Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ D ] / Dostlarım

Dostlarım перевод на английский

8,028 параллельный перевод
- Dostlarım da gelebilir mi?
- Can my friends be in it?
- Peki ya dostlarım?
- Well, what about my friends?
Sakın ola dostlarım, suya bağımlı hâle gelmeyin.
Do not, my friends, become addicted to water.
- Dostlarım. Larry ve Barry.
Larry and Barry.
Tüm dostlarımıza iyi sabahın körleri dileriz.
Hey, a fine, very early good morning to all you friends out there.
Sanırım NASA'daki dostlarımızla irtibata geçme vakti geldi.
I think it's time to start coordinating with our friends at NASA.
Bu zor zamanlarda ihitiyacımız olan budur dostlarım!
That's what we need, my friends, in these difficult times.
Müebbet yatanlar ve idamını bekleyen dostlarımız için.
For the lifetime convicts and our friends on death row.
Dostlarımızdan biri.
Another one of us.
Elveda sevgili dostlarımız, üst mertebedeki kutsal yolculuğunuz için.
Farewell, dear friends, on your sacred journey to the chopper-upper.
Dostlarımızın arasındasın.
Do not fear. You are among friends.
Dostlarıma ihanet ettim bana en yakın olanlara sırtımı döndüm.
I betrayed friends, turned my back on the ones closest to me.
Yeni dostlarım ve yeni bir evim olacak.
With new friends. In a new home.
Artık yeni bir evim ve yeni dostlarım var, yeni bir başlangıç yaptıms.
I has a new start in a new home with new friends.
Beni sadece dostlarım işerken görmüştür.
I don't know anyone that's not my friend that's seen me pee.
Dostlarım.
My friends.
Yeni bir sporun ilk maçına hoş geldiniz dostlarım.
Welcome, my friends, to the first ever playing of a new sport.
Dostlarımın şerefine.
- Round for my friends.
- Dostlarım ona iyice kulak verin.
- My friends it is something to behold.
Efendim, benim adıma da söyleyin tüm dostlarımıza gelişlerine yürekten sevindiğimi.
Pronounce it for me, sir, to all our friends, for my heart speaks they are welcome.
Hadi gidelim dostlarım.
Brothers, let's go.
Ama çok iyi dostlarım var.
But I do have friends.
Dostlarım Kral Hazretleri'nin hükümetine rağmen bu akşam, buradayım.
My friends. In spite of His Majesty ’ s Government I am here tonight.
Vay, vay vay, dostlarım.
Well, well, well, my friends.
Bu akşam özel bir şeyler var, dostlarım!
A special treat tonight, my friends!
Başlayabilirsiniz, dostlarım.
You may begin, my friends.
Şu odaya şöyle bir bakıyorum da sanırım bazı dostlarım olabilir.
Looking around this room, actually, I think I might have some friends.
Güvendiğimiz kişileri arayıp yani ayrıcalıklı müşterilerimizi ve dostlarımızı diyelim çok cazip bir teklif sunuyoruz.
We're only calling people we trust, preferential customers, and friends too, because we've a new and very attractive offer.
Gidin olun. Fakat Washington'daki dostlarım, bazı soruları cevaplamanızı ister.
But some friends of mine in Washington think you got some questions to answer.
Çünkü o ufak değersiz altın heykel dostlarımın kanıyla kaplı.
Because that small, worthless golden statue is covered with the blood of my friends.
Boş bir yer buldum dostlarım ~
♪ Find her an empty lap, fellas
Hayret ediyorum dostlarım.
♪ Golly gee, fellas
İçimde az da olsa bir umut var dostlarım ~
♪ Have a little faith in me, fellas
Dostlarıma bakılırsa olmam gerektiği gibiymişim, her ne demekse.
All the guys say I'm a stereotype of myself or whatever the fuck that means?
# Şayet hepsi bu kadarsa dostlarım #
♪ ♪ If that's all there is, my friends ♪
Seni dostlarımın yanına göndereceğim.
It will lead you to my friends.
Para bankaya yatana dek hiçbir şey bağlanmadı ama yine de şans için en iyi dostlarımla bira kaldırım.
- Wait. Hold on. Nothing is closed until the money's in the bank, but I still would like to raise a beer with my best friends for luck.
Rusya'daki batı ajan dostlarımız hakkında elimizdeki her şeyi.
Everything we have on friendly Western agents in Russia.
Ya da, dostlarım seni öldürür.
You are also a killer.
İnsanlar... kendileri için yaşamaz. Bizim dostlarımız gibi değil.
that can be more dangerous than us.
İlk turdan dostlarımızdan gelen bağış paraları da bu kadar ve bu sadece bir başlangıç.
Now, here's the first round of donations from our friends and that's just the beginning.
Şimdi United Trust bankasındaki eski dostlarımız... el konmuş en iyi mülklere erişim imtiyazını bizlere vermiş durumda.
Great news for us. Now, our longtime friends at the bank have given us privileged access to the best upside-down properties out there.
Yani, bu dostlar mı? Howie!
- Oh, you mean these friends.
Anladığım kadarıyla baban Sibirya'ya gönderildikten sonra babanın dostları arasında çok popülermiş.
I understand that she was extremely popular amongst your father's friends after he was shipped off to Siberia.
Ben de bütün bunlar olurken yanında olacağım. Çünkü gerçek dostlar böyle yapar.
And I came here to stand next to you while that happens because that's what friends do.
Sevgili dostlar yarım küremizdeki tüm erkek göstericilerin huzurunda toplandık.
Dearly beloved... we are gathered here in the presence of every male entertainer in the hemisphere.
Sizi oğlunuzun diğer dostlarıyla tanıştırayım.
So, let me introduce you to some of your son's other buddies.
Sanatçı dostlarınla çıkacak, brança mı gideceğim?
Go out with your artist friends? Go to brunch?
Kıçımın dostları.
Butt buddies.
Dostlar mı?
Friends?
Ailen, dostların seninle. Sana yardım edecekler.
Your parents are here, your friends, they can all help.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]