Couple перевод на английский
58,868 параллельный перевод
Olur tabii, Ed Birkaç dakika yerime bakar mısın?
Oh, OK, right. Ed? Can I have a couple of minutes?
İkisi de içince sapıtan okul serserilerinden halliceler.
They're just like a couple of drunk school kids.
Anlaşılan Mary birkaç günlüğüne Bostona gidiyor.
Looks like Mary gets to go to Boston for a couple days.
Frank ve Fred'den sonra diğer kankam Roberta, bizden birkaç kapı ileride yaşıyor.
My best friend other than Frank and Fred is Roberta... who lives a couple houses away. Really?
Siperlerden 100-200 metre uzakta.
Couple of 100 yards across the field.
Kapıdaki bir-iki korumanın dikkatini dağıtsak yeter.
I see only a couple of guards in the door to distract.
Affedersiniz, zor günler geçiriyorum ve problem çıkarmak istememiştim.
Sorry, I have had a long couple of days, and I don't mean to cause any problems, okay?
Bir kaç dönüş yapman gerekiyor.
You need to make a couple of turns.
Evet, birkaç gün önce aradım ama beni geri aramadılar.
Yeah, I called them a couple days ago and they haven't called me back.
Son birkaç gün bazı şeyleri çok ciddi düşündüm.
It's just the past couple days has just really got me thinking.
Ama boş birkaç dakikam var.
But I've got couple of minutes to spare.
Evet sadece bir kaç sokak ötede.
Yes, it's just a couple blocks that-a-way.
Telefonu kapalı, mesaj kutusu bir kaç gündür dolu.
Phone is off, mailbox full for a couple days now.
Bir iki hafta önce Mumbai'de otelimde, gecenin bir yarısı ter içinde uyandım.
Couple of weeks ago in my hotel in Mumbai, I woke up in the middle of the night soaked in sweat, didn't know where I was.
Bu seviyeyi geçince biraz daha uyuşturucu alıp bu güzellerle biraz daha sevişeceğim ve sonra da 16 saat uyuyacağım.
And after i beat this level, I'm gonna do more drugs, have more sex with this very attractive couple, and then sleep for 16 hours, so pencil you in after that.
Ve sonra her hafta birkaç tane tekila bira.
And then a couple bottles of tequila every week.
Bak, sigorta şirketi ödemeyeceklerini söyledi birkaç şey halledene kadar.
Look, the insurance company said they won't pay until you get a couple things sorted out.
Birkaç şilininiz daha yok muydu?
Are you short of a couple of shillings?
Dolphin'e gelirken yanında birkaç kız getirmelisin.
You may need to bring a couple of girls to the Dolphin with you.
Silah patladı ve çok korktum. Ama Dougiem güzel bir karate hamlesiyle adamın gırtlağına geçirdi ve ben de birkaç yumruk attım.
The gun went off, and it scared me, and my Dougie, he gave him a good old karate chop in the throat, and I punched him a couple times.
- Birkaç dolar istiyorum sadece.
I just want a couple of dollars.
- Birkaç dolar istiyorum be. - Olmaz.
Just want a couple of dollars.
Birkaç hafta önce getirdiler.
They brought it in a couple weeks ago.
Birkaç haftadır kızın peşindeydi.
He's been on her for a couple of weeks now.
Küçükken beni birkaç kez içeri sokmuştu ama tek hatırladığım bir sürü makine olduğu.
Took me inside a couple times when I was little, but all I remember is lots and lots of machines.
Hayır, birkaç gündür görmedim.
No, not for a couple of days.
Bizimle gelecek.
He's gonna be tagging along for a couple days.
- Birkaç şey söyleyeceğim.
- A couple of things.
Alt tarafı birkaç hata yaptın Maddy.
Maddy, you made a couple of mistakes, that's all.
Teksas'ta hala halletmem gereken birkaç iş var.
I've got a couple things I gotta tie up still here in Texas.
- Birkaç dakika.
- A couple minutes.
İnanamıyorum bir kaç gün yoktum, her yer darmadağın olmuş.
Can't believe I'm gone a couple days, the whole place falls apart.
Allie, bu FBI anlaşmasını bu iş bittiğinde ikimiz sıradan bir çift olabilelim diye kabul ettim.
Allie, the only reason I took this fbi deal. Was that you and I could be together. By the end of it like a normal couple.
Takımımıza bu sabah katılan iki arkadaşımız var.
Uh, we have a couple of new team members to welcome this morning.
Görünüşe göre antikacımız başka işler de karıştırıyormuş.
Looks like our antique dealer had a couple of sidelines.
Chloe ve diğer samimi arkadaşları partiye gelmediler diye.
And that's because chloe and a couple of other favorite friends weren't there.
Birkaç gün önce beni terk edeceğini söyledin.
A couple of days ago, you said that you would leave me.
Bir çiftle ilk tanıştığımda, onları cinsel münasabet halinde hayal ederim.
When I first meet a couple, I visualize them fornicating.
Birkaç saat içinde yoğun bakımdan çıkarırız. O zaman ziyaret edebilirsiniz.
We'll bring him down to the ICU in a couple of hours and you can visit him there.
Ama yalnızca sen geldin. Dolayısıyla yarınızı tedavi ediyorum.
And only you showed up, so I'm treating half the couple.
Adamla konuşuyordum da meğer tüm bu eşyalar oğlunu birkaç yıl önce uçak kazasında kaybetmiş bir aileye aitmiş.
Just talking to the guy. It turns out that he got all this stuff from a family whose son died in a plane crash a couple of years back.
Birkaç gün erken çıkıyorsun.
You'll be getting out a couple of days early.
Sizden bir çift olarak nefret ediyordum bu yüzden, ona bakışın yüzünden.
I hated you guys as a couple because of this, the way that you looked at her.
Gurur duyulacak bir çiftiz.
We're a couple of swells.
Gerçek şu ki, meselesinde bunu düşünmemiştim Birkaç hafta, bir ay, Burada duracağım
The truth is, I didn't think that in the matter of a couple weeks, a month, that I would be standing here talking about a woman that I truly loved.
Üzgünüm, kaba bir iki gün geçirdim.
I'm sorry, had a rough couple of days.
Bence biri gitti, sirada birkac yuz bin daha var.
I say, one down, a couple hundred thousand to go.
- Yok artik! Acik renkli tenler yuzlerce yildir tercih edilen seydi.
Fair skin has been in favor for the past what, couple of hundreds of years...
- Fevkalade. - Ikiniz cok sirin bir cift olmussunuz.
You two make a lovely couple.
Dinleyin Bayan Baskets, Biliyorum sadece birkaç hafta oldu..
Listen, Mrs. Baskets, I know it's only been a couple of weeks...
Kraliyet çifti olarak krallık gezilerine devam edip Aladdin ve Yasemin ile birklikte yemek yediler.
Reporter : As the royal couple continues their tour of the kingdom, they dined with Aladdin and Jasmine.