Disagree перевод на английский
2,841 параллельный перевод
Ama korkarım, Yüce Mahkeme çok açık bir şekilde Feres'te ifade etti,... her ne kadar kişisel olarak buna katılmasam da.
But I'm afraid the Supreme Court has spoken very clearly in Feres, as much as I may personally disagree.
Belki de mesele hemfikir olmama konusunda aynı fikirde olmaktır.
Maybe the thing is to agree to disagree.
Bunu kabul etmemek konusunda fikir birliğine varalım.
Let's agree to disagree.
Anlaşamadığımız konusunda anlaştık.
I did not say anything. We agreed to disagree.
Katılmıyorum.
Ooh, I disagree.
Eğer Mac'in konuşmalarını bu kadar tutarlı bulduysan neden süper insanlar mevzusunda ona katılmadın?
So if you find Mac's arguments to be so credible, why is it that you disagree on the subject of superhumans?
İnanmak istemiyorsan...
Hey, if you want to disagree...
O noktada, sana katılmadığımda anlaşalım.
I have to agree to disagree with you there.
Şu an anlaşmayacağımız, anlaşıldı.
We'll just have to agree to disagree.
İnsanlar hemfikir olmadıklarında, onları uzlaştırmak zaman alır.
When the people disagree, bringing them together requires going slow until they're ready to...
Buna itirazım var.
I'll have to disagree.
Katılmıyorum, onla başedebilirsin
- I disagree. She's a lot to handle.
- Katılmıyorum ben... - Hayır.
Oh, I disagree, I..
Kurallara katılmadığın için onları yok sayabileceğini mi sanıyorsun?
You think the rules don't apply to you'cause you disagree with them.
Anlaşamayacağın biri
♪ Disagree with
Şu nedenlerle katılmıyorum :
I disagree for the following reasons.
Katılmıyorum.
Well, I disagree.
Katılmıyorum.
I disagree.
Meslektaşlarım katılmıyor olabilir...
My colleagues might disagree...
İkimiz de haklıyız, tamam mı?
Agree to disagree, okay?
- Evet, inkar edemem.
Yeah, I can't disagree with that.
Ölü olan onaltı terorist seninle aynı fikirde değil ama.
See, 16 dead terrorist would like to disagree with you!
Çin hükümeti de seninle aynı fikirde değil.
The Chinese Government would like to disagree with you!
Ben katılmıyorum.
I disagree.
- Bence olmaz.
- I disagree.
Fikir ayrılığını kabul edelim.
Agree to disagree.
Ne konuda anlasamadiniz?
What did you disagree about?
Ya da, Heidegger'in de katılmayacağı gibi, sayısal diriltmeyi basitleştiren...
Or, as Heidegger would disagree, the numeral resuscitation that simplifies...
Bunun sebebi Vietnam savaşına katılmamak mı?
Was it because you disagree with the war in Vietnam?
Yoksa genel anlamda savaşlara mı katılmıyorsunuz?
Or because you disagree with fighting generally?
Ama söyleyeyim, bu konuda çocuklara katılmıyorum.
- Yeah. ... but I got to say, I totally disagree with the guys on this.
Biliyorum, aynı fikirde değiliz ama ben onun kokusunun güzel olduğunu düşünüyorum.
I know, I know we disagree on this... but I actually think he smells really good.
Neden kimin kime bel soğukluğu bulaştırdığı konusunda aynı fikirde olmamaya razı olmuyoruz?
Why don't we just agree to disagree about who gave who chlamydia?
Katılmıyor musunuz Sör Barristan?
Do you disagree, Ser Barristan?
Kendi açımdan yetkili olarak, size katılmıyorum.
As an authority on myself, I must disagree.
- Burada sana katılmadığımı söyleyemeyeceğim.
- I can't disagree with you there.
Kesinlikle katılmıyorum.
I completely disagree.
- Sana hiç katılmıyorum.
I completely disagree.
Diyelim ki bir şarkı yazıyorsunuz ve şarkı sözünde fikir ayrılığına düştünüz.
Say you're writing a song, and you disagree on a lyric.
- Şarkı sözlerinde fikir ayrılığı yaşamayız.
We never really disagree on lyrics. No.
Bence bu tam oldu. Sana her zaman katılmıyor olabilirim.
So, here's what I've put together, feel free to disagree at any time.
- Katılmadığımı istemeyerek...
Well, I hate to disagree...
- Ben tamamen katılmıyorum yok ancak mısın sen manifatura konum iddia olan sensin Eğer insanlar taklit izlerken onlar telefonunuzda lanet ediyoruz!
- I don't entirely disagree, but you're the one who's gonna pretend you're texting while you watch people pretend they're fucking on your phone!
Saygılarımızla, ben katılmıyorum lazım.
Respectfully, I got to disagree.
Size katılmıyorum.
I disagree.
Görünen o ki, onunla pek çok konuda terse düşüyoruz.
He and I, it seems, disagree on much.
# Ben kimim ki karşı çıkayım?
♬ Who am I to disagree?
- Sana katılmıyorum.
- Oh, I disagree.
P. J. Crowley'ye katılmıyor musunuz?
Do you disagree with P.J. Crowley?
Ben aynı düşüncede değilim.
Well, I disagree.
Katılmıyorum.
Disagree.