Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ D ] / Daymış

Daymış перевод на английский

656 параллельный перевод
Biraz hareketlilik görebileceğiz, Sör Henry, Sherlock Holmes Washington'daymış.
We should get some action, Sir Henry, with Sherlock Holmes in Washington.
Sadece iş aramak için dışarıdaymış.
And he'd just been going out on a job.
Meksika'daymış.
He's been in Mexico.
Kedi bütün gece dışarıdaymış. İşte, parmakların orada geziniyor.
There she is, sniffing round the railings.
Şimdi de Arizona'daymışız.
Now we're supposed to be in Arizona.
Mackey ve Sağlık Kurulu da toplantıdaymış.
Had Mackey and the Board of Health in too.
Cuma - bugün- ve Salıları saat 9'daymış.
Friday, that's today, and Tuesday, 9 o'clock.
Murphy, şehirdeki tüm kilise konutlarına bak..... dün gece hangi papazlar dışarıdaymış, bul.
Murphy, I want you to check every rectory in town and find out which priests were out late last night.
Savcı dışarıdaymış. Yardımcısı hatta.
The DA's out, I have his assistant.
Karımla konuştum ve artık biliyorum ki o hep yukarıdaymış.
Now that I've spoken to my wife... I know that she was upstairs all the time.
Sanki hala Rusya'daymışız gibi davranıyor.
He behaves as though we were still in Russia.
Amerika'daymışız gibi.
Like we was both back home.
Son 18 ayda Orta Doğu'daymış.
He's been stationed in the Middle East for the last 18 months.
Neticede o gece karısı dışarıdaymış ki iki küçük fahişeyi eve almış.
After all, that night... his wife was out so he took home two little whores.
Terre Haute'daymış.
She's been in Terre Haute.
Amiral yukarıdaymış.
The Admiral is up top.
Aşağıdaymış.
Downstairs.
Mançurya'daymış.
No, he's in Manchuria, they say.
Doktor dışarıdaymış.
The doctor was out.
Oku her kim attıysa son 24 saat içinde Marsilya'daymış.
Now, whoever handled that dart was in Marseilles within the last 24 hours.
- Bunlardan iki kişi dışarıdaymış.
- There's another two of'em out there.
Mehdi, Cebal Mab'daymış.
He says Mahidi is in Djebal Mab.
Söylediğine göre Zatoichi Agata'daymış.
He says Zatoichi was in Agata.
Beni baban gönderdi. Django, Tampa'daymış.
Your father sent me.
- Almanya'daymış.
- He's in Germany.
Sadece aşağıdaymış gibi hissediyorsun.
It only feels like it's down in your leg.
Baban da Afrika'daymış!
As for your dad in Africa!
O dönemde Amerika'daymış.
At that moment, he was in America.
Farkis Pavilion'daymış.
He's in the Farkis Pavilion.
Eli kanlı kuzenlerimiz İngiltere ve İrlanda'daymış. Babalarını öldürdüklerini itiraf etmiyorlarmış.
We hear our bloody cousins are in England and Ireland not confessing their cruel parricide.
Mösyö Gilliard hala Yekaterinburg'daymış.
Monsieur Gilliard's still in Ekaterinburg.
Oğulları Dien Bien Phu'daymış.
Their son is at Dien Bien Phu.
Bu gece Atina'daymış.
She'll be in Athens tonight.
Avrupa'daymış. O çalışıyor ;
She's been in Europe.
Nedense tam o sırada koruma dışarıdaymış.
The bodyguard was conveniently out shopping.
Ruslar daha Mieloworno'daymış.
The Russians are in Mieloworno.
Beni o gün barımda gördüklerini söyleyenler, o sırada dışarıdaymışlar.
They say they saw me in my bar, but they were outside.
Riviera'daymış.
She's on the Riviera.
Karım yukarıdaymış.
My wife is upstairs.
Vietnam'daymış. Savaşı seviyor.
Was in Vietnam, likes combat.
New York'ta, Harry Winston'daymış.
In New York.
Sanki bir ayağım kapıdaymış gibi hissediyorum.
I feel as if I had my foot in the door.
İtalya'daymış!
She's in Italy!
Sulan, Pepes Bodega'daymış.
Sulan has been at Pepes Bodega.
Ayrıca, karısı dedi ki... panzehir sadece Shimen Chueishiue'daymış
Besides, his wife told me... only Shimen Chueishiue has the antidote
Maymunlar yukarıda ve kediler de aşağıdaymış.
Yeah. The apes were kept on top and the cat underneath.
Ailem, şu anda Almanya'daymış.
My folks are in Germany now.
"Saat 10'daymış. Kahretsin."
Could be. 1 0 : 00.
Amerika'daymış.
He's in America.
Makamını aramış ama dışarıdaymışsın.
He said he tried the office, but you was out.
- Toplantıdaymış.
He's at a meeting.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]