Doodles перевод на английский
170 параллельный перевод
Dr Von Hallor bunun için uzun bir isim bulabilir çünkü o sürekli karalıyor.
Dr Von Hallor here could probably think up a long name for it, because he doodles all the time.
Ama bu çiziktirmelerden bir şey anlamadım, çünkü onları okumayı bilmiyordum.
But the doodles didn't make any sense, because I didn't know how to read them.
Oh, şeyy, sadece karım telefonda konuşurken çiziktirdiği şekiller.
Oh, no, that's just some doodles my wife makes when she's phoning.
kızın çizdiğini sandığımız... ayni elle ve ayni kalemle çizilmiş... sizin bilinçsizce çizdiklerinizle ayni.
- which we took to be by the girl... - [Sobbing] was actually drawn by the same hand and same ballpoint pen... that did those doodles-which you did.
Ama istersen bana birkaç Yankee Doodle tatlısı yaparsın.
But if you wanna make me a couple of Yankee Doodles...
Bu bir oyunsa madara olacağız.
We're gonna look like a bunch of Dipsy Doodles if this is a hoax.
- Kanyon yoktu.
- There was no canyon in my doodles.
Karalamalarınla beni meşgul etme.
Don't let me keep you from your little doodles.
ısa aşkına, tüylerimi diken diken ediyorsun!
Jesus! You give me the P-doodles!
Kimse, Al Bundy'nin ayakkabısına pisleyip de hayatta kalamaz.
No one doodles in Al Bundy's shoes and lives!
- Gülümseyin ve "peynir" diyin!
- Smile and say, "cheese doodles!"
- "Peynir!"
- Cheese doodles!
Times Meydanı'nda yaşayıp kaldırımda hamburger yiyenler.
People who live in Times Square and eat Yankee Doodles on the sidewalk.
Yankee Doodles beş dakika!
Yankee Doodles five minutes, please!
- Onlar çizgi karater.
- They're doodles.
- İnsanlar çizgi karaterlerle yatmaz.
- Noids do not have sex with doodles.
Karalama
Doodles.
ben aptallara her zaman yardımcı olmaya çalışırım. Peynirli börek deyin.
Just say, Cheez Doodles.
Sonra oturur, sosislisini yer, kâğıda bir şeyler karalar sonra da ödül alır.
Then he sits down, has a hot dog, doodles on a piece of paper... they give him a trophy.
Herkese benden peynirli cips.
Hey, Cheez Doodles for everyone, the puffy kind.
Hey, biraz mısır cipsiyle dönersen hiç de fena olmaz.
Hey, it wouldn't upset me if you come back with some Cheez Doodles.
Merhaba boncuk.
- Hey, Doodles.
Tiggerların birbirlerine hitap şekilleri çok mahcup edici değil mi?
It's embarrassing', ain't it, the way us Tiggers go oozin'oodles and doodles of affection?
Hiç peynirli cips var mı?
You guys have any Cheese Doodles?
Buraya çok rahatsız edici şeyler çizmişsin.
Ok, you got some, uh, very disturbing doodles here.
Onlar peynirli kraker yemezler!
For fucking cheese doodles they're not!
Salak salak karalamayı kes artık.
And you gave up on those stupid doodles.
- Şu çiziktirdiklerinle mi yani?
- You mean your doodles?
Picasso'nun resim öğretmeni onun ilk çalışmalarını gördüğünde o özel bir şeyler hissetmiş olmalı.
Well, when Picasso's art teacher saw his first doodles... he must've sensed something special.
Ve üstelik sırayı bekletiyorsunuz, salak bi çantası olan aptal bakışlı hıyar Peynir cipsi için onay bekliyor.
And you're holding up the fucking line, too, some dorky looking prick with a fanny pack waiting to be approved for a bag of Cheese Doodles.
Çok uzun süre önce, annem öldükten birkaç ay sonraydı sanırım. Mutfakta, çekmecelerden birinde kalem falan arıyordum sanırım. Onun yaptığı bir alışveriş listesi buldum.
You know, a long time ago it must have been a couple of months after my mom passed away I was digging through this drawer in the kitchen looking for a pen or something and I came across this grocery list she had made and it was filled with all these little heart-shaped doodles and I just lost it.
N'aber millet!
Howdy, doodles!
Bakıyorum çerezleri pek keyifli yiyorsun.
I see you're enjoying the doodles.
Elinde bir spor çanta ile sırtında üzeri karalanmış haki renkte çanta taşıyor.
Carrying a sports bag and a military knapsack in green canvas covered in doodles.
Karalama.
Doodles.
Hayır.
I don't want to get Cheez Doodles on my church pants.
Hadi, gidin ve biraz sakeyle mısır cipsi alın.
Uh... come on in, have some sake and corn doodles.
İki genç Amerikalı maçı iyice üst düzey hale getirdi.
Two young Yankee Doodles have turned this match into a dandy.
Bir kaç şekil aklıma geldi.
I made some doodles.
- Vakti gelmişti. Ama içine adımı gizlediğim şekiller çiziktirmiştim.
But I had made little doodles with my name hidden in them on each one of the old ones just like Hirschfeld.
Adı da : "Karalamalar".
It's from someplace called "Doodles."
Eğer elbisen biraz daha aşağıda olsaydı portakallarını görebilirdim.
If that dress were any lower I could see your yankee doodles.
Karalamalara bakıldığında, aslında Türkiye'deki bir Amerikan üssüne saldırı planı gibi göründüğünü söylediler.
What looked like doodles were in reality, they said, a plan to attack a US base in Turkey.
- Karalama kağıtlarını aldım.
- I got the cheez doodles.
sizin kendi ilaçlarınızı değil, onların ilaçlarını kullanmanızı sağlamaya çalışıyorlar.
Why can't we send them the good shit? Why can't we send some Cheez Doodles, some Funyuns, some Twinkies?
Doodles'ın beni kazıklayacağı hiç aklıma gelmezdi.
I never thought Doodles would try to stiff me.
Doodles'ın niye içtiği belli.
Well... I can see why Doodles drank.
O bile karalamış.
He even doodles.
İnsanlar çizgi karaterlerle yatmaz.
Noids do not have sex with doodles.
Bu Doodles. Nam-ı diğer Donny Zanko.
That's Doodles.
- Doodles hangi türdendi?
Which kind was Doodles?