Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ D ] / Distraction

Distraction перевод на английский

1,984 параллельный перевод
Bo'nun Sana Olan Sevgisi Bir Oyalama..
Bo's love for you is a distraction.
Ayrıca oyalanacak bir şeyler lazım bana.
Plus, I need a distraction.
Fark etmez.
What kind of distraction?
İlk başta avuntu idi. Şimdi ise angarya.
At first it was a distraction ; now it's a chore.
İlk önce dikkat dağıtması için bir sarışınımız olacak.
Frst we'll need a little blonde distraction.
Belki de küçük bir kaçamak iyi bir şey olabilir.
Maybe a little distraction could be a good thing.
Dikkatin dağılmaması, hileyi önleme ve ihtiyatlı olma adına oyun boyunca eşyalarınızı bana vermenizi rica edeceğim.
In the interest of discretion, and eliminating distraction and unfair advantage, we ask that you leave all possessions here during the game...
Dinleyin, bir şekilde dikkatlerinin dağılması gerekiyor.
Listen, we just need a moment, some kind of distraction...
Leela, bu gündemi değiştirmek için uydurulmuş bir saçmalık.
Leel this is just a stupid distraction from the issues.
Bu bir dikkat dağıtma.
This is a distraction.
Dikkatimi dağıtmam gerekiyordu.
I needed a distraction.
Hayır, bu bir aldatmaca.
No, this is a distraction.
Cidden kafasını dağıtmaya ihtiyacı var zannediyordum.
But I-I guess he just needs a distraction. - Why?
Jeff denizdeyken, kafamı dağıtacak bir şeylere ihtiyacım var.
This is just the distraction I need while Jeff is at sea.
- Peki senin sıkıcı hikayenden, benim kafamı ne dağıtacak?
And what's my distraction from your boring stories?
Aynı zamanda dikkatini dağıtacak bir şey de gerekli.
In the mean time, you just need a distraction.
Bu poker oyunu tamamen düzmeceydi.
This poker game was all a distraction.
- O bir zaman kaybı.
- He's a distraction!
Willa'nın oyalamaya ihtiyacı var.
Willa needs a distraction.
Eğlenceye mi odaklanmalıydım?
Distraction?
Onlara vurup, dikkat dağınıklığı yaratın.
A jostler bumps into them, creates a distraction.
Bu yaptıklarınızla sadece burada öenmli olan şeyi oyalıyorsunuz.
So all you're creating is a dangerous distraction from what really matters here tonight.
Dikkat dağıtman gerçekten, Takdire şayandı.
Your distraction, though "peut-être" extreme, was "très" effective.
Yani Adaletsizlik Birliği sadece bir oyalamaydı...
Considerations. So the Injustice League was just a distraction...
Taşınmanın düzeninize bir tehdit oluşturduğunu kabullenemiyorsunuz. Bu yüzden de dikkatinizi çekecek bir şey yarattınız. Bitmemiş bir iş...
You can't admit that moving represents a threat to your arrangement, so you simply create a distraction, some unfinished business, a reason you have to stay put.
Sadece şuan oyalanmamamız gerektiğini söylüyor.
He's just betting we don't need the distraction right now.
En ufak bir dikkat dağınıklığının bile bize çok pahalıya mal olacağı kadar saf bir odaklanma.
A focus so pure that even the slightest distraction could cost us very dearly.
Senin dikkatini de dağıtır.
Well, because it would be a distraction.
Bence dikkatinin dağılmasını o da ister.
I think he'd welcome the distraction.
Mutsuz olduğun hayatını unutmanı sağlıyor!
It provides a distraction from your unhappy life!
Kara düşüncelerinizden uzaklaştırmak için oyunları sağlayan cömertliğinden dolayı bu kutlamaya değer bir kişidir.
A man worthy of celebration for his generosity in providing distraction with games to ease troubled thoughts!
Oyunların bu kara zamanlarda akılları dağıtması için şehre gereken eğlenceyi getirdi.
Your games have given the city much needed distraction in these dark times.
Adam ruhundaki yarayı unutmak için bir şeylerle oyalanmalı.
The man himself must distraction for their grievances.
Adamlarım Spartacus'ü adalete teslim ederken halkı oyalamak için hoş bir yöntem olmalı.
It will be a good distraction for the people... While my men Spartacus bring to justice.
Dikkatini da dağıtmadım ki. Adam giderken çok mutluydu.
That wasn't a distraction, that guy left so happy.
Bir kadın için bu dikkat dağıtmak demektir...
For a woman, it's all about distraction...
Sanki hakikati söyleme ve hakikati söylemenin Joker'de vücut bulması bir dikkat dağıtma anlamına geliyor gibi.
As if telling the truth, and this telling the truth - embodies in Joker means distraction.
- Kafamı dağıtmam gerek.
Well, I need a distraction.
Dikkatini dağıtmak gerek.
Just need a distraction.
Böyle mi dikkatini dağıtacaksın?
Is that the distraction?
Başka şeyler düşünmeye çalışıyorum.
Distraction.
Bize dikkat dağıtacak bir şey lazım.
We need a distraction.
Ben sadece bir oyalamacayım.
I'm really just the distraction.
İşitsel zihin dağıtıcı, çevresel etkenleri azaltır ve optimum odaklanmayı sağlar.
Oh. Auditory distraction dulls the peripheral senses and allows for optimal focus.
- Dikkat dağıtmaya yarayan koku silahı. - El yapımı bir koku bombası yani.
That's an olfactory assault weapon for distraction purposes.
Dikkatini dağıtacak bir şeye ihtiyacın olacak.
You're gonna need a distraction.
- Evet. Kafamı dağıtırım ve organize suçların bilgi edinmesi akşama kadar sürer zaten.
I could use the distraction, and it'll take organized crime all afternoon to pull the intel anyway.
Nasıl bir şey lazım?
We need a distraction.
Kev'in de kafası dağılır hem.
It'll be a nice distraction for Kev.
Dikkatlerini dagitalim.
Let's use same sort of distraction.
Belki dikkat dağıtmaya çalışmıştır.
A distraction, perhaps.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]