Distributor перевод на английский
409 параллельный перевод
Yeni bir distribütöre ihtiyacın var.
You need a new distributor.
Distribütöre ihtiyacım var.
I need a distributor.
Arızanın distribütörde olduğunu söylüyor.
He says the distributor's shot.
Daha önce yaşadığım problemden bahsedince tamirci distribütöre baktı.
Happened to mention the trouble I had with it, so the mechanic looked at the distributor.
Mucit, üretici ve tek dağıtıcısından size bir hediye.
Compliments of the inventor, manufacturer and sole distributor.
Teli siz mi çıkardınız?
You remove the distributor cap?
Dağıtım kapağındaki şu noktaları incele sonra diğer zeka küpü arkadaşlara ilet.
Feel the points here in this distributor cap... and then pass it on to all you geniuses.
Eğer ellerinde yoksa New York'taki distribütörden gelmesi gerekiyor.
If they don't have it, the distributor in New York.
Peder distribütör kapağını aldı da ondan.
Because Reverend's taken the distributor head, that's why not.
Distribütör kapağını vermezsen geriye yürüyerek dönecekler.
They'll walk back if you don't give me that distributor head.
O distribütör kapağını istiyorum.
I want that distributor head.
Adam distribütör kapağını...
He's got the distributor...
Ha bir de mümkünse, şu distribütör kapağını getirin bana.
Oh, and bring me that distributor head, if you would.
Distribütör kapağı elinde olan birini kovamazsın.
You cannot fire a man who has the distributor head.
- Tabii ki, distirbütör.
- The distributor, of course.
İpek tüccarı Bay Eboshiya'ydı.
It was Sir Eboshiya, the silk distributor.
Serbest çalışan bir dağıtımcıyım.
I'm a freelance distributor.
Bir de Bay Big var, Fillet Of Soul restoran zinciri aracılığıyla dağıtım ve toptan satış.
Then there's Mr Big, distributor and wholesaler through a chain of Fillet Of Soul restaurants.
- Süper retometrik distribütör.
- This super retometric distributor.
"Nakit hesaplarında, taşeron firmalara ve dağıtıcılara ödenen ücret düşüldükten sonraki net kâr esas alınacaktır."
"Gross proceeds should consist of all funds the sublicensee receives not merely the net amount remitted after payment to the sublicensee or distributor."
- Hepsininkini sökersek yetişemezler!
- Get that distributor outta there. Get the whole damn mess. Let's take it all with us.
Taşıma ücretini Riggins Distribütör'den alıyoruz.
We pick up the freight at Riggins Distributor.
Distribütor kapağı gevşemiş.
Your distributor cap was loose.
Distribütörü kontrol ettiniz mi?
Checked the distributor?
Tanrım, ben aşk ve mutluğun kuzey yakası dağıtımcısıyım.
Hell, I'm the west coast distributor of love and happiness.
Tamam, bu çapta bir alış için, dağıtıcıma başvurmam gerek, - ve bunu da referanssız yapamam.
All right, for that kind of weight, I'm gonna have to go to my distributor, and I can't do that without references.
Bir Dağıtıcı mı Arıyorsunuz?
Looking for a distributor?
( Çavuş Dedektif Ricardo Tubbs ) Morales, Heriberto Merida'nın dağıtımcısı.
Morales is the direct distributor for Heriberto Merida.
Şu SC'nin yakıt pompasını ne kadar sürede değiştirebilirsin?
How long will it take you to change the fuel distributor on this SC?
Distribütör, değil mi?
It's the distributor, isn't it?
Belki bir distribütör olurdum
Maybe become a distributor
havai fişek ile bir arabayı durdururuz işin dogrusu distributor kapagını bu sayede devre dışı bırakacagız dogru yere koymamız çok zaman almaz!
You can take out a car with just a firecracker. You just pull the distributor cap off. Doesn't take much when it's put in the right place.
Ben olayların fazlasıyla içindeydim.
I was the East Coast distributor of involved.
Ama şimdi Amway'in temsilcilerinden biriydi.
Now she was a distributor for Amway.
Distribütör kapağımı çalmak kirli bir numaraydı.
That was a dirty trick, stealing my distributor cap.
Kıvılcım yapsın diye distribütör kapağından benzin deposuna tel çektim.
I run a wire from distributor cap to spark plug in gas tank.
Şu anda filmin maliyeti bütçeyi 3 milyon dolar aştı ve dağıtıcı firma United Artists bunu karşılamayı kabul etti.
This film is now $ 3 million over budget, which the distributor, United Artists, has agreed to put up.
Distribütörle işini hallet, yoksa ben seninle işimi bitireceğim.
You kick that distributor's butt, or I'll have to kick yours.
Dağıtıcı bira vermeyi kesti ve ben de son 10 dolarımı aşk testinde harcadım.
The distributor cut me off and I spent my last ten grand on the love tester.
"Deliler akıl hastanesini ele geçirdiler".
A distributor said, "The Lunatics have taken over the asylum".
Chang en büyük dağıtıcılardan biriydi, ta ki Serrano işini bitirinceye kadar. Yani?
Chang was his No.1 distributor till Serrano took him out.
Aetna Casualty sigorta şirketi için milyon dolarlık işler yapmazken yoksa Chrysler'ın New England dağıtıcısı mıydı?
When George Willis, Senior, isn't busy as a million-dollar man for Aetna Casualty... Or is it New England distributor for the Chrysler Corporation?
Birleşmeden bu yana, Tony Baker, film dağıtımcısı.
Since the reunification, Tony Baker, Film Distributor.
Tamam bakıyorum.
- Shoot, the distributor cap. Right.
Sadece, dağıtımcılık benim işim değil.
It's just, being a distributor is not what I do.
lndiana'da en büyük ziraat makineleri dağıtıcısı Happy Kuykendall'in sınıf arkadaşı.
Now. the biggest distributor of farm machinery in the state of Indiana was Happy Kuykendall's classmate.
Ama dağıtımcı daha etkileyici bir başlık istedi.
But the distributor wanted a punchier title.
Buradan gitmek istiyorsan, Jake'in dağıtıcısının kim olduğunu söyleyeceksin.
Now you wanna get out of here, you gonna tell me who was Jake's distributor.
- Distribütör başlığı.
Cracked distributor cap.
- Sorun deðil.
All right, Woody, but I'm expecting a beer distributor in five minutes.
- Distribütör.
- Distributor.