Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ D ] / Demeyin

Demeyin перевод на английский

1,096 параллельный перевод
Sakın onun için yapabileceğim bir şey yok demeyin.
Don't you stand there and tell me that there's nothing you can do for him.
- Lütfen, olmaz demeyin.
- Please, don't say no.
Bakın arkadaşlar duyduk duymadık demeyin darılmaca gücenmece yok.
Listen up, my friends. Then you can't say you know nothing about it. Don't get upset, and don't take it personally.
Sanki deliymişim gibi "haklısın" demeyin.
Don't say "yes" as if I were...
- Harika olur. Söylemedi demeyin.
You can be so obnoxious.
Yeryüzünde kimseye "Baba" demeyin. Çünkü bir tek Babanız var. O da gökte olandır.
Nor are you to call any man on earth your father ; you have one Father and he is in heaven.
Lütfen aptalca demeyin.
Please, don't say stupid.
Charles, sakın bunu büyüteyim demeyin.
Charles, now don't make a big thing of it.
Onun için Hawkins'in köpeği demeyin bana.
So don't tell me about Hawkins'dog.
Onlara hiçbir şey demeyin.
Tell them nothing.
Lütfen kaptana hiçbir şey demeyin.
Don't say a word to the captain.
Hayır, böyle demeyin.
No. You mustn't.
Lu Bey kurtarırsanız... size çok borçlu olurum madam, öyle demeyin
If you can save Mr. Lu... I'll consider you as my savior lady, don't say that
- Yakıt ikmali yapıyorlar demeyin!
- Don't tell me they're refuelling!
Kesinlikle bir şey demeyin, efendim.
Get out of the way!
Bana yalancı demeyin... Size yalvarırım.
Don't call me a liar!
Lütfen düşüncesizlik demeyin.
No, don't say thoughtlessness.
- Demeyin!
- Not.
Söylemedi demeyin.
I must tell you, Madame Vavilova,
Demedi demeyin... Bugünlerde insanlar bir şeyi televizyondan görmedikçe inanmıyorlar.
I tell you, people don't believe nothing nowadays unless they've seen it on the telly.
Bay Paulo, öyle demeyin. Bay Paulo...
Mr. Paulo, don't say that, Mr. Paulo...
Öyle demeyin Bay Paulo, demeyin!
Don't say that, Mr. Paulo, don't.
Bay Paulo, öyle demeyin.
Mr. Paulo, don't say that...
- Ama bana doktor demeyin.
Don't call me Doctor.
- O zaman, hiçbir şey demeyin.
- Then don't say anything.
Bana "Evet, efendim" falan demeyin bayım.
Don't try to "Yes, sir" me, sir.
Banyo demeyin, gülmem geliyor.
Don't say bathroom and I won't laugh.
Sakın "biz birlikteyiz" demeyin.
Don`t tell me you two are a couple.
Hayır demeyin.
Don't say no.
Hayır, bana Julie demeyin.
No, don't call me Julie. It's not my name.
Beş kişi oynamak size kalmış ama ona çiftli tenis demeyin.
Look, it's your affair if you want to play with five people but don't go calling it doubles.
Ah, lütfen öyle demeyin.
Oh, please don't say that.
Ama büyük patronlarla sürtüşeyim demeyin sakın. Anladın mı?
But don't go rubbing up against the real bosses.
Böyle şeyler demeyin.
Aw, don't say things like that.
- Dr Milo, lütfen karıma deli demeyin!
- Dr Milo, please do not call my wife mad!
Sakın onu bulamadan ger döneyim demeyin.
Don't come back if you can't find her. Now go.
Sizi uyarmadı demeyin.
- Perfect, thank you.
Ne olur deniz ürünleri demeyin bana.
Oh, please, don't mention seafood.
Efendi Lun, lütfen öyle demeyin
Master Lun, please don't say that
Hayır, lütfen bir şey demeyin.
No, no, please don't say anything.
Tanrı aşkına! Buna adalet demeyin!
In the name of god, don't call it justice.
Öyle demeyin.
Don't say that.
- Demeyin yahu.
You don't say.
Duyduk duymadık demeyin majesteleri bugün büyük bir gürültüyle uykusundan uyandırıldı.
Prepare you. His Majesty woke up of his siesta for a noise sobrecogedor.
Bana garson demeyin ben bir doktorum!
do not be called me a waiter! I am a doctor!
Böyle demeyin
Don't say that
Duyduk duymadık demeyin!
Hear ye! Hear ye!
DOKTOR ŞEYTAN : Bir çılgınlık yapayım demeyin.
Don't try anything stupid
O küvetten çıkayım demeyin, yoksa sopayı yersiniz- -
Don't get out of that tub, or I'll tan your...
Demedi demeyin, yatak odasına girdiğimde, orada bir defter vardı, ve de bir tabanca, onu çekmeceden çıkardım.
- And on the door handle. I remember. - Exactly.
- Lütfen! "Şebek" demeyin.
Please!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]