Design перевод на английский
5,001 параллельный перевод
# Tekniğini geliştiren kostüm ve gece tasarımı kurslarımız var #
♪ We've got costuming and light design ♪ ♪ And classes that help you refine techniques ♪
Bu zırh tehlikesiz, kucaklanabilir tasarımımı zedeleyebilir.
This armor may undermine my non-threatening, huggable design.
Bu denizaltı, alman denizaltısının dizaynını temel almıştı.
Now, this submarine was based on the U-boat design.
Tasarımda ya da üretimdeki hatadan doğan maliyeti üstlenmeye hiç de niyetli değilim.
I won't let Cogeted bear the costs resulting from a fault in the design or production.
Tasarımı beğendin mi?
How do you like the design?
Şans tasarım tortusudur.
Luck is the residue of design.
Bu kuruluşun dizaynını ve işleyişini ben tasarladım.
I approved the use and design of this facility.
Her neyse, bir macera peşindeyim kendi yarattığım bir macera.
Anyway, I'm looking to have an adventure you know, of my own design.
Tanrı biliyorki sen onun büyük planı içerisinde onun işini yapıyorsun.
God knows you're doing the work. It's all part of his grand design.
büyük tasarım adında bir kitap yazmıştır.
He also wrote a book called "The Grand Design"
Bu bir tasarım sorunu.
It's an engineering design problem.
Ama evet, o tasarım çok daha popüler ve yay sayesinde de kaldırması kolay.
But yes, that design is a lot more popular and because of the spring, it's easy to lift up.
- Grafik tasarımı.
- Graphic design.
- Ben de neredeyse grafik tasarımı işine giriyordum.
Oh, I almost went into graphic design.
Bu tasarımda kararlıyız?
Are you committed to this design?
Alice yönetmenlik, çekim, kurgu, setler,
Alice directing, shooting, editing, sets, costume design,
Pahalı bir marka için iç çamaşırı tasarlıyorum.
I design underwear for an expensive brand.
Tom tasarımını beğendi mi?
Do...? A Tom... likes your design?
Bizim kıyafetlerimizden giydir ona ve okumaya biraz dizayn kat.
We'll dress her in our clothes. Give the reading a design motif.
Evet, ve sen de genel olarak dizayna bak.
Yes, and you'll oversee the design.
Günün sonunda bir dizayn fikriyle yanınıza gelirim ve konuşuruz.
Erm, well, I'll come up with a design idea by the end of the day and then we can talk.
Hayatın ölümle bitmediğini, evrenin tasarımla işlediğini, tanrının var olduğunu.
That life doesn't end with death? That the universe works by design? That God exists.
Bu mümkün, hatta mantıklı, kasıtlı olarak buradayız, daha yüksek bir ülküye hizmet etmek için.
It's possible, even logical, that we are here by design, to serve some higher ideal.
Sistemi yeniden tasarlamak isteyenler için, onu onarmakla yetinenler değil.
It's for people who want to re-design the system, not just make it work.
Bir program tasarladık, basitçe anlatmak gerekirse dünya üzerinde birçok insanın canlı olarak oynadığı bir oyun diyebiliriz.
We design a program that basically, if you're, like, playing a multiplayer game, people all over the world, it's like you're actually playing it live.
Tasarım şemaları, bir tür çok kanallı komut iptal sistemi.
Design schematics, some kind of multi-channel override system.
Yepyeni bir tasarım.
It's a whole new design.
Üstünde bir desen var.
Seamed. With a design at the top.
Maalesef yok ama desenin çizimi var.
I am afraid not, but I have a sketch of the design. Si.
- Pastor. Duyduğuma göre kolejde tasarım kursu alıyormuşsun.
I hear you've been taking a course over at the college, in, uh, design?
Belki Michael da bize tasarımlarda yardım eder.
Hey, maybe Michael could help us design it.
Dizayn ve teknolojinin zirve noktası.
It is the height of design and technology.
Eğer tasarım için fikrimi alacaksan bir meşale ile başlamanı öneririm.
If it were for my design advice, I would suggest starting with a blowtorch.
İşaretlerde ve dizaynında hiç bir şey bulamadık mı, Sarah?
Nothing on the markings or the design, Sarah?
Diğer başka Duff çeşitleri ambalajları ve tasarımları da benzer şekilde ihlal edildi. Sürekli aynı sonucu veren rengi atmış taklitler ucuz kopyalar, başarısız basımlar ve zayıf ornatmalar.
Several other Duff variations, packages and design elements have been similarly infringed, resulting again and again in pale imitations, chp coes, clumsy counterfeits and weak substitutions.
... sağlam bir tasarım.
[television] : ... A rugged design.
çizim bak ve bana ne gördüğünü açıklar.
Look at the design and tell me what you see.
Ben kötü çizmek yok.
Until no evil design.
Bu benim için bir çizim değildir.
This is not a design.
Mmm... fakat benim planım, hadi ama.. hadi ama... sol göğsünün üzerinde beş köşeli bir leke, çuha çiçeğinin dibindeki kırmızılık gibi, her yasadan daha güçlü bir delil, bu sırla kilidi açtığımı ve hazinesine ulaştığımı sanıcak.
But my design... come off, come off. On her left breast, a mole cinque-spotted... like the crimson drops in the bottom of a cowslip. Here's a voucher, stronger than ever law could make... this secret will force him think I have picked the lock... and taken the treasure.
planıma gönüllü olarak sessiz kalman gerekli.
Be a voluntary mute to my design.
Bir de tasarım hatası hakkında konuşuyorsun.
Talk about a design flaw.
Ancak bilerek değildi.
But it's not by design.
Benim yoğunlaştırılmış elektrot tasarımımsa 1000'e yakın nöron izlemeye olanak tanıyor.
My compact electrode design lets us track almost 1,000.
Yazılım tasarımı.
Software design.
Devre tasarımı.
Circuity design.
Firmware tasarımı.
Firmware design.
P-ROM yapılandırması ve PLC tasarımı.
P-ROM configuration and PLC design.
Kişisel bilgisayar tasarımı.
Personal computer design.
Tamam, tasarım hızı.
Okay, design speed.
Grafik tasarım öğrencisi.
Studies graphic design.