Crazy перевод на английский
77,858 параллельный перевод
İkincisi bu delice, çünkü o bağı kırabilecek tek kişi Kai,... ve o da yıllar önce öldü.
Second of all, it's crazy, because the only person who could break that link is Kai, and he's been dead for years.
Katılmayacaksın biliyorum ama Mystic Falls'tan ayrılmanın çözüm olduğunu düşünüyorsan delisin.
I know I don't get a vote, but you're crazy if you think leaving Mystic Falls is the answer.
Ayrılmayı teklif eden onlar olsa bile insanlar sevdikleri için delice şeyler yapabiliyor... Olmaması gerektiği halde hâlâ onlara karşı hisleri olsa dahi.
And people will go to crazy lengths for the ones they love, even if they're the ones who suggested the split... and still have feelings, even though they shouldn't.
Bunun gizli psikopatı ortaya çıkarıp saçma bir şeyler yapmaya zorla...
I mean, surely this won't force the psycho underground, it won't cause him to do anything crazy...
Bu çok çılgınca.
This is crazy.
Peki ya bu acayip yanık izleri?
Come on. And these crazy burn marks?
Dinle bu Cass'in hatası değil cennetin Nephilim ile ilgili aptal kuralları var.
Agreed. Listen, it's not cass'fault that heaven has these crazy rules about nephilim.
Bu uzun çılgın yolculuğun her adımında bizimle birlikte oldun.
And you have been with us every step of this long, crazy thrill ride.
Ne kadar çılgın olursa olsun asla geri çekilmedin.
And no matter how crazy it got, you never backed down.
Ama bir ay, bir yıl sonra zamanını bu duvarlara bakarak geçireceksin. Sadece sen ve hiçlik olacak. Gerçek biri ile konuşmak için delireceksin.
But after a month, a year, you spend enough time staring at these walls, just you and all that nothing, you'll get so crazy to talk, to see someone real, you'll tell me exactly what I need.
- Bu delilik.
This is crazy.
O deli adamın neden bahsettiğini kim bile bilir ki.
Who knows what that crazy man was talkin'about.
Dediğim gibi çılgınlar.
Like I said. Crazy.
Evet ama bu delice çünkü ısırılmış olması gerekiyor.
Yeah, no, but that'd be crazy because that means she would've been bit.
Çılgın sürtük bana bira fırlattı.
Crazy bitch threw a beer at me.
Ayı çıldırıyor ve bu adamlar...
This bear goes crazy on these guys, and he j...
Çünkü çıldırmaya başlıyorum.
'Cause I am gettin'stir crazy.
Deli biri gibi konuşuyorsun.
You sound crazy.
Dostum, bu dağcı Deli gibi güçlü gözüküyordu.
Dude, this hillbilly was, like, crazy strong.
Arkadaşlar, benzin istasyonundaki çılgın adam.
Guys, it's the crazy dude from the gas station.
Çılgınca birşeyler oldu galiba.
Must've been pretty crazy there, right?
Yoksa niye kadınların ikizleri hakkında aptalca bir şarkıyı Katrina Kasırgası'nı David Copperfield gösterisi sanan deli bir adamla söyleyeyim ki?
Why do you think I'm up here singing this stupid song about women's chunky Charlies with a crazy man who thinks Hurricane Katrina was a David Copperfield illusion?
Deli, sarhoş şoför.
Crazy drunk driver.
Tabii öyle demiştir, değil mi?
Munk said she was depressed. She was drinking and saying crazy stuff.
Onu unutma.
He cut off the crazy guy's head!
Blue Fox'da çalışan paralı askerden de mi çılgınca?
I think it's crazy.
Önceden her şey çılgınlaştığında bir şey beni mantıklı tutardı... Dayandığım bir şey... Tüm zaman boyunca...
When everything went crazy before, the one thing that kept me sane, that I clung too all the... all the time...
Tamamen tamamen çılgına dönmüştü.
Completely... completely crazy.
Manyağımız çok kuzen.
Yeah, crazy world, cuz.
Lütfen, şuan buradayım çünkü şerifi sis hakkında uyardığımda deli olduğumu düşündü.
Please, I'm just here because the Sheriff thought I was crazy when I warned them about the mist.
Orada pestilini çıkarırlardı.
Those boys down there would've spread you out like my crazy aunt's quilt.
- Evet, çok saçma.
- Crazy, right?
Babam yıllardır senin götünü kolluyor. Sen şimdi ona gammaz mı diyorsun?
I mean, all these years my father carries your crazy ass, you're implying he's some kind of rat or something?
Saçmalama, Scotty.
That's crazy, Scotty.
Biri sakat, diğeri kafadan kontak iki kardeş Hollywood'ta uğraşıp, didiniyorlar.
A cripple and her crazy sister battling it out in their Hollywood home.
Ulan delirdin mi?
Are you fucking crazy? !
Delirdin mi?
Are you crazy?
" Kadın çıldırmış.
" The woman is crazy.
Efendim, aptalca hikayeler için biri olmadığımı biliyorsunuz.
Sir, you know I'm not one for crazy stories.
Kafayı yemişsin.
You're crazy.
Saçma gelebilir, ama görünüşe göre çılgın bir dünyada yaşıyorum.
Sounds crazy, but apparently I live in the world of crazy now.
Ufak motorlardan süren manyak bir kadın bizi tren istasyonunda kovalamıştı.
And that crazy old lady on the scooter... Oh, yes! Yes!
Hiç delilik yok mu bunda?
Nothing crazy about that, huh?
Ben deli değilim!
- Schizo--... it wouldn't take away from the fact that the defendant - - i am not crazy!
Deli değilim.
I am not crazy.
"Ben deli değilim, 1216 işte, Magna Carta'dan bir yıl sonrası."
"I'm not crazy. It's 1216, " one after Magna Carta. "
Çok acayip ama her şey Irene'e bakıyor.
It's crazy, but it's all up to Irene.
Çılgın şeyler oluyor.
Crazy stuff happens.
- Sen de... abart.
That's... crazy.
Bu delice.
It's crazy.
Çok acayip.
It's crazy.