Doctor перевод на английский
72,597 параллельный перевод
- Ben doktorunuzum Bay Gasmer.
I'm your doctor, Mr. Gasmer.
Bu adam doktorum falan değil.
No, don't leave! This man is not my doctor.
Daha önce de söylediğim gibi, ben tıp doktoru değilim.
As I explained, I'm not a medical doctor...
- İyi işti doktor. - Doktor!
- Nice work, doctor.
Bu gemide hiç şampanyanız yoktur herhalde, değil mi?
- Doctor! You don't happen to have any champagne on this ship, do you?
Gerçek bir doktor değil.
He's not a real doctor.
- Dr. Phil gerçek bir doktor değil mi?
- Dr. Phil's not a real doctor?
Ve doktorum bana sarı kantaron kullanmamı söylemişti.
And my doctor told me to take St. John's Wort.
Doktor seni görmeden önce seninle biraz konuşacağız.
We're gonna go into the office and talk for a bit before you see the doctor.
Doktor bunun zaman alabileceğini söyledi.
The doctor said it might take a while.
Bu konuyu Doktoruyla konuştum.
I talked to his doctor about that.
- Doktorlar bundan endişe duymuyorlar. Endişelenmemiz...
- The doctor's not worried about it.
Görünüşe göre doktorunuzdan not almanız gerekiyor Bay Başkan.
Sounds like you need a note from your doctor, Mr. Mayor.
O zaman Dr. Adebimpe psikolojik bir açıklama bulmalı...
Well, then Doctor Adebimpe would have found a physiological explanation...
Vali Munk, Dr. Khatri'nin evine girip, onu tehdit ettiğini söylüyor.
Governor Munk says you broke into Doctor Khatri's home and threatened her.
Dr. Khatri hakkında ne biliyorsun?
What do you know about Doctor Khatri?
- Empatiyi yöneten kısım.
Doctor : The part that governs empathy.
Eros'ta hayatta kalanlara yardım etmek için insanı yardım görevinde olan bir doktorum.
I'm a doctor, on a humanitarian mission to give aid to the survivors of Eros.
Bana yalan söylediniz Doktor.
You lied to me, Doctor.
Beni dinleyin Doktor. Burada ne ile uğraştığımız hakkında hiç fikriniz yok.
Listen to me, Doctor, you have no idea what you're dealing with here.
Doktora ihtiyacım yok
♪ I don't need a doctor ♪
Bütün doktorlar aynı şeyi söyleyecek.
I think you'll find every doctor's gonna say the same thing.
Doktorla konuşmak ister misin?
Do you want to speak to the doctor yourself?
Doktor sana kendine yüklenmemeni söylemişti.
Doctor told you to take it easy.
Teşekkür ederim, Doktor.
- Thank you, Doctor. - Uh...
Teşekkür ederim, Doktor.
Thank you, Doctor.
- Doktora görünmeli.
She needs a doctor.
Doktora görünmelisin.
You should see a doctor.
Parlak parlak, güzel doktor. Onun içini nasıl çözerim.
Twinkle, twinkle, pretty doctor, how I wish I could unlock her.
Doktor, uykularını kaçıran soru bu mu? Jim'i incitmek istedin.
Oh, Doctor, is that the question that's been ruining your sleep?
Doktor kan basıncı düşüyor.
Doctor, BP's falling.
- Doktora gittin mi?
Have you seen a doctor?
- Doktora gittim West.
I have seen a doctor, West.
Teşekkürler Doktor Wells.
Thank you, Doctor Wells.
Bir keresinde süremiz çok azdı ve Doctor Wells de bize aşırı yükleniyordu.
There was this one time we had this very strict deadline, and Dr. Wells was super hard on us.
Ona yardım eden doktoru diyorum.
The doctor helping her.
Sıradan biri değil de doktor olduğunu nereden biliyorsun?
Well, how do you know she's a doctor and not some orderly?
Tıbbi çağrı cihazı kullandığını gösteriyor. Sadece 20'sinde ve bir doktor?
Only in her 20s and already a doctor?
Burada bir doktor var mı?
Is there a doctor here?
İyi doktoru ayartma oyununda bana güvenmiyor musun?
Don't you trust me to play along with your attempt to corrupt the good doctor?
Bir doktor olarak, tüm hayatlar diğerleri ile eşit öneme sahiptir.
As a doctor, every life has to be as important as the next.
Bu sefer kesinlikle farklı olacak, doktor.
This time will definitely be different, Doctor.
Daha önce tanışmış mıydık doktor?
Doctor, have we even met before?
Sağ ol doktor.
Thank you, Doctor.
Sorun yok, doktor.
It's okay, Doctor.
Şeytan doktor gizliliği.
Doctor-Devil confidentiality.
Teşekkürler doktor.
Thank you, Doctor.
- Doktor elini paramparça etti.
The doctor just destroyed her hand.
Doktor kızı kurtarmayı tercih etti.
The doctor chose to save the girl.
Kaçırdıysan tekrar edeyim doktor.
In case you've missed it, doctor,
Doktor sanıyorum ki senin mantıklı bir tavsiyen vardır.
Doctor, surely you have some sensible advice.