Dün akşam перевод на английский
5,172 параллельный перевод
Dün akşam sakso çektiriyordum ve uzun zamandir hissemedigim birşey hissettim.
So listen I was getting some head last night and I felt something I havent felt for a while.
Dün akşam siparişlerim geldi.
My orders came through last night.
Dün akşam araba yıkama yerinde bir kavga ihbarı aldık.
Yeah, we had a call last night about a fight over at the car wash.
Dün akşam seni gören graffitici vardı ya, tanıyor musun onu?
That tagger who saw you last night, do you know him?
- Dün akşam bir şey olmadı mı?
Nothing last night? No.
Dün akşam, çaresizlikten zavallıIığa terfi ettim.
Last night, I went from desperate to pathetic.
Dün akşamın bomba haberi.
Last night's bombshell.
Sonunda dün akşam bana geldin, sen beni seçtin.
Finally, last night, you came to me, and you chose me.
Dün akşam gizlice görüştük.
I saw him last night in secret.
- Dün akşam bir ilan yayınladım.
Okay, so last night I posted an ad.
Susie dün akşam evden ayrıldı ve ve hala gelmedi.
Susie went out night before last and she hasn't come home.
Abigail Beecher dün akşam ailesine dönmedi.
Abigail Beecher did not return to her family yesterday eve.
Bu şehir dün akşam sadece en iyi vatandaşını kaybetmedi aynı zamanda Vance McMillan, nerdeyse ona "kanka" demek üzere olduğum bir adamdı.
Not only did this city lose one of its finest citizens tonight, but Vance McMillan was a man that I was on the verge of calling "Home Skillet."
Dün akşam da orada biri olduğuna adım gibi eminim.
There was somebody definitely out there last night.
Dün akşam için özür dilerim.
I would like to apologize for last night.
Joel ile dün akşam ayrıIdık.
Joel and I broke up last night.
Jeremy dün akşam teklif etti.
Jeremy proposed last night.
Birinci mesaj dün akşam saat 6 : 05'te gönderildi
Message one sent yesterday at 6 : 05 P.M. Meghan!
Keçilerinden bazıları dün akşam öldürülmüş.
Some of the goats were killed last night.
Dün akşam rapor edilen bir dizi büyük patlama resmi onaylama bekliyorken biyolojik silah kullanılmaya başlandığı hakkındaki geniş kanı tüm bölge boyunca büyük bir korku yaymaya devam ediyor.
As last night's report of a series of large explosions awaits official confirmation, widespread fear of a biological weapons launch continues to spread throughout the region.
Dün akşam ne demiş olursak olalım, yapmak zorunda değiliz.
Whatever we said last night, we don't have to do it.
Çünkü dün akşam ayrıldık.
Well, because we broke up last night.
Dün akşam, Dan'in beni aramamasının üzerinden 5 cuma geçti.
Last night was the fifth Friday in a row that Dan didn't call me.
Dün akşam şovunu izledim.
Saw your show last night.
Emin olun, dün akşam yaşananlar benim için de aynı ölçüde yıkıcıydı.
I assure you all what happened last night was as disappointing to me as it was to you.
Biz dün akşam nasıl geri döndük?
How did we get home last night?
Olay dün akşam 8 civarında, Cathedral Heights Metro istasyonunun kuzeye giden rayları üzerinde gerçekleşti.
The incident occurred at approximately 8 p.m. last night on the northbound tracks of the Cathedral Heights Metro station.
Dün akşam birlikte olduğum insanları gördün mü?
He saw the people who Were with me last night?
Dostum dün akşam düşünürken farkettim ki bu muhtemelen birlikte yapacağımız son eğlence olacak.
Dude, I was thinking about this last night. This will probably be the last time we can all hang out like this.
Dün akşam yağan yağmurdan sonra geriye pek bir şey kalmamış ama fotoğrafları çekip adli inceleme için Harrisburg'e gönderdik.
After last night's rain, there isn't much left, but we take the pictures, send it all up to Harrisburg for forensic analysis.
- Dün akşam Tony'yle feneri geç söndürdük.
- Tony and I went out late last night.
Bakın, dün akşam bağırdıklarını duydum.
Look, last night I heard'em yelling.
Uluslararası Demiryolları, Denizcilik ve Ulaştırma İşçi Sendikası dün akşam uzlaşma sağlayamadı... ... hiçbir uzlaşma sağlanamadı.
'National Union of Rail Maritime and Transport Workers Union'broke down last night...''.. with no agreement reached.'
- Kore Barbeküsü yemiştik dün akşam.
- We had Korean barbecue last night.
26 yaşındaki barmen Debbie Hoffman'ın yanındayız. Dün akşam terör şüphelisi Pamir tarafından rehin alındı.
We're with Debbie Hoffman, the 26-year-old bartender who spent several harrowing minutes last evening held hostage by suspected terrorist Abdul Pamir.
Dün akşam itibariyle yeni bir ticaret sistemi başlattım ve halk da kabullendi.
As of last night, I've instituted a new trading system and the street has embraced it.
Dün akşam ki olay sov haline dönüştü.
Last night's case became a showbiz headline!
Bu yılan başlı figür Amunet'tir. Dün akşam yıldızlara taş çıkartan bir performans sergilemişti.
This figure, the snake-headed one, that's Amunet, who performed a spectacular star turn last night.
Dün akşam için özür dilerim.
I'm so sorry about last night.
Dün akşam iznini istemeden tiyatrodan ayrıldığım için Bayan Ives'dan özür dilemeye gelmiştim.
I've come to make amends to Miss Ives for leaving last night without making my apologies.
Dün akşam okuldan ayrıldıktan sonra paltomun cebinde buldum.
I found it in my coat pocket last night after I left the school.
İlçe ser verip sır vermiyor ama... Bunty'nin tanımına uyan bir kızın Paddington'da dün akşam trenden inerken görüldüğüne dair dedikodular var.
County are keeping it close to their chest, but there's talk a girl answering Bunty's description was seen on a train out of Paddington last evening.
Dün akşam neler yaptığınızı sorabilir miyim?
Could I ask, sir, what your movements were yesterday evening?
Ajandasından öğrendiğimize göre karınızın dün akşam yemeği için Josephine isimli biriyle randevusu varmış.
It appears your wife had an appointment in her diary last night for supper with someone called Josephine.
Dün akşam çayını bitirmeye bile fırsatı olmadı. Yine dışarı çıkıp saatlerce dönmedi.
I mean, his tea had barely a chance to go down last night before he was out again till all hours.
- Dün akşam da bu oldu.
And last night, this.
Dün akşam da aklın başka bir yerdeydi.
You weren't yourself last night.
Dün akşam saat 5 : 30'ta işten çıkarken.
Yesterday evening, at 5 : 30, when I finished work.
Dün akşam nerede ne yaptığınızı öğrenmem gerekiyor.
I'll need an account of your whereabouts yesterday evening.
- Dün aksam sana biraz bagirmis gibi olabilirim. özür dilerim.
- Sorry about my tone last night.
Hayır dostum, dün geceki fotoğrafta olmadığımız için bu akşam buradayız.
No, dude. We're over here tonight because we're not in the photo from last night.