Doobie перевод на английский
138 параллельный перевод
SANDY WILSON'UN "İBLİSLER" VERSİYONU
Boo boo pee doo, boo boo pee doo Scoobie doobie doobie doobie doo-oo!
Biliyor musun, Doobie Kardeşlere yolculukta eşlik etmiştim?
I used to be a roadie for the Doobie Brothers, you know.
Doobie Kardeşler dağıldı.
The Doobie Brothers broke up.
Sadece biraz sinirli çünkü Doobie Brothers ayrıldı.
He's just angry because the Doobie Brothers broke up.
Bir, scoobie-doobie-do.
One, scoobie-doobie-do.
İki, scoobie doobie-do.
Two, scoobie-doobie-do.
Üç, scoobie-doobie-do.
Three, scoobie-doobie-do.
Onbir, scoobie-doobie-do.
Eleven, scoobie-doobie-do.
Oniki, scoobie-doobie-do.
Twelve, scoobie-doobie-do.
Scoobie-doobie-do demekten bıktığımı biliyorum.
I know I'm tired of saying scoobie-doobie-do.
Bak, Doobie Brothers konserindeyim.
See, I was at a Debbie Brothers concert.
Şimdi 1971 yapımı, başrolünde Troy McClure olan Goodtime Slim, Uncle Doobie, ve the Great Frisco FreakOut filmine dönüyoruz.
We now return to the 1971 film Goodtime Slim, Uncle Doobie, and the Great Frisco FreakOut starring Troy McClure.
Partilerde çekmenin hiçbir mahsuru yok, ama tüm gün uçmak farklı.
It is one thing to spark up a doobie and get laced at parties but it is quite another to be fried all day.
"Somurtu, somurtu sigaramı tüttürü."
"Schoobie, schoobie, schmoke a doobie"
- Yolda buraya gelirken Steve tüttürdü.
- What's up? - ln the cab on the way over Steve blazed up a doobie.
Hadi tüttürelim şu şişkoyu.
It's a joint. Oh, a doobie.
Evet ama "hiç esrarı kağıda sarıp tüttürürken filme çekildin mi?" diye sormak aklımıza gelmedi.
Yes, but forgot to ask the question, "have you ever smoked a doobie on film?"
Pekala Millet kim Doobie Kardeşleri seviyor?
Okay, everybody, who likes the Doobie Brothers?
Hatırlıyor musun sen küçük bir kızken dondurma kamyonu Doobie'ye çarpmıştı... ve biz zırıl zırıl ağlamıştık?
Rememberwhen you were a little girl and the ice cream truck hit Doobie... and we cried and cried?
Doobie öldü mü?
Doobie died?
Do-Do-Doobie!
[Sobs] Do-Do-Doobie!
- Doobie!
- Doobie! - [All Sobbing]
Karım elden ele geçirebilecek esrar değil.
No! My wife is not a doobie to be passed around!
Bu doobie şapkası.
It's a doobie cap.
O dolmayı uzatacak mısın?
Are you gonna pass that doobie, or what?
Dolma mı?
Doobie?
Bu sırada da bir sigara yakıp beraber porno izleriz!
And while we're at it, we can light up a doobie and watch porn.
Doobie Kardeşler'in konseri için saklıyordum.
I was saving for the Doobie Brothers concert.
O herif uyuşturucu üretiyor ve satıyor.
This dude's a pot grower, a reefer salesman, a doobie doctor.
Biz buna Doobie lokma deriz.
We call it... doobie snacks.
Yani -
I mean... obie deebie doobie.
Belki de her sigara içtiğinde, daha doğmamış çocuklarımızı öldürüyorsundur.
Maybe every time you smoke a little doobie... you're killing our unborn children.
Ne yapıyorsun? - Peynire jambon sarıyorum.
Rollin'a ham-and-Swiss doobie.
Bak sen, Dobie Kardeşler de buradaymış.
Well, well. If it isn't the Doobie Brothers.
Bildiğimiz bahçe malı otu alıyorsun, tamam mı?
You take your standard garden-variety doobie, right?
Şöhretin Toby'nin yeni aşkı olan kaba, çirkin gey olduğunu anlamalısın.
La la la la la. La la la la la ~ ~ ~ A-doobie doobie do-doo ~ ~ ~
Herkes yalan söyler, Dr. Turk, oradaki serseri de olsa, ben, oğluma sanat okulundan mezun olduktan sonra evde kalacağını da söylesem fark etmez.
Everybody lies, Dr Turk, whether it's that doobie brother in there, or, say, me when I tell my son he can still live at the house after he graduates from art school. And by the way, sport,
Resmi son, bugünü şöyle hatırlayacağız... Cigaralık içmekten tutuklandığım gün.
The official end to what will now be known as... the day I got arrested for smoking a doobie.
Cigaralık dedim.
I said doobie.
Eğer gerçek bir parti hayvanı gibi hissetmek istiyorsan bu doğum günü otlarından içmek ister misin?
If you're really feeling like a party animal you wanna smoke a birthday doobie?
Andrew'un geleceğini biraz ot tüttürdü diye mahvetmeyeceğiz.
We're not going to screw up Andrew's future just because he sparked a doobie.
Luke tanıdığım en karmaşık adam ve Doobie Brothers plağı bile var.
Boy, Luke is the most complicated guy I know... who also owns a Doobie Brothers record.
- Doobie.
- Yeah.
- Doobie?
- D, D, D, D.. Do?
- Doobie?
- Doobie. - Doobie?
Hayır. Dobiah?
- Doobie?
Sid, ibne herif.
- You need a doobie, Z!
İstersen, ona da yak bir tane.
Why don't you just light him up a doobie?
Bu çok nadir bulunan bir Doobie Brothers plağı.
This is a rare promotional Doobie Brothers EP.
Doobie Brothers bileti için arayan o Çinli adamı mı?
Was it the Chinese guy calling in for the Doobie Brothers tickets?
- Bobby, güzel bir Noel olacak.
Shoobie doobie... Hey, Bobby, gonna be a good Christmas.