Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ C ] / Correct

Correct перевод на английский

13,840 параллельный перевод
Doğrudur.
That's correct.
Sonra Cobblepot ve adamlarının peşine düştünüz değil mi?
You then pursued Cobblepot and his men, correct?
Sıvı helyum ve gliserol kriyoprotektan arasında doğru bir oran kurmalıyım.
I need to find the correct ratio of liquid helium to glycerol cryoprotectant.
Soyadınız nasıl okunuyor?
What's the correct pronunciation of your last name?
Doğru.
Correct.
- Doğru.
Correct.
Doğru cevap!
Correct!
Eğer haklıysam, bunun içinde, birinci anahtar vardır.
- So if I'm correct, this should contain... key number one!
Yanılıyorsam düzelt, suçlularla takılan suçlular, şartlı tahliyeyi ihlâl eder. Bunun anlamı da Ozerov'un evini arayabiliriz.
Correct me if I'm wrong, but consorting with known felons is a parole violation, meaning we have grounds to search Ozerov's home.
Peralta iğrenç bir şekilde anlattı ancak haklı.
Peralta is gross, but correct.
Vazifemiz, canım, kontun hatasını düzeltmek.
Our duty, my dear, is to correct the Count's mistake.
Doğru, efendim.
That's correct, sir.
Ama gerçek tarafından bakarsan, o şeytan dünyayı ele geçirecek.
The other, correct way, is that evil's gonna take over the world.
Evet ama hepsi bitti.
Is that correct?
Schweikart Cokely, HHM'e olan borcunu ödeyip seni 2 yıl sonra ortak yapacak, doğru mu?
Schweikart Cokely will pay your debt to HHM and make you a partner in two years. Correct?
1216, doğrudur efendim.
1216... that's correct, sir.
Tekrar kontrol etmeniz halinde doğrusunun 1216 olduğunu göreceksiniz.
I think if you double-check, you'll see that 1216 is correct.
Öyleyse doğru adres, niyet mektubunda yazdığı gibi 1261 mi?
So the correct address the one that appeared in the notice of intent, the 1261?
Bu durumda başvurumuzu doğru adresi içerecek şekilde düzenleyebilmemiz için sizden yalnızca birkaç dakikalık bir erteleme talep ediyorum.
Uh, uh, uh, ‭ we'd like to request a, um, an adjournment of just a few minutes so that we can amend the filing to reflect the correct address.
Ayın 18'inde, takribi sabaha karşı, bu kişi buradaymış, doğru mu?
Um, on or about ‭ the morning of the 18th, this person was here in this shop... is that correct?
Kazanacağız, değil mi?
We will win the day, correct?
Daha önce kardeşinizi bıçakladığınız olmuştu, değil mi?
Now, you've stabbed your brother before, correct?
Doğru, evet.
I believe you're correct, yes.
- Aynen öyle.
That's correct.
- Sağ elinde bir 45'lik silah ile değil mi?
And saw that the assailant had been neutralized. With a sig 45 in his right hand? - Correct.
Çok büyük bir hata yaptım ve benden nefret etmekte haklısın.
I made a huge mistake, and you are correct to hate me.
Umarım haklısındır.
I hope that you are correct.
Üzgün hissetmek doğru tepki.
Feeling sad is the correct response.
Doktor Shapiro haklıydı.
Doctor shapiro was correct.
Doğru.
That's correct.
Doğrudur, Académie de Clown Français.
That's correct, at the académie de clown in Francois.
Lipocite'nin beyindeki etkilerini doğruluyor musunuz?
Lipocite acts on the brain. Is that correct?
Tek bir açıklama yaparsın, Bir haince iddiayı düzeltiyorsun, Hepsi bu.
You make one statement, you correct one nefarious allegation, that's it.
Doğru DNA kombinasyonuna sahip tek bir çocuk başlangıç olabilir.
One child with the correct combination of DNA could be a start.
- Doğru.
- That's correct.
O da bunu inkar etmedi.
he never bothered to correct rne.
Her zaman hata gidermeye çalışıp birbirleriyle konuşup alıştırma yapıyor ve böylece kendilerini daha insani yapmaya uğraşıyorlar.
They're always trying to error correct. Make themselves more human. When they talk to each other, it's a way of practicing.
Düzgün giyinmeyi bilirim.
I always dress correct.
Doğru.
Man : Correct.
- Doğru.
- Correct.
Doğru, yasal bir işlemdi.
That's correct. A legal transaction.
- Aynen.
- Correct.
Sukh kılıcını çekmekte haklı.
Sukh is correct to draw his weapon.
Senin zamanında efsaneler olmayabiliriz Captain ama kendi kaderlerimize kendimiz karar vereceğiz.
Dr. Palmer is correct. We may not be legends in your time, Captain, but we are going to decide our own fates.
Ofis müdürüydün değil mi?
You're office manager, correct?
Doğrudur.
You are correct.
Doğru cevap aslında...
The correct answer is... shh...
Size nasıl yardımcı olabilirim?
Yes, that is correct.
- Doğru.
That's correct.
Evet, doğru.
Yes, that's correct.
Dogru.
Correct.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]