Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ C ] / Cumartesi akşamı

Cumartesi akşamı перевод на английский

593 параллельный перевод
Sıradan cumartesi akşamı yemeği.
Our regular Saturday night meal.
Peki cumartesi akşamı?
How about Saturday night?
Cumartesi akşamı.
Saturday night.
" Her cumartesi akşamı 7 : 30'da Thomas Colpeper tarafından...
" Each Saturday at 7 : 30 p.m. A lecture illustrated by lantern slides...
- Öyleyse cumartesi akşamı mı?
- Then Saturday night's the night.
Cumartesi akşamına tamam mıyız, Susie?
is it okay for Saturday night, Susie?
Oyun Yazarları Birliği ise Cumartesi akşamı komite toplantısına katılabilir misin diye soruyorlar.
And the Dramatists Guild asked if you can attend a committee meeting Saturday evening.
Cumartesi akşamı bilet bulabilir misin?
- Will you get in? Saturday night?
Cumartesi akşamı buradan kaçtı.
Sneaked out of here Saturday afternoon.
Ne de olsa cumartesi akşamı.
It's Saturday night.
Her cumartesi akşamı kız arayıp duruyorum.
I been lookin'for a girl every Saturday night.
Öyleyse cumartesi akşamı nasıl?
Well, how about next Saturday night?
Cumartesi akşamı boş musun?
Are you free next Saturday night?
- Cumartesi akşamı.
- Saturday night.
Cumartesi akşamı erken gitmiştim.
On Saturday night, I was early.
Savunma makamı hızlı, sabırlı ve biraz disiplinli olursa... belki cumartesi akşamı dava karara bağlanabilir.
With expedition, prayer, and a little self-discipline on the part of the counsel, perhaps we can reach an end by Saturday night.
İlk olarak Cumartesi akşamı bir parti vermeyi düşündüm. 10 ya da 12 kişilik.
Well, for one thing, I thought a party on Saturday night. Ten or 12 people.
Cumartesi akşamı mı?
Saturday evening?
Her Cumartesi akşamı burada yemek yer.
He eats here every Saturday afternoon.
Tankları taşıyan lokomotif Cumartesi akşamı tesisten ayrılıyor.
" The railway tank cars will leave the factory Saturday evening.
Cumartesi akşamı Lautrec sergisine iki kişilik biletim var.
I have tickets Saturday night to a Lautrec exhibition.
Hayır, Cumartesi akşamı işim var.
- Do you like Lautrec at all?
Bizim burada olduğumuz bir Cumartesi akşamı, kadınların barakalara gelmesine izin veriyor.
One Saturday night a month while we're here, he lets'em come into the barracks.
Her Cumartesi akşamı kasabaya gelirler.
They come to town every Saturday afternoon.
İsviçre dünya bankalar cennetidir. Ve Cumartesi akşamı ülkenin en büyük şehirlerinden birindeki en büyük 13 bankayı soyacağız.
Switzerland is the bank vault of the world, and on Saturday afternoon, we're going to rob the biggest banks in 13 of the biggest cities in the country.
Resimden göreceğin gibi Cumartesi akşamına dek birkaç kilo daha vermeli.
As you can see by the picture... she's still got a few pounds to go before Saturday night.
Sanırım bu işi Cumartesi akşamına bırakmalıyım.
I'll tell you what, I'll give up Saturday afternoon to it.
Cumartesi akşamı öldüler.
Killed on Saturday night.
Cumartesi akşamı olduğunun farkında mısın?
Do you realise that this is Saturday afternoon? !
Hem de, dediğim gibi, cumartesi akşamında.
And, as I say, on a Saturday afternoon.
Cumartesi akşamı
SATURDAY NIGHT
Bir başka neşe dolu cumartesi akşamı.
Another fun-filled Saturday night.
Cumartesi akşamı gelirsin sanmıştım.
I thought you were coming over Saturday night.
Cumartesi akşamı dostları davet etmek makul bir davranış.
It's reasonable to have company on a Saturday evening.
Cumartesi akşamıydı ve sinema tıklım tıklımdı.
It wasa Saturday evening and the theatre was full.
Kral Caddesi'de cumartesi akşamı gezmek için mükemmel olurdu.
It would be just perfect for a Saturday afternoon stroll down the King's Road.
Cumartesi akşamına kadar bu dördünü tamamlarsanız şoförünüz diğer ikisini de size iletecek.
If you complete the first four by Saturday evening, your driver could collect them and deliver the other two.
Cumartesi akşamı işiniz var mı? Niye?
Do you have something planned for Saturday?
Hiç aksamıyor, üstelik bir de Cumartesi günü doğmuşum.
They make it binding, I was born on a Saturday.
Cumartesi, yirmialtısı, akşam yemeğinden bir saat önce Mösyö de Bergerac öldü, kalleşçe öldürüldü.
Saturday, 26th, an hour or so before dinner Ms. de Bergerac died, foully murdered.
Cumartesi aksamı döneriz.
We'll come back Saturday night.
Cumartesi akşamı için yapacak daha iyi bir şeyin var mıydı?
Did you have anything better to do of a Saturday afternoon?
Her akşam Cumartesi gecesiydi.
Every night was Saturday night.
Sadece şu bir kaç akşam birlikte, Cumartesi öğleden sonraları.
Just these few evenings together, Saturday afternoons.
Bir arayıp uçuş rezervasyonunu Cumartesi akşamına alabilir miyiz bak?
WELL, TO THE GRIN DSTON E. OH, UH, I ALMOST FORGOT.
Cumartesi akşam yemeği için müsait misiniz?
Are you free for dinner Saturday?
- Akşam yemeği, Cumartesi.
- Dinner, Saturday. - Thats all?
- Çünkü cumartesi günü akşam yemeği düzenliyorum.
- Because. I'm giving a dinner Saturday.
Lütfen, bana yardım eder misin? Cumartesi akşamı, Lautrec sergisine iki biletim var.
Saturday night, I have tickets to a Lautrec exhibition.
Cumartesi günleri, Yeşil Kuyrukluyıldız Cafe'ye gidip sağlam bir akşam yemeği yiyelim, derdim.
TO GO DOWN TO THE GREEN--GREEN COMET CAFE AND ORDERED A WHOLE COVERED DINNER ON A SABBATH
Cumartesi akşam ilk futbol eğlencemiz var.
Saturday night will be our first pep rally and bonfire.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]