Dates перевод на английский
4,574 параллельный перевод
Peki şu sarışın, bere takan,... Steve diye biriyle çıkan, "Mean Girls" filmini seven kız?
You know, blonde, wears a beret, dates a guy named Steve, loves the movie "Mean Girls"?
Şimdi kral ve kraliçe sevgilileriyle dans edecek.
And now the king and queen will dance with their dates.
Tarihleri karşılaştırın.
Compare dates.
Sizden önceki başkanlarla olan karşılıklı anlayışımız kasabanın kuruluşu kadar eski.
Our understanding with your predecessor dates back to the founding of this town.
Bizim ikinci buluşmamız olmaz.
We don't have second dates.
Seçim tarihi, dün ilan edildi
Election dates has been announced yesterday
Chicago semfonisiyle birkaç gösterim var.
You know, I have a few dates coming up with the Chicago symphony. I'd...
Kurbanımızın otele girişinden itibaren geriye doğru bakarak sürekli girilmiş siteleri belirledim.
I took those and went back, looking for multiple unique site hits that coincided with the dates your victim was checked in to the hotel.
Yine de en ateşli üç buluşmamdan biri oldu.
Still one of my top three dates of all time.
Buluşmalarını ayarlayan bir adamla birlikteyken yakaladım.
I saw him with the man who... arranges his dates for him.
Taliplerin sıraya mı girdi?
You got some dates lined up?
Tarihleri ve hesabı kontrol etmeniz için.
For you to confirm the dates and balances.
Önemli toplantın beni ilgilendirmiyor, Tavşan. Hatta hiçbir toplantın ilgilendirmiyor desem yeridir.
No, I'm not interested in your important dates, Rabbit, or your unimportant dates, for that matter.
Ne arkadaşın olacak, ne sevgilin, ne de ne giyindiğine dikkat edeceksin.
No friends, no dates, not caring how you look.
İlk buluşmalardaki felaketlerden payıma düşeni aldım o yüzden mahkeme emri falan olmayacak.
Look, I've had my fair share of disastrous first dates, so, no, no subpoenas.
Kimseyle çıkmak isteyip istediğimden emin değilim.
I don't even know if I want to go on dates anymore.
İlk üç randevumuzu, ilişkimin bittiğini kanıtlamaya harcadım.
I spent our first three dates trying to convince him that I was available, and now I...
Yaralanmamla ilgili belgeler tarihler.
Documents my injury and the dates.
Eskortlarımızın çoğu hizmet dışı da çalışıyor.
Most of our escorts do out-service dates, as well.
- Erkeklerin benimle olmayı sever.
Men like to be on dates with me.
David çok fazla sayıda randevuya gitmelisin.
You should go on a couple of dates, David.
David, tarihleri mi değiştirdin?
David, have you moved the dates?
Tarihi kararlaştırdık ve bugün de prova yaptık.
We booked dates, and today we had the rehearsal.
Bolca randevu.
A plethora of dates.
Sadece bir kaç kez buluştuk.
Just a few dates.
Sadece bir kaç buluşma.
Just a couple of dates.
Sadece birkaç kez buluştuk.
Just a couple dates.
- İki yıl öncesini sen hatırlıyor musun?
Do you remember dates from two years ago?
Tarih ve bölgeyi sınırlandırıyor.
It narrows the area and the dates.
Polis arkadaşlarınla dışarı mı çıkacağız?
Go on dates, with your cop friends?
Komünyon ya da günah çıkarma tarihlerini verdiler mi?
Please. They give you communion or confession dates yet?
- Onlarca kızla çıktım...
I've been on a lot of dates with a lot of girls...
Dizüstün için beraber çalıştık ve buluşmalarınızda onu ödünç aldın.
I pitched in for your laptop and you borrowed on our dates.
Buluşmalarımızda senden ödünç mü aldım?
I borrowed from you on our dates?
Buluşmalarımızda para mı harcadın?
You spent money on our dates?
Andaç Akalın İyi seyirler.
- Charlie Dates a Serial Killer's Sister - Original air date July 11, 2013
Yalnız derken, baloda yalnız demek istiyoruz.
And by single, we mean single prom dates...
Bu iki tarih arasında yapılan alım satımlara MHU fazlasıyla ilgili davranıyor.
The trades that occurred between those two dates are the ones the FSA seem to be most interested in.
Bo ile buluşmalarınız hep böyle mi olur?
Is this how your dates with Bo usually go?
İkimiz de kimseyle görüşmüyoruz, dışarı da pek çıkmıyoruz.
You know, neither of us dates, neither of us really goes out much.
Randevun olması insanların yaptığı bir şey değil mi?
Going on dates... That's something humans do, right?
Evet yani benim randevularım yalnız kalmaya başladığımda bitiyor ama evet.
I mean, my dates usually end when I run out of singles, but, uh, yeah.
Onca isim, tarihler...
all those names and dates?
Görünüyor ki ikisi de berbat birer randevu.
Turns out they're both lousy dates.
Bunlar aynı zamanda, Jeannine'in oval ofiste çalıştığı zamanlarla aynı tarihlere denk geliyor.
Match the dates I was gone with the dates Jeannine worked in the oval...
Bu tapınak en az 500 yıl önce yapılmış.
This temple dates back at least 500 years.
Bu, tapınağı bin yıl geriye çeker.
That pre-dates this temple by a millennium.
Tarihler, zamanlar ve yerler.
Dates and times and locations.
Tarihlerle aram iyi değildir.
I'm bad with dates.
Neden hepiniz bu yılın Senfoni Galası'na benimle gitmiyorsunuz?
Why don't y'all be my dates this year for the symphony gala?
Her neyse.
I've gone on two dates with the guy, and I'm more upset about that than seeing "murderer" scrawled across my brother's grave. Whatever.