Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ D ] / Date

Date перевод на английский

38,991 параллельный перевод
Bu buluştuklarında Alex'in Amy'i götürdüğü kulübe.
I think that's the cabin that Alex took Amy on their date.
Bu kemikleri ölçebilir miyim?
Can you date these bones or not?
Yani... Soyları gerçekten tükenmiş.
So... we weren't just wrong about the extinction date.
- Yemekteydim.
- I was on a date.
Debbie, seni seviyorum Fakat bazen, yanlış erkek türüne rastlarsın.
Debbie, I love you, but sometimes, you date the wrong type of guys.
Yemek değil, randevu değil.
Not a dinner, not a date.
Bu bizim resmi ikinci randevumuz olmasını sağlıyor.
That makes it our official second date.
Bir randevu gecesi gibiydi.
It was like a date night.
Gazetedeki tarihe bak.
Look at the date on the newspaper.
Evet, Paypal hesabının güncel olduğuna emin ol.
Yeah, just make sure that your PayPal account is up to date.
Duruşma günün yaklaşıyor biliyorsun.
Well, you got that court date coming up.
Bana randevu istemiyor musun?
Are you asking me out on a date?
Randevu.
On a date.
Seninle çıkmak istiyor.
She wants to date you.
Evet, baksana bir ara işten çıktıktan sonra beraber bir şeyler yemeye ne dersin?
Yeah. Hey. Do you want to grab dinner sometime, like after work, like away from work, like a date?
Gerçek bir randevu.
Like an actual date.
Henüz randevu olayına girmeye hazır değilim.
It's just I'm not, um... I'm not ready to date...
Eğer biri sorarsa, ışıltılı ve büyüleyici karımla randevudayım.
If anyone asks, I am on a date with my radiant and captivating wife.
Mahkeme tarihi belli oldu mu?
Any news of a court date?
Randevuyu mahvediyorum.
Wow. I am crushing this date.
Bu bir randevu mu?
Oh, this is a date?
Valla, bu... bir randevu değil.
Well, it's not... not a date.
- Belki. - En iyi ilk randevu.
- Best first date ever.
- Bir randevu değildi.
- Wasn't a date. - Huh.
Çöpçatan sitesi buluşması.
Basically a blind date.
Tanımadığın biri tarafından ekiliyorsun.
You're being stood up by a blind date.
Bu tüpler makineye gideceği zamanı söylüyor.
These tubes tell the machine which date to travel to.
Bu Patrick'in öldürüldüğü gün, bu da karısının öldürüldüğü gün. Nedir bu şey?
This is the date Patrick was killed, and this... this is when his wife was killed.
Herkes ilk çıktığı kişinin kolonyasının veya parfümünün... kokusunu aldığı anı hatırlar.
Everyone has that moment where they smell that first perfume or that first cologne that your, like, first date wore.
Ben tarihi unuttu sanmıştım.
I thought he got the date wrong.
Bir tarih var mı?
Do you have a date?
Tarihe göre dizilmişlerdir.
They're arranged by date.
Üstlerinde tarih var, eskidikçe satılıyorlar.
There's a date on top - and then they go by age.
Tarihi bu geceye almak için çok uğraştım.
I had to scramble to find a replacement date for tonight.
Rakam bir yanlış olmalı.
That date must be wrong.
Benimle randevusu var.
He's got a date with me.
Bana bugünün tarihini söyleyebilir misiniz?
Can you tell me what the date is today?
Bir dahaki duruşmanın tarihi ne zaman?
When is the next court date?
- Hayır olmaz Janet'le çıkamazsın.
No, no, dude, you cannot date Janet.
Aynı zamanda lisede tek kişiyle bile çıkmadığını söyledi, çünkü sen etrafındaki tüm erkekleri korkutup kaçırıyormuşsun.
She also said that she never had a single date in high school,'cause you scared all the boys away.
Hâlâ birini bulamadın mı?
You don't have a date yet?
Balo için birini buldun mu?
You got a date for the prom yet?
- Ben buldum.
- I've got a date.
Balo için birini bulmak önemli, öyle değil mi?
Having a date to the prom is important, yes?
Balo için Matteusz'a çıkma teklif edeceğim.
I shall ask Matteusz as my date.
Evet, herkes balo partnerini böyle görüyor.
Yeah, cos that's what people think when they want a prom date.
Birini bulamadın mı?
Do you not have a date?
Ama pantolonundaki dikişlerin modası geçeli en az 40 yıl olmuş.
But the stitches in his trousers were at least 40 years out of date.
İlk buluşmamızdan beri bana tam adımla seslenmemiştin.
You haven't called me by my full name since our first date.
Tamam, bugünün tarihi nedir?
Okay, what's the date today?
Bu düşünce sistemi son..
Besides the fact that this manner of thinking has been out of date for 600 years, was written entirely by men wherein the women served as the object of male desire, but had no voice of her own.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]