Director перевод на английский
13,284 параллельный перевод
Sabahın 9'undan sonra güvenlik minimum olacak, Müdür metresi 10 : 30'da ayrılıyor,
Security will be minimal after 9 : 00 P.M., the Director's mistress will leave at 10 : 30, so he will be alone after that.
Müdür, yıllar içinde bir sürü düşman yaptı.
The Director has made a lot of enemies over the years.
Direktöre karşı gideceğinden nasıl emin olabilirsiniz?
How can you be sure he's gonna go against the Director?
Ve sana olan sevgisi, aslında hiç Seni gerçek hayatta gördüm Onu Müdür ve Devletten nefret edecektir
And his love for you, even if he has never actually seen you in real life, it will make him hate the Director and the State for taking you away from him.
Condor Müdürü öldürdükten sonra, Isyancıları gerçekten oldukları hayalperestlere maruz kalacağız, Ve biz devletin kahramanları olacağız.
Once Condor kills the Director, we will expose the rebels for the dreamers they really are, and we will be heroes of the State.
Müdür öldü mü?
Is the Director dead?
Yönetmenin saltanatı sona erdi.
The Director's reign is over.
Greta Lin diye bir direktör beni aradı.
Uh, so this creative director, Greta Lin... she called me.
Lee Sizemore, kurulumuzun yönetici müdürü Charlotte Hale ile tanışın.
Lee Sizemore, this is Charlotte Hale, executive director of our board.
İnsan Aktiviteleri müdürü benim!
I'm the Director of Human Activity!
Lanet olsun bi de, artık İnsan Aktiviteleri müdürüsün..
And goddamn it, you are Director of Human Activity now.
Film yönetmeni Steven Spielberg bile Bayan Lipstadt'ın savunmasına mali destek sağlıyor.
... including the movie director, Steven Spielberg, are paying for Miss Lipstadt's defense.
Mia Farrow'la evlenen yönetmen arkadaşın gibi.
Like that little director fellow, you know, the one that married Mia Farrow?
- NATO İstihbarat Savunma Bakanı. Müdür Yardımcısı'yla görüşmeye geldim.
NATO, Defense Minister of Intelligence, here to see the Deputy Director.
Genel Müdür, o da burada.
The Director General, present here,
Gidip, müzik yönetmeni ile bir içki içersin.
You go, you have a drink with the music director.
Buddy Stengel, WABC'nin program yönetmeni.
Buddy Stengel, program director, WABC.
Yönetmeni ortalıktan kayboldu kaybolalı kadını gören yok.
No one's seen her since her director disappeared.
Yönetmenini buldular sanırım.
Assuming they find your director.
Sen 5 yıl önce Windfield laboratuarlarında çalışmaya başladı 3 yıl önce Özel Projeler Direktörü terfi ve tek bir anı beri kaybetmedik
You started working at Windfield Laboratories 5 years ago Promoted to Director of Special Projects 3 years ago And you have not lost a single moment since
müdür yardımcısı seni görmek istiyor.
The assistant director wants to see you.
Müdür Clayton Haas da, saldırıda ölen 32 ajandan biriydi.
Executive Assistant Director Clayton Haas, was one of the 32 agents killed in the second attack.
Müdür yardımcısı, Harper, Quantico'da aday öğrenci iken, akıl sağlığı konusunda hiç endişeniz var mıydı?
Assistant Director, when Harper was a trainee at Quantico, were you concerned about his mental health?
Geçici müdür yardımcısı, aynı soruyu size de yöneltiyorum... siz endişelendiniz mi?
Interim Deputy Director, I'll ask you the same question... were you ever concerned?
Müdür Volmer bu konuda çok titiz
Director Volmer is quite firm on that.
Sanatoryumun müdürüyüm
I am the director of the sanitarium here.
Hastane müdürü, iş meseleleriyle kendimi yormamamı söyledi.
The director says I must not involve myself in business matters.
Müdür Volmer'la tanıştın mı?
Have you met Director Volmer?
Müdür Volmer benim özel birvaka olduğumu söylüyor.
Director Volmer says I'm a special case.
Müdüraçıklamıştı bazı hastalarımız bu tedavi esnasında sanrılargörebiliyor.
As the Director explained... some patients experience visions with this particular treatment.
Müdür Volmer, babamın ben iyileştiğimde geleceğini söylüyor.
Director Volmer says that my father will come for me when I'm better.
Müdür Volmerçok saygın bir adamdır.
Director Volmer is a well-respected man.
Evet. Yönetmen sorunun DeeAnna'dan kaynaklandığını söylüyor ama daha da kötü oluyor.
Yes, director says the problem is DeeAnna and she's getting worse.
Yönetmen Laurence Laurentz'le görüşeyim önce.
Let me talk to Laurence Laurentz, the director.
Yönetmene ne diyeceğim?
What do I tell the director?
Baird'le yönetmen hariç uzun bir liste olmaz.
Aside from Baird and the director it won't be a long list.
Yönetmen, yazar, senarist ya da çekim tahtasını tutan herifin işini yaptığı gibi.
Just like the director does what he does, and the writer and the script girl and the guy who claps the slate.
En büyük yıldızınız Baird Whitlock filmin yönetmeni Laurence Laurentz ile homoseksüel bir ilişki sonucu Kartallar Gibi Kanatlanınca'da ilk başrolünü aldı.
Baird Whitlock, your biggest star, got his first major part in "On Wings as Eagles" by engaging in sodomy with the picture's director, Laurence Laurentz.
Teknoloji müdürü, veri tabanının geçen ay ihlal edildiğini doğruladı.
The director of technology confirmed the database was breached last month.
Alınma ama müdür adayları listesinde adın geçmiyor.
Well, no offense, but you're not exactly on the short list for director.
Kinkos'da üst düzey fotokopi yöneticisiyim.
Senior Executive Director of Photocopying at Kinkos.
Aryan ittifakının ulusal direktörü o.
He's the national director of the Aryan alliance.
Zoolojik Çalışmalar müdürüyüm.
Director of Zoological Studies.
- Direktör Coulson.
- Director Coulson.
Direktörün kabul edeceğini umalım.
Let's hope the Director agrees.
Yönetmene sen embriyosun demişsin.
Well, you told the director he was an embryo.
Müdürün yeni oyuncağı.
It's the director's new toy...
Buraya müdürü korumak için geldik.
We're here to protect the Director.
Hydra'nın müdürü.
The Director of Hydra.
Bunu müdürün kabinine koyacağım.
I'm just gonna put this in the Director's Cabin.
Müdür.
Director.