Dimi перевод на английский

Arkadaşınızı bulmak istiyorsunuz dimi?

You want to find your friend? .

Dimi?

Hmm?

Tamam, ama pek uygun değil gibi, dimi?

Yes, but it's not very dignified, is it?

Uzun süredir bu adadasın dimi?

Have you been on the island long?

Harika bir kadın, dimi?

A real goddess, right?

- Motor ıslanmış dimi?

- You flooded it, eh?

- Adın Leonidas'dı, dimi?

- You're Leonidas, right?

- Sorun olmaz dimi?

- Sure?

Benimle dalga geçiyorsun dimi?

Are you kidding me?

İyi görünüyor, dimi?

He looks good, eh?

Nakite ve sana ihtiyaçları olacak dimi?

Need cash. Is that why you talk to the Jew, no?

Ama, diyorum ki olay sana anlattığı gibi değil dimi?

But, I mean he's not, like supposed to tell you, right?

Hey, Squires, belki de biz bunu özürlüler listesine koymalıyız, dimi?

Yo, Squires, maybe we should keep this on the DL, all right?

Diyorum ki, bunu sen kendin söyledin, dimi?

I mean, you said it yourself, right?

Bu iyi değil, dimi?

You're not okay.

anladım bu sizin eylence anlayışınız dimi? bu sizi eylendiriyor Bayan, ben böyle boş şeylerle uğraşmam burda gördüğünüz gibi tasarımlarla uğraşırım ben mimar raj Hatırladın mı?

you can't a special guest in such party, everything that you see around here, that's all I made,

Harika bir adamsın ee napıyorsun şimdi bişeyler içelim beraber hadi ama neyi kutlayacağız ki hadi dostumunutmanın en iyi yoludur içki biz de bugun olanları unutmaya gidelim hadi dimi Hiten!

- Bastard, it is. Do one thing. Get us a drink.

Güzel dimi?

Nice, huh?

Bunlar homo değil, dimi?

They are not gay, right?

- Güzel dimi?

- It's nice, isn't it?

Nicolás'ı tanıyorsun dimi?

Do you know Nicolás?

Sana borçluyum dimi?

I owe you something, don't I?

Sen pek değilsin ama dimi?

But you're OK, aren't you?

Javi ve Dario'yla bi'dükkan açma işi oldu. Javier'i hatırlıyorsun dimi?

The chance came up... to open the shop with Javi and Darío.

- İyi aletler var dimi?

- Well equipped, is it? - Yes, fine.

Beğendiğim resim satılmıştı dimi?

The picture I liked has been sold, has it?

- Genel pratisyen dimi?

- A GP, right?

- Buzios demiştiniz dimi?

- Buzios you said, right?

Çok güzel dimi?

Isn't it lovely?

İkinci kat için dimi?

Sir, taxi for the second floor?

Burada, köşede hastaneniz var dimi?

And you have a hospital here, round the corner, you know?

Bu sadece sonlandırma meselesi dimi?

It's just a question of finishing it, isn't it?

O zaman sorun yok dimi?

Sure we're kosher here?

Fiyat biraz daha düşer, Anlıyorsun beni dimi.

The price goes way south, if you know what I mean.

Dimi, Queenie?

Yeah, Queenie?

Bunu yapabileceğimi düşünmüyorsun, dimi?

You don't think I can do it, do you?

Bu benim hatam değil, dimi!

It's not my fault, is it!

Dimi, Anthea?

Right, Anthea?

Şey gibi değil..., onlar senin tamamen bir moron olduğunu söylüyorlar, ve çok baya içine etmişim, sen bitkisel hayattayken fişini çekmeleri gerektiğini söylerken, dimi?

Well, they said you were like a total mong, and I would have been so pissed if you were a vegetable and had to be switched off, yah?

O hala tam olarak çalışıyor, dimi?

Is it all still working, yah?

Seni özlüyor, dimi?

She misses you, right?

Çünkü siz onları görmediniz dimi?

Cos, er, you'd have seen them on your rounds, right?

Bu bir ilkokul çocuğunun... bilgisayarla yapabileceği bir şey değil dimi.

This isn't something Some grammar school kid couldn't do with a laptop.

Peynir bıçağı aynı yerde dimi?

The cheese knife is in the same place, right?

Yapabilirsin dimi?

- You can make it, right?

Bunu söylemeye devam edecek dimi?

- He's just gonna keep saying that, isn't he?

Hatırlaması ne kadarda zor dimi?

How hard is that to remember?

Sir Isaac Newton, dimi?

Sir isaac newton, right?

Bu eğlenceğiyli, dimi?

That was fun, right?

Eh, dimi, Rory?

Eh, no, Rory?

sende başka kadınlarla olma dimi?

And licking another woman's vagina isn't?