Demişler перевод на английский
671 параллельный перевод
"Mary'nin kalbi yok" demişler.
( breathes deeply ) They're saying, "Mary has no Hart."
Aynını nineme de demişler ama kadın doğurganlık ödülü aldı.
They told my grandmother the same and she got a natality award.
Geç olsun da güç olmasın demişler.
Better late than never, that's what I always say.
Söyler misiniz Bayan Claythorne, buraya niye Kızılderili Adası demişler?
Tell me, Miss Claythorne, why do they call this place Indian Island?
El ile gelen düğün bayram demişler.
But misery loves company.
Bana adi, şırfıntı... ve ahlaksız demişler.
They call me lewd, immoral, and vulgar.
Ne de olsa yarın sabah geleceğiz demişler.
They said they'd be gone overnight.
Ne demişler? "Komşunu sev."
Whatever happened to that old saying, "Love thy neighbor"?
Ona şey demişler.
He told them it was a....
Ne demişler, bu yaşta bu akılla çok yaşamazmış insan.
So wise so young, they say, do ne'er live long.
Dickenschied'de geçirdiği çocukluğunda bile ona ne kadar acı çektirmişler. Kimse babasını tanımadığı için ona çingene demişler. Köyde bile yaşanan her olayda onu suçladılar.
How they tormented her, even as a child in Dickenschied because nobody knew her father they called her a gypsy and blamed her for everything that happened in the village.
Ne demişler, Hor görme garibi, değil mi.
Actually, the lower the better.
Ee ne demişler :
Right it's like the proverb says :
Ne demişler : "İşlek caddede çim bitmezmiş."
But like they say, "Not much grass on a busy street."
Ünlü bir editöre... gazetecilikte unutulmaması gereken... en önemli üç şey nedir demişler.
A prominent editor was once asked... what were the three most important things... to remember about newspaper work.
Neden ona "baş" demişler?
Why do they call it the head?
Peki ne demişler?
And what did they say?
İyi demişler besle kargayı oysun gözünü diye.
Right, the more good you do, the more kicks you get.
Tanrı'nın işine akıl sır ermez, demişler.
God moves in mysterious ways, they said.
Sadece demişler ki :
They simply say...
Görünüşe göre, açız demişler.
Apparently, they were hungry.
Ama bağcılar, oğlunu görünce "mirasçı bu gelin, onu öldürüp mirasına konalım" demişler.
But the vine-dressers, seeing the man's heir thought to kill him and seize his inheritance.
Demişler ki, "Peder, kolunu nasıl kırdın?"
They said, "Father, how did you break your arm?"
"Tanrım, çok kötü olmuş Peder" demişler.
They said "geez, that's too bad, Father".
Dağ, dağa kavuşmaz insan insana kavuşur demişler.
As one says, only the mountains are fated not to meet.
7 bin lira demişler, duydum.
7.000 lira, they say.
Efsane onların da kulağına gitmiş, ama onlar kanyona "Biçare Adams" demişler.
They heard about the legend, but they called the canyon, "The Lost Adams."
Ne demişler, ne ekersen onu biçersin. Emrah Akın
If one takes care of one's garden, one has a good crop.
Fakat işin adına "Cheyenne Sosyal Klübü" gibi bir şey demişler.
But it's something called the Cheyenne Social Club.
- Peki ne demişler?
What were they?
Latincede ne demişler "altı en iyidir".
That's "six of the best" in Latin.
O kadar çok toprak var ki, göçmenler yerleşebilerler " demişler.
There is enough land. Let the Anglo have a home. "
Beethoven'a da böyle demişler.
That's what they said to Beethoven.
Ne demişler "arkamı kollarsan arkanı kollarım."
As they say "Scratch my back and I'll scratch yours."
İnsanlar konuşa konuşa demişler.
People should talk to understand each other.
Ne demişler bayım :
Look, they say, sirs :
Ne demişler?
What did they say?
Eee ne demişler
Well... like they say
Caddede toplanıp...'... Kraldan kurtulmalıyız, çünkü kral delirdi,'demişler.
They got together in the street and said, "We've got to get rid of the king, cos the king is mad."
Ee, ne demişler adı üstünde Hababam Sınıfı.
Well, what did they say? The name speaks for itself - the Rascals'Class.
Neden ona Pembe Panter demişler?
Why is it called the Pink Panther?
Neden öyle demişler?
Why is it called that?
Sana neden Franz Biberkopf demişler?
Why are you called franz biberkopf?
Ne demişler, "En iyi plan...."
As the saying goes, "The best laid plans..."
Ayaklarına kapanmışlar onun ve "Nankörlük ettik, pişmanız!" demişler.
They grovelled at his feat and said, " We repent of our ingratitude!
Ne demişler, yıldırımı yutacaksın ve şimşeği tutacaksın.
Like the guy says, you're gonna eat lightning and you're gonna crap thunder!
Vech-i hurşidinize münevver demişler.
- Now, go two rows back! Saban! Saban!
Ne demişler Coo-Coo, halk tabakasından değilsen mezar hırsızısın.
Well, if it isn't Commoner Coo-Coo, the grave robber.
Ona dediklerini biliyor musun, yediğin kaba pisledin demişler, aynen böyle.
They said : are you spitting in the same plate that you're eating from?
Ne demişler. Karpuzun yamuğu, topalın... anlarsın ya!
Old man say that, crippled woman is perfect in bed.
Doğru demişler.
It's true what they say.
demiş 290
demiştin 153
demişti 245
demiştiniz 30
demiştim 223
demiştir 26
demiştim sana 23
demiştin ki 26
demiş ki 28
demişti ki 31
demiştin 153
demişti 245
demiştiniz 30
demiştim 223
demiştir 26
demiştim sana 23
demiştin ki 26
demiş ki 28
demişti ki 31