Diplomatlar перевод на английский
226 параллельный перевод
Lucy yi seviyorum, ve Gilliganların adası 50 yıldır uzayda Işık hızıyla ilerliyor, Ve bunlar bizim elçilerimiz, Galaksiye yolladığımız diplomatlar.
I Love Lucy and Gilligan's Island have been broadcast to the galaxy, travelling at the speed of light, and they are our emissaries, they are our diplomats to the galaxy.
Niye bütün diplomatların görünüşü güzel?
Why are all the wives of foreign diplomats so pretty?
Berlin den "diplomatlar"
"Diplomats" from pretzelstrasse.
Şurası da diplomatlar için.
Back there is the diplomatic section.
Bir devrim başlamıştı. Diplomatlar umutsuzca barış istiyorlardı. Bu arada Tomanya ordusunun ön hatlarında görülmemiş bir savaş aleti deneniyordu.
Revolution had broken out, her diplomats sued for peace while Tomainia's army fought on, confident its war machine would smash the enemy's lines.
Hayır, Yüzbaşı McOwen, benim yanlış bulduğum şey ülkelerimize büyükelçiler göndermek, büyükelçiler ve diplomatlar.
No, no no no Captain McOwen, what I think is wrong is that we send ambassadors to each other's countries, ambassadors and diplomats.
Diplomasi diplomatların işidir.
They leave diplomacy to the diplomats.
Aynı gece 4 Mart 1944'te bir Türk Bakan, diplomatlar topluluğu onuruna bir resepsiyon düzenlemişti.
The very same evening, on March 4, 1944 a Turkish minister held a reception for the diplomatic corps.
Tanıdığım tüm diplomatlar arasında, en iyisi yine sensin.
Of all the diplomats I've known, you're still the best.
İlk olarak, Müttefik, Mihver ve Tarafsız devletler diplomatlarının eşleri bu haftayı kıskançlıktan çatlayarak geçirdi..
Well, to begin with, the noses of the wives of the Diplomatic Corps Axis, Allied and Neutral have been badly out of joint this past week.
"Diplomatlar kendi işlerini yapsaydılar, böylesine büyük bir orduya ihtiyacımız olmazdı."
"lf diplomats did their jobs, we wouldn't need such a large army."
Dışişleri Bakanlığı'nı, Lola'nın kaldığı küçük oteli ziyaret eden harika diplomatlar kadar diplomat ziyaret etmiyordu.
The Foreign Office does not get as many visits from brilliant diplomats as the small hotel where Lola stayed.
Diplomatlarımız, ilişkilerimizi bu şekilde mi sürdürüyorlar?
Is this the way our diplomats conduct our affairs?
rahipler ve misyonerler, bankerler ve işadamları, mühendisler ve maceraperestler, diplomatlar, askerler ve öğrenciler... aileleri, evleri işleri.
Priests and missionaries, bankers and businessmen, engineers and adventurers, diplomats, soldiers and students... People with families, homes, jobs.
Bu nedenle size tavsiyemiz,... Diplomatlar da dahil olmak üzere bütün yabancıların, yirmidört saat içinde Pekin'i terk etmeleridir.
Therefore we earnestly advise you that all foreign residents, including diplomatic personnel, should leave Peking within twenty-four hours.
Dört İngiliz, iki Fransız, bir Avustralyalı hepsi diplomatların kızları.
Four English, two French, one Australian, all of them daughters of diplomatic personnel.
- Bütün diplomatlarımdan sadece o Persia dilini biliyor.
Of all my diplomats, only he speaks Persian.
Diplomatlar.
Diplomats.
Buna bence en iyisi diplomatlar karar versin.
That is something best decided by diplomats.
Biz sosyalizmi inşa etmek uğruna kendimizi feda ederken, sen yabancı diplomatlar gibi özel ticaret yaparak burjuva gibi yaşadın.
Special business, like foreign diplomats... While we sacrificed ourselves to build socialism you lived like a bourgeois.
Diplomatlar kızgınlıklarını ifade eden notalar gönderecek birkaç general tatbikata çıkacak ve sonra herkes yine mantığını konuşturacaktır.
The diplomats will send some angry notes. A few generals will go on exercises and everyone will be sensible again.
Ya diplomatlar ve diğer öğrenciler bizi görürse?
What if diplomats or other students see us?
- Bu diplomatların kuyruğu dik tutmasına izin vereceksin bazen.
- you gotta let those diplomats save face when you can. - Yeah.
Ve diplomatların tamamı.
as well as the entire diplomatic corps.
Diplomatlar henüz Washington'dayken kurmaylar hazırlanan plana son şeklini veriyordu.
While the diplomats they talked in Washington, in Tokyo, the military gave final touch in the conquest plan.
Keza batılı diplomatların uyarılarına da kulak asmıyordu.
The diplomats of the Ocidente also they had informed it and it did not bind.
Rus diplomatlar Kızıl Ordu hazırlıklarını tamamlayıncaya dek Hitler'i yatıştırmaya ve saldırıyı geciktirmeye çabalıyordu.
The Russian diplomacy tried still to calm Hitler, waiting with this to postpone any attack, until the reforms of the Army Red was complete.
Bu nedenle Rus generalleri hazırlıklarını sürdürürken diplomatlar, Almanya'nın ihtiyacı olan tahıl ve diğer hammadeleri temin ediyor Alman casus uçaklarının Rusya üzerindeki faaliyetlerine göz yumuyor ilk hatlardaki savunma mevzilerinin yapımını ağırdan alıyordu.
E while the generals they discussed, the diplomats rationed cereals e other raw materials essential to Germany, closing the eyes to the airplanes of German recognition, on the Soviet territory, even though softening the defense in the border, not to offend Berlin.
Batılı diplomatların Dışişleri Bakanı Molotov'a Kızıl Ordu'nun kahramanlıklarını takdir etmelerine rağmen ikinci bir cephenin henüz işe yaramayacağını söyledi.
Molotov, the Minister of the Foreign affairses, it heard of the occidental diplomats how much they admired heroísmo of the Red Army, but one second front still it was impracticable.
Bu herkesi kızdırmak için çok kötü bir zaman olacak, Kralın bütün o diplomatları kabulünü de hesaba katarsak.
This would be a very bad time to upset everybody, what with the King receiving all those diplomats.
Diplomatlar, senatörler. hükümet üyeleri, hatta sizin bazı üstleriniz.
Are you tryin to friendly suggest that I would be ill advised to charge you for proxenetism?
Çok saygın bir genel evdir. Sadece diplomatlar, gazete yazarları, editörler ve ünlü aktörler gelir.
Its a very respectable whorehouse - only for diplomats and managing editors and famous actors.
Biz sadece asker değiliz, ülkemizin diplomatları sayılırız.
Listen, we are not just soldiers, we are diplomats for our country.
Genç diplomatlarımızdan Saint Genis!
This is Mr. St. Genis, a former diplomat.
Diplomatlar belgeleri yakıyormuş.
The diplomats are burning papers.
Türk diplomatlar, Çinli restoran sahipleri, Antille'lerden gelen müzisyenler.
Turkish diplomats, Chinese restaurant owners and west Indian artists.
Onlar, Üçüncü Dünya diplomatları.
Those are Third World diplomats.
Başkanlar, diplomatlar, araştırmacılar...
Presidents, diplomats, scientists.
" Diplomatlar Dungarees'de.
" Diplomats in Dungarees.
Baban, Attila Circle denilen bir grubun üyesiymiş. Bir grup yaşlı adamın oluşturduğu, ve aptal Komünist diplomatların buraya gelmekle yanlış yaptığını söyleyip duran bir grubun üyesiymiş.
This group he belongs to, the Attila Circle... it's just a bunch of little old guys who drag out the picket signs... whenever some dimwit Communist diplomat... makes the mistake of coming over here.
Ben, babamın çalışma odasında kilitli kaldım. O dünyanın elit diplomatları arasındaydı.
I was locked in my revered, my feared father's study where he received the diplomatic corps of London, the elite of the world.
Uluslararası diplomatlar var.
I got international diplomats.
O zaman, Bay Chekov, iş diplomatlarımızın maharetine kalacak.
- What then, sir? - In that case, Mr. Chekov, it resides in the purview of the diplomats.
Diplomatların sorunu kendi seslerine aşık olmalarıdır.
The problem with diplomats is they love the sound of their own voice.
Politikacılar ve diplomatlar hakkında söylediği birçok şey gerçeğe oldukça yakın.
A lot of what she was to say about politicians and diplomats... is pretty close to the truth.
Federasyon'un en şerefli diplomatlarından birine hiç uymayan bir son.
Hardly a fitting end for one of the Federation's most honoured diplomats.
Üstelik itiraz eden diplomatlar ve sana itaat etmeni emreden amir yardımcıları da cabası.
Plus the diplomats who object, and the sub-prefect who orders you to obey.
Mültecilerin, kaçakçıkların işadamlarının, diplomatların ve yüzlerce dünyanın gezginlerinin bir uğrak yeriydi.
It was a port of call for refugees smugglers, businessmen diplomats and travelers from a hundred worlds.
Haiti askeri birliklerinin başarılı bir müdahalesiyle diplomatlar ve gazeteciler... TESADÜFÎ BİR KRONOLOJİNİN 71 PARÇASI
In a carefully-staged action by Haiti's rulers, diplomats and journalists... 71 FRAGMENTS OF A CHRONOLOGY OF CHANCE
Diplomatlar, kanunsuzlar, müteşebbisler ve gezginler için bir uğrak yeri, evlerinden uzakta bir yuvaydı.
It's a port of call, home away from home for diplomats, hustlers, entrepreneurs and wanderers.
Bir uğrak limanı, evden uzakta bir ev diplomatlar, dolandırıcılar, girişimciler ve maceracılar için.
It's a port of call, home away from home for diplomats, hustlers entrepreneurs and wanderers.