Drill перевод на английский
4,471 параллельный перевод
Bu bir tatbikat değil.
This is not a drill.
Bir işaret gönderirdi.
She knows the drill.
Bunu çok iyi biliyoruz.
We know the drill all too well.
Bütün gün kafamda matkap varmış gibi hissettim ama en önemlisi en iyi dostumun saygısını kaybetmeme sebep oldu.
It felt like a drill in my skull all day, and then to top it all off, it cost me the respect of my best friend.
Pekala beyler, tatbikatı biliyorsunuz.
All right, guys, you know the drill.
Buraya ne söylemem gerektiğini anlatmaya geldiysen ya da kocamı ve diğerlerini etkilediğin gibi beni de etkilemeye geldiysen sana hatırlatmak isterim.
If you've come here to tell me what to say or to drill me the way you've been drilling my husband and the others... Let me remind you,
- Bu bir tatbikat değil!
- This is not a drill! - Come on, go, go go!
Planlı bir tatbikat yok.
( fire alarm ringing ) There's no drill scheduled.
Bu bir tatbikata benzemiyor.
Why am I thinking this isn't a drill?
Nasıl yapacağını biliyorsun.
Now, you know the drill.
Düşmanını hafife alma lafına katılıyorum ama bu adamları çok abartmıyor musun?
I'm down with the whole respect-your-enemy drill, but aren't you giving these guys too much credit?
Büyük ihtimalle sadece bir tatbikattır.
It's probably just a drill.
Bu bir tatbikat değil.
WOMAN : This is not a drill.
Sanırım baygınken o matkap ucunu çıkarsaydım iyi olacaktı.
Maybe I should've pulled the drill bit while he was still knocked out.
Kafatasını matkapla deldim.
I put a drill to the dome. Oh.
Konuyu biliyorum.
I know the drill.
Ne yapacağını biliyorsun.
You know the drill.
Talim şöyle olacak.
Here's the drill.
Ayakkabı talimini bilirsiniz.
Ah, you know the shoe drill?
Onunla konuşmanız için elimizden geleni yapacağız.
To get you in touch with him. Man : You know the drill, commander.
Sondajı biliyorsun.
Well, you know the drill.
Ve şundan da emin ol ki, ekipteki arkadaşlarımız, araçlarımızı doğru kullanmanda sana yardımcı olacaklardır.
And to make sure you do, your truck company will help you drill on every tool we have until you get it right. Starting now.
Cap, Manga'ya gönüp bir matkap kap.
Cap, go to the squad and grab a drill.
Ne var? Yangın talimi mi?
What's this, a fire drill?
Millet, bu bir tatbikat değildir.
Folks, this is not a drill.
S.H.I.E.L.D.'da orayı delebilecek teknoloji tam olarak var.
S.H.I.E.L.D. has tech that can drill right through it.
Evet, taş delici.
Yeah, plasma drill.
Diğer yandan Hydra'nın matkabı... yeraltına kadar aşağıya iniyor.
Other than the fact that Hydra's drill will be all the way down in the basement.
İki hedefimiz var... Matkabı durdurmak, Skye'yı bulmak.
Two goals... stop the drill, find Skye.
Matkabı durduracağım.
I'm gonna stop the drill.
Bilirsin delici alet.
Bunk inspection - - you know the drill.
Boğulmadan önce, kayaları delerek ulaşamıyor musunuz?
You can't drill to him before then?
Normalde, dik açıyla delerdik... Normalde, dik açıyla delerdik ama bu çökmeye neden olarak çocuğu anında öldürür.
Normally, we'd drill at a steep angle, but that could cause a cave-in, killing him instantly.
Demek diri diri gömülmesin diye subatanı delmiyorsunuz öyle mi?
So you don't drill through the sinkhole wall and impale him.
Uzayan kule matkabı kullanılırsa yanlışlıkla çocuğun bedenine isabet etmesi durumunda, ciddi bir yaralanma olmadan geri çekilebilir.
Use a collapsible mast drill bit so if it accidentally hits the kid's body, it'll retract without major injury.
Owen, sana ulaşmak ve dışarı çıkarmak için tünel kazıyoruz.
Owen, we're gonna drill to you and lift you out, okay?
Durdurun matkabı.
Stop the drill!
Ajanlar ikinci katta duman tespit etti.
It's not a drill. Agents are reporting smoke on the second floor.
Tatbikatı biliyorsunuz.
You know the drill.
Arka bahçemizde sondaj yapmasına izin verdiğimiz hidrolik şirketi gibi.
Like that fracking company we let drill in the backyard.
Kendisini öldürmeden önce matkabı durdurman akıllıca bir hareketti Alex.
Smart work detaching the drill, without killing him, Alex.
Tarama sonuçları gelmeden matkabın ucunun kan damarlarını delip delmediğini söyleyemeyiz.
Won't be able to tell if the drill bit has penetrated his blood vessel without more imaging.
Matkabı çıkarıp hastamın katastrofik kanama geçirmesine neden olmayacağım.
I'm not gonna pull out the drill and flood my patient with a catastrophic bleed.
Matkap ucu artere baskı yapıyor. Hastanın DBS elektotlarından birinin çok yakınında.
The drill bit is pressing into an artery very near one of the patient's dbs electrodes.
Sen matkabın ucunu çıkarırken, artere klemp takmaya gerek olup olmadığına bakacağım.
Please pull the drill bit out while I see if the artery needs to be clamped.
Matkap ucunu ön lobdan çıkardım ve arteri düzelttim.
I removed the drill bit from his frontal lobe, repaired his artery.
Matkabın sesini duyabiliyorum.
I can hear the drill.
- Haklarımı biliyorum ben.
And you know the drill.
Tatbikat sanarlar.
They'll think it's a drill.
Yapman gerekeni biliyorsun.
You know the drill.
Bu bir tatbikat değildir.
This is not a drill.