Egzersiz перевод на английский
2,508 параллельный перевод
Egzersiz boyunca!
Exercise over!
Eğer fazla kilosu olsaydı, diyet ve egzersiz tavsiye ederdim ama çocuğunun kilo problemi yok.
If he had weight to lose, I would advise diet and exercise. But your kid doesn't have a weight problem.
Dün gece olanları hatırlamana yardımcı olacak bir egzersiz yapacağız.
I want to walk you through an exercise that's going to help you recall everything that happened last night.
Diyet yaparak, vücudunu geliştirmek için egzersiz yaparak geçirdin mi?
Changing your diet? Exercising to improve your body?
Şu havlu olayı egzersiz olsun.
That makeup towel does get a workout.
Bunun takımın güvenini arttırıcı bir egzersiz olmadığını tahmin ediyorum.
I'm guessing this isn't a team trust-building exercise.
Egzersiz yap.
Work out.
Artık pek egzersiz yapmıyorum gerçi.
I mean, I don't exercise anymore at all.
Egzersiz ne zaman bu kadar karmaşık hale geldi?
When did exercise get so complicated?
Öyleyse ben de egzersiz yapmak istiyorum.
Then, I want to exercise too.
Egzersiz yapmak istiyorum.
I will exercise too.
Manyak herif kaç saattir egzersiz yapıyor?
crazy son of a bitch, exercising for hours.
Egzersiz konusunda baya ciddisin.
You're rather serious about exercising.
Yönetmen'im, yukarıda egzersiz mi yapıyorsun?
Director, are you exercising up there?
Şimdi de biraz egzersiz.
And now for some healthy exercise.
Egzersiz yapması ona sporcu içeceği verebileceğim anlamına gelmez.
No, just because she's working out? No, it's different this time!
Biraz egzersiz yaptım da.
I worked out a bit.
Biraz egzersiz yaptım da...
I've been exercising.
Yemeklerine dikkat edip, yeterince egzersiz yaptırırsanız bir sorun olmaz.
If you watch her meals and give her enough exercise, she'll be fine.
# Sonra biraz egzersiz, belki biraz eskiz Tırmanış, biraz dikiş, biraz da okuma #
* Then I'll stretch, maybe sketch. Take a climb, sew a dress, and I'll re-read the books. *
Lütfen panik yapmayın, bu sadece egzersiz. Manevra yapıyorlar.
Please, be calm, they're just exercises, they're practice maneuvers!
Egzersiz amacı bizi eğlendirmen değil.
he purpose of this exercise is not to entertain us.
Egzersiz yapmanı söyledim ama reddettin.
I told you to exercise and you refused. You really...
Elbette egzersiz yapmalıyım.
Of course I must exercise.
Acele edin ve egzersiz yapın.
Hurry up and exercise.
Egzersiz mi yapıyorsun?
What, you've been working out?
Küçükken yavrukurtlara katılmıştım lisede ise egzersiz takımındaydım. Birçok kilise grubuna da katıldım.
I was in Boy Scouts, and drill team in high school, various church groups.
Greyfurtlarla yeni bir diyete başlayabilirsin ve yepyeni bir egzersiz aleti ve hatta yeni ve gelişmiş bir çamaşır makinesi alabilirsin.
You could grab that new diet with grapefruits and a brand-new exerciser and maybe that new and improved washer-dryer set.
Bugün bir pratik egzersiz yapacağız.
Today we'll do a practical exercise.
Ufak bir egzersiz bize iyi gelecek.
A little exercise will do us good.
Biraz egzersiz olsun.
Get a bit of exercise.
Egzersiz?
Exercise?
Egzersiz aptalca, yapılacak bir şey yok, sadece seyrederiz.
Exercise is stupid, there's nothing fun to do, there's fun to watch.
Bundan sonra, topla bir dizi egzersiz yapacağız.
Next, we'll do a series of exercises with the ball.
Ve her hafta egzersiz yapıyoruz.
And every week we exercise.
Egzersiz mi yapıyorsun?
Do you exercise?
Şimdi ilk egzersiz olarak, şöyle bir oyun yapacağız.
Now for our first exercise, We're going to start a word association game.
- Bu egzersiz bizle ilgili, evlilik sana göre ne demek.
- This exercise is about us, what marriage means to you.
Bu kadar uzun oturduktan sonra egzersiz yapmam lazım.
I need the exercise after sitting for so long.
Ben egzersiz yapıyorum.
I work out.
Egzersiz yapmadığınıza göre, çeneyi bırakın da 40 şınav çekin!
Since you didn't get your exercise in this period why don't you both drop and give me 40.
Biraz egzersiz iyi gelir.
I can do them as an exercise.
O zaman bazı egzersiz yap.
So take some exercise.
Kadınlar striptiz direğinde egzersiz yaptığı saniye kazandık.
We won the second women started doing pole dancing for exercise.
Egzersiz programlarına bakıyordum da... Sanırım burada spor yapmak istiyorum.
I was looking at your fitness packages here... and I was interested in possibly working out here.
- 26.23 dolara sunulan egzersiz...
- The fitness assessment for $ 26.23...
Pekala, o zaman biraz egzersiz yap.
OK, well, then, get some exercise.
Bu güzel öğleden sonrayı temiz havada geçirip biraz egzersiz yapacağız, tamam mı?
We're gonna spend this beautiful afternoon outside in the fresh air, getting some exercise, okay?
Evet, iyi egzersiz oluyor.
It's good exercise.
Egzersiz tamamlandı.
Exercise Complete.
En azından karın kaslarımız için iyi bir egzersiz oldu.
At least I managed to work out on my stomach.