Dedin перевод на английский
32,209 параллельный перевод
- Ne dedin sen?
- What did you just say?
Kulak misafiri oldum biraz ama ebeveynlerin boşandı mı dedin?
I don't mean to eavesdrop, but did you say your parents got a divorce?
Ne dedin sen?
What'd you say?
Sana gardiyanların Gallo'ya çalıştıklarını söyledim onlar üzerinde yetkim yok dedin.
Look, I already told you Gallo has guards in his pockets, and you told me you have no authority over the guards.
- Ne dedin sen bana?
What did you just say to me?
- Mark Higgins'e de mi böyle dedin?
Is that what you told Mark Higgins?
- Ne dedin sen bana?
- What did you just say to me?
Ne dedin sen bana?
What did you just say to me?
Kendin dedin, sana bir anlaşma sunmuşlar.
You said yourself, they offered you a deal.
- Çünkü bunu yaptığımızı bilmemeli. Tamam Harvey, geçen hafta neler olduğunu söylemeyerek seni koruyorum dedin.
Okay, Harvey, last week you told me that you were protecting me by not telling me what's going on.
- Ne dedin sen?
- What did you say?
Birilerini yoklarım dedin, herkesi kaçırırım demedin.
You said you would shake the trees, not burn down the whole forest.
- Ne dedin?
- What did you just say to me?
Sen dedin, ben değil.
Your words, not mine.
- Ne dedin?
What did you say?
"Sikerler telefonunu da..." dedin. Sonra pisuvara attın ve üzerine işedin.
Uh, you said "fuck this phone" and then you dropped it in the urinal, and then you took a piss on it.
- Ne dedin?
- Say what?
Ne dedin?
Come again?
- Hayır, demin bir şey dedin.
- No, you just said something.
- Evet, dedin.
- Yes, you did...
- Evet, dedin.
- Yes, you did.
Ne dedin?
What did you say?
Bir günde 10 tane yaparız dedin ama bir tane bile yapmadık.
You said we'll do 10 things a day, but we haven't done a thing.
Ne dedin sen, serseri?
What's that, punk?
Bisikletini sokağa attın artık yeni insanlarız dedin, ben de gittim içten içe ölüyor olmama rağmen önlüklü iyi eş rolüne büründüm.
You threw your bike onto the street, and said we were new people, and I put on that whole Napron-wearing, good wifey act, even though I was dying on the inside.
Bile bile lades dedin sen.
You knew it was a snake when you picked it up.
Kardeşime ne dedin?
What did you say to my brother?
- Neden oğluma öyle dedin?
- Why would you say that to my son?
Ona Gabriel dedin.
You called him Gabriel.
Ve hayır dedin!
And say no!
Polislerden biri, "'Sikmek'dedin, asil ben seni sikeyim " dedi.
And another of the guys was like, "'Fuck! 'I understand'fuck.'Fuck you! "
Neden'Patrick Lumumba'dedin? "
Why did you say,'Patrick Lumumba'? "
- Biz mi dedin? - Evet, biz.
- Was that... "We"?
Neden öyle dedin ki?
Why would you say that?
- Neredeyse kıskanıyormuş gibi dedin.
You sound almost jealous.
Neden öyle dedin?
( latch clicks ) Um, so why did you say that?
- Hayır, söyleme dedin ya.
You told me not to.
Barmene paramız yetmez dedin ya. Mekanik boğaya da aynısını dedin. Gerçi o şimdiye parasını çıkartırdı ya.
You said we couldn't afford a bartender... or a mechanical bull, which would have paid for itself by now.
Sen dedin!
You did!
Ne dedin?
Say what?
Doğru dedin, Memur.
You make a valid point, Officer.
Ne dedin ki?
About what?
Sen az önce bir çuval kediden daha mı deli dedin?
Did you say I was crazier than a sack of cats?
- "Benzer" dedin?
- You said "similar."
Neyime dedin?
My what?
Christy kim dedin?
Christy who?
Neden beş kez Angie dedin?
Why did you call her Angie five times?
- Ne dedin?
Excuse me?
Sen ne dedin?
- What do you think I told them?
Ne dedin?
Wait.
- Öyle dedin.
That's not what I meant. That's what you said.