grown faster than an inch a year?

Yer yer mercan.

Intermittent coral.

Mercanları uçurmak için patlayıcı koymuşlar.

They had explosives down here to blow up the coral.

DaIgaya 40 metre civarındayken girip aynı ivmeyi yakaIıyorum, ve derinIik buIanık ortamda 80 metre civarında oIuyor.

So I take off from a 30-foot wave, impact the water, and hit the bottom, which is about 40 feet deep, on jagged coral.

Balıkçıların alacakaranlıktaki kızıl mercanları gibi.

Red as coral the fishermen found.

Yani... Bilirsin işte.

Well, like certain kinds of coral.

- İstediğin mercanı buldum.

- I found the coral you wanted.

Kırmızı yakıştı.

That coral looks good.

Evet, işte bunlar mercan yılanları.

Ah, yes, this is what we call a coral snake.

Onlar için tek gerçek güvenlik mercan kayalıkları arasındadır.

The only real safety is amongst the crags of coral.

Şu anda, adaların çevrelerindeki mercan resifleri yavru 0phthalmosaurus'larla doldu.

By now, the coral reefs around the islands are full of baby 0phthalmosaurus.

Yavru 0phthalmosaurus'ların çıkık dişleri mevcut. Bu onların sert avlarıyla başa çıkabilmelerini sağlıyor mercanlar arasında buldukları.

Baby 0phthalmosaurus have prominent teeth, allowing them to cope with the tough prey they find among the coral.

Bir mercan başı bu yavruya geçici bir barınak sağlıyor.

A head of coral provides a temporary refuge for this pup.

Şu su yüzeyindeki mercanlara in.

Land on that coral reef.

Mercan resiflerinden kıyı mangrovlarına, yoğun tropikal ormanlardan yüksek ormanlara kadar Yeni Gine inanılmaz geniş doğal bir yaşam alanına sahiptir.

New Guinea has an incredible range of habitats from coral reefs to coastal mangroves dense tropical jungle to high mountains

Mercan kolyenizi Cinzia'ya verdim.

I gave your coral necklace to Cinzia.

Midway, Hawaii'nin savunması için önemli birkaç atolden oluşuyordu.

Midway was a pair of tiny coral atolls vital to the defense of Hawaii.

Her yerde görünen küçük mercan dağları vardı.

There were little coral mountains sticking up all over.

Bence, iyi bir dans grubu.

Oh, we've a good coral...

Akademide ki ilk yılımda Coral Denizi'nde ki sıfır yerçekimi eğitiminden sonra... bu korkumu yendim.

It wasn't until my first year at the Academy, after I went through zero-G training in the Coral Sea... that I finally got over it.

Mercan bahçesi.

It's the coral gardens.

Bununla çok yakından ilişkili ve bu numune 700 yaşında.

It's like a black coral. It's closely related, and this specimen is 700 years old.

Tehlikede olan yalnızca derinler değil. Mercan resifi gibi sığ su ortamları da zor dönemlerden geçiyor.

It's not just the deep that's in danger, Shallow water habitats like coral reefs are having a hard time, too,

Sorun, kısmen resif balıklarının artan ticareti ardında yatan ise genellikle, orfoz mercan alabalığı ve lapin gibi lüks balıklara olan pazar talebi.

Part of the problem is the growing trade in reef fish, and it's often the market demand for luxury fish like groupers, coral trout and wrasse that's behind the problem,

Bir zamanlar yerli insanlar için ana besin kaynağı olan mercan resiflerindeki balıklar şu anda dünyanın dört bir yanındaki büyük şehirlerde seçme yiyecek olarak rağbet görüyor.

Fish on coral reefs that were once a staple food for local people, are now in high demand as a delicacy in major cities around the world,

Stoklar tükendikçe, balıkçılar gittikçe daha da uzaktaki mercan resiflerine gitmek zorunda kalıyorlar.

The fishermen are having to go to coral reefs further and further afield as stocks dry up,

Mercan resifleri, okyanuslarımızda en çok çeşitliliğe sahip topluluklardır.

Coral reefs are the most diverse communities in our oceans,

Ama şu an mercanların kendisi insanların tehditi altında.

But now the coral itself is under threat from man,

Sonraki hayatlarını mercan resiflerinde ya da açık denizde geçirirler.

They spend their later life on coral reefs or in the open sea,

Robert, okyanuslarımızın yüzde 10 ile 20'si arasında bir kısmının yasaklı bölge olması gerektiğini ve derin deniz, mercan resifleri, mangrovlar gibi değişik deniz ortamlarını barındıran büyük alanlar ile ana üreme bölgelerini korumamız gerektiğini düşünüyor.

Roberts believes that between ten and 20 per cent of our oceans should become no-take zones, and that we should protect large areas of different marine habitats - the deep sea, coral reefs, mangroves, as well as key spawning grounds,

"Mercan, inci, midye..."

¡ °... coral, pearl, shell amber... "

Boş verin mercan kayalıklarını!

Fuck coral reefs!

Mercanlarda da aynı şekilde.

Coral's the same.

İnce bir dokungacını çıkarır ve yanındaki mercanı öldürür.

It sticks out a thin tentacle and kills the coral next to it.

Mercan yılanı tarafından ısırılırsan saniyeler içinde ölürsün.

One bite from a coral snake and you're dead in seconds.

Mercan yılanları yakınlarda değiller.

Coral snakes are far more frightened of us.

Coral mı?

Coral?