Dice перевод на английский
1,996 параллельный перевод
Kartlarla, zarlarla ilgilenirsin.
You gotta deal the cards, roll the dice.
Hileli zarlar hepsinin icabına baktı.
Oh, crooked dice done for that.
Koç Taylor, büyük bir kumar oynuyor.
And this is a roll of the dice for Coach Taylor.
Henüz zarları atmadın.
You didn't roll the dice yet.
Zar atmak sadece öpüşmek değildi değil mi Celeste?
Rolling the dice... wasn't just kissing, Celeste, was it?
Böyle büyük zarları birkaç araçta daha görmüştüm.
I've noticed oversized dice like these in numerous vehicles.
Büyük zarların mı? Kıroluğun işareti.
Fuzzy dice... pretty good redneck indicator.
Tarçınlı kurabiye, kırmızı eşofman üstü.
The fuzzy dice, the cinnamon rolls, red track jacket.
Belki de şansımızı çok fazla zorlamışızdır!
Because maybe we rolled the dice too many times!
Hadi cevap için zar atalım?
Let's roll the answer dice, shall we?
Pekala, zarları atıyoruz... ve sonra haykırarak "Yahtzee" diyoruz.
All right, so we roll the dice and then we both have to yell "Yahtzee" really loud.
Bundan sonra kazanırsan, ben pay alacağım, ve bu sefer zarları ben atacağım.
The next time you win, I'll take a cut, and I'll roll the fuckin'dice.
Düşünme bile.
No dice.
Bir dahaki atışında zarın ne geleceğini asla bilemezsin.
You never know what'll come with the next roll of the dice.
Şu zara baksana.
Check out this dice.
Çıkışı bununla mı yapacaksın?
Is that you want to roll the dice on?
Zarı tutun lütfen.
Hold the dice, please.
Zarlar nerede?
Where's the dice?
Zarlar nerede?
Where the fuck are the dice?
Zar filan yok.
I don't have any dice.
Zarlar işaretliyorlar.
They're marking the dice.
Stanley zarları işaretlediklerini söyledi, ben de onları biraz lekelediğini düşündüm. Bilirsin, birkaç yanlış hamle yap, reaksyona bak.
Stanley said they were marking the dice, so I figured you smeared them up a little bit, you know, make a few false moves, get a reaction.
Zarı salla.
Just roll the dice.
Atlantic City'deki gazinolar, zarı parlatmak için ne kullanıyorlar, 7'yi parlatmak için?
The casinos in Atlantic City, What do they use to make the dice glow, make the 7 light up?
Zarları oyuna sokabilsen bile onları nasıl geri alacaksın?
Even if you can get the dice into the game, how are you gonna get them back out again, huh?
Ben barbut oynamaya geldim tamam mı?
I'm here to play dice, ok?
Zarları alayım.
Let me have the dice.
Bana zarları verin.
Give me the dice.
Şu adamın fena zarı var.
This guy's got bad dice.
Adamın üzerinde fazladan zar var.
This guy's got extra dice on him.
Bilirsin, elindeki diğer zarı görebileceğin bir açı falan.
You know, an angle where you can see the other dice in your hand.
Elimde başka bir zar yok.
There is no other dice in my hand.
Zar oyunundan çok para kazanacağımı söylüyorlar.
They think I'm gonna move loaded dice to the game.
Bak, eğer zarlar istediğimiz gibi gelmezse, Stanley bu adamları öldürecek.
Look, Stanley will go off with half that bankroll in chips if the dice don't go our way.
Çekenlere o kadar yaklaşırdım ki ellerindeki zarı görebilirdim.
I could get in so close to the shooter that I could actually see the dice in their hands.
Peki ya elim açıkken zarı tutarsam, ve bir şey olmadığını gösterirsem ne olacak?
What happens if I grab the dice with an open hand and show that I have nothing in it?
Oyunca zarı attığında, ve zar havadayken,
When the player shoots and the dice are in the air,
- Ne? Zarları havada görebiliyor musun?
Can you see the dice in the air?
Zarı havadayken mi değiştireceğini söylüyorsun?
Are you saying that you can switch the dice in midair?
Zarları açık avuçla alacağım, tamam mı?
I'm gonna pick up the dice with an open hand, right?
Zar, masada senin tarafına vurduğunda, tek yapman gereken elini bırakmak.
When that dice hits your side of the table, All you have to do is let go of the load.
Sorun oluşturabilecek tek şey, zarı düşürmemen.
The only way we could have a problem Is if you don't drop the dice.
Elini açmaktan bahsediyoruz, ve de zarı düşürmekten.
We're talking about opening your hand And let the dice drop out.
Zarı atabilirim.
I could drop the dice.
Hala anlamıyorum, neden kullanmayacağın zara işaret koyuyorsun, bir daha göreceğini de söyleme sakın çünkü senden sonra onlar benim elimde olacak.
Well, I still don't understand why you're marking dice you're not gonna use, and don't give me that bull about them wanting to see them after because I'm the one who's supposed to get rid of them.
Oyuna zarı sokarım, ve temizim.
I get the dice in the game, I'm clean.
- Kötü zar hala masada olacak.
- The bad dice will still be on the table.
Zarı ben düşürebilirim.
I could drop the dice.
Zarı o düşürebilir.
He could drop the dice.
Zarı at.
Roll the dice.
Şimdi zarları at.
Now throw the dice.