Derhâl перевод на английский
1,371 параллельный перевод
Derhâl bir cevap istiyorum, Don.
I want an answer now, Don.
Derhâl elini çek, garip dallama.
Remove your hand now, you freaky twat.
Derhâl! - Bu çadır mı?
This tent?
Derhâl.
Right away.
Derhâl onunla konuşmam gerekiyor, lütfen. Ne?
I need to speak to her right away, please.
Derhâl Hakim Beall ile konuşmam gerekiyor.
Badge number, 41319. I need to talk to Judge Beall right away.
Eminim herkes günlüktekileri okumuştur belirtmek isterim ki, bu sadece bir varsayım gelişme olursa sizi derhâl haberdar edeceğiz. "
"hello, everyone, i'm sure you've seen" the item in the journal. "just want to stress it's all conjecture. " if there's any concrete news, you will know a.
Bu arada Bay Caviezel'ın arzusunu derhâl yerine getirin.
And, uh, be sure to get Mr. Caviezel's request in the pipeline.
Derhâl durun, efendim.
Please stop right now. Sir.
Derhâl durun.
Sir. Stop immediately.
Derhâl durun.
Cease and desist immediately.
Derhâl özür dile, Coraline!
Apologize at once, Coraline!
Et ve şarap getirin derhâl.
- Bring me some wine!
Şehrin en iyi mühendislerini derhâl çağırabilir misin?
- The city's best engineers! Can you summon them?
Katı derhâl boşaltın.
Evacuate Base immediately.
- Derhâl ver bakayım onu bana!
- Give me that now!
Derhâl otur!
Sit down right now.
Eğer varsa, derhâl söylemeni istiyorum.
If something's going on at home, I want you to tell me right now.
- Kes şunu derhâl!
- Hey, you stop it right now!
Derhâl.
Now.
Her öğrenci için katılım zorunludur, testten geçemeyenler ise okuldan derhâl atılacaktır.
All students are required to participate, and any student who does not pass the screening will be immediately expelled.
Derhâl Bay Gordon ama...
- Ahh. - Right away, Dr. Gordon, but...
Derhâl patronunuzla konuşmak istiyorum!
I wanna talk to your boss right now!
Aracınızı derhâl durdurun!
Stop your vehicles immediately.
Hadi, onu derhâl uyarmalıyız.
Quick, we have to warn him, and fast!
Bay Leroy bu mesajı alır almaz beni derhâl arasın.
Have Mr. Leroy...call me immediately when he gets this message.
Vazife başındaki tüm birimler derhâl cevap versin. Ne oluyor şimdi?
- What in the world is that about?
Ben gidip varillere bakacağım. Derhâl ilkyardıma ihtiyacı olan birkaç kişi de bekliyor.
We got a couple of guys on the ground that are going to need immediate attention.
Bu vesileyle yarın sabah derhâl idam edilmesine karar verilmiştir.
She is hereby sentenced to be executed. The punishment to be carried out tomorrow.
Derhâl.
- Right now.
Derhâl Portland'a uçuyorum. Teşekkür ederim.
I'm flying immediately to Portland.
Derhâl hallediyorum.
I'll see to it immediately.
Beyler bayanlar, sert bir hava boşluğuna girmiş bulunuyoruz. Kaptanımız, "Kemerlerinizi Bağlayın" işareti vermiştir. Derhâl koltuklarına dönmeniz önemle rica olunmaktadır.
Ladies and gentlemen, we are experiencing some rough turbulence so the captain has turned on the "fasten seat belt" sign and has requested that you return to your seats immediately.
Derhâl analtın.
Talk to me now.
Onu derhâl bana geri getirmeni istiyorum Will.
Now I need you to bring that back to me right now, Will.
Onları derhâl bana geri getirmeni istiyorum, Will.
Cameron. I need you to bring them back to me right now, Will.
- Derhâl- -
Right- -
Derhâl halledilmesi gerekiyor.
It needs to be handled right away.
Bayan, hapse girmek istemiyorsanız, burayı derhâl terk edin.
Lady, if you don't wanna go to jail, leave now.
Derhâl avukatımı istiyorum.
I want my lawyer right now. Aah!
Buna bir son vermeli ve derhâl Dwight'ı aramalısın.
You should stop this, And you should call dwight right now.
- Derhâl efendim.
See the officers to the sitting room, Lucy.
Baltayı derhâl bana verin.
Give me the axe.
Eğer öyle bir not gelirse size derhâl haber veririm.
If one arrives, I will contact you immediately.
Bunların derhâl postalanması gerek.
These need to go in the post immediately. And do you have a new pen?
Derhâl eve gizli kamera yerleştireceğim, şef.
Buzz? I'll get his place wired right away, chief.
Derhâl Reggie Moses'la konuşmam gerek.
I desperately need to speak with Reggie Moses.
Derhâl git.
Go.
Derhâl, Bay Oglob.
Right away, Mr. Oglob.
Onu ameliyathanemden derhâl çıkar.
to which, still keeping his distance, he dryly replied... then take her out of my surgery at once.
Bununla derhâl ilgilenin Çavuş. - Schroeder'in evinde bir şey yoktu.
Deal with this, Sergeant, immediately.