Eiko перевод на английский
93 параллельный перевод
Eiko, maikosu :
Eiko, her maiko :
Sawamoto, Eiko'nun babası :
Sawamoto, Eiko's father :
Eiko, sen misin?
Eiko, is that you?
Eiko, neden beni görmeye geldin, söyle.
Eiko, tell me why you came to see me.
Eiko nasıl olur da kendini böyle gülünç bir duruma düşürebilir?
How could Eiko make such a spectacle of herself?
Durumunuzu anlıyorum, Eiko'nun geleceğine müdahele etmek istemiyorum.
I understand your position, but I don't want to interfere in Eiko's future.
Eiko, sen önden git.
Eiko, go on ahead.
Eiko, ne oldu ona?
Eiko, what happened to him?
Bayan Okano Eiko'yu istemiyor.
Mme. Okano doesn't want Eiko.
Sizin sayenizde Eiko belli bir nam kazandı. Sizin için bayağı kazanıyor olmalı.
Thanks to you, Eiko has acquired a certain renown... and she must earn well for you.
Eiko'nun kefili olmayı reddettikten sonra... beni rahatsız etmeye utanmıyor musunuz?
After refusing to be Eiko's guarantor, aren't you ashamed to bother me?
Dürüst olmak gerekirse, Eiko'yla artık çalışamıyoruz.
To be honest, Eiko and I can't work anymore.
Eiko!
Eiko..!
Belki Eiko'yu bu gece burada tutarım.
Maybe I should keep Eiko with me tonight...
Sen gelene kadar Eiko'yu burada tutacağım.
I shall keep Eiko here until you arrive.
Buna karşılık, Eiko'yu hemen buraya göndermelisiniz.
In exchange, you must send Eiko back here immediately.
Eiko da mı?
Eiko too?
Eiko, haydi!
Eiko, get moving!
Eiko, hazırlanıyor musun?
Eiko, are you getting ready?
Dinle beni, Eiko.
Listen to me, Eiko.
Gerçeği söylemek gerekirse, Eiko...
To tell you the truth, Eiko...
Eiko, biliyorsun, benim için bir yabancı değilsin.
You know, Eiko, you are not a stranger to me.
Güney Denizi Vapur Şirketi'ne ait 7.500 tonluk yük gemisi "Eiko-maru" nun 13 Ağustos saat 19 : 05'te kaybolduğu bildirildi.
Southern Sea Steamship Company vessel, the "Eiko-maru," a 7,500-ton freighter, was reported lost... on August 13 at 19 : 05 hours.
Elbette. "Eko-maru" ile "Bingo-maru" her ikisi de Güney Denizi Vapur Şirketi'nin.
Certainly. The "Eiko-maru" and "Bingo-maru" are both owned by the Southern Sea Steamship Company.
Kurtulanlar hangi gemiden... Eiko-maru "mu? yoksa" Bingo-maru " mu?
Which ship were the survivors from... the "Eiko-maru" or the "Bingo-maru"?
MASAO SHIMIZU EIKO MIYOSHI
MASAO SHIMIZU EIKO MIYOSHI
EIKO MIYOSHI
EIKO MIYOSHI
EIKO MIYOSHI - HARUO TANAKA AKIRA OIZUMI
EIKO MIYOSHI HARUO TANAKA AKIRA OIZUMI
MIWA TAKADA EL KO TAKI
MIWA TAKADA EIKO TAKI
KANBI FUJIYAMA EIKO TAKI ve MASAKO MYOJO
KANBI FUjlYAMA El KO TAKI and MASAKO MYOjO
Hiç Eiko'yu gördün mü?
Have you seen Eiko?
Tanaka Eiko.
Tanaka Eiko.
Sadece Eiko ve küçük kardeşi hayatta kaldı.
Only Eiko and her baby daughter survived.
Eiko, yine de, daha becerikliydi.
Eiko, however, was more resourceful.
Bir gün, Amerikan birlikleri ile bir çatışmada,... Eiko neredeyse öldürülüyordu.
One day, in a skirmish with some American troops, Eiko was nearly killed.
Harry onu istedi, ama Eiko reddetti.
Harry wanted to, but Eiko refused.
Sonra 1951'de, Eiko'nun kardeşi, Tanaka Ken, ölümden döndü.
Then in 1951, Eiko's brother, Tanaka Ken, returned from the dead.
Harry'e Eiko'yu ve kızını kurtardığı için teşekkür etti ama Eiko'ya artık onunla konuşmayacağını söyledi.
He thanked Harry for rescuing Eiko and for saving her daughter but he told Eiko he could no longer talk to her.
Eiko, bu arada, ne Harry'i bir daha gördü, ne de onunla evlenebildi.
Eiko, meanwhile, would no longer see Harry, much less marry him.
Görevi bitince, George'tan 5,000 dolar borç aldı bir kahve barı satın aldı ve Eiko'ya bir "sayanora" hediyesi oldu bu.
So when his enlistment was up, he borrowed $ 5,000 from George bought a coffee shop and bar and gave it to Eiko as a sayonara gift.
Bu aslında benim fikrim değil, ama onu görmeliyim, Eiko.
Well, it's not exactly my idea of a good time either, but I have to see him, Eiko.
Eiko.
Eiko.
Eiko, neyin var?
Eiko, what is it?
- Eiko'dan tabii ki.
- Eiko, of course.
Sana bakıyorum da, aynı eski zamanlardaki gibisin, Eiko.
Oh, looking at you, it's like old times, Eiko.
Eğer kendin için endişelenmiyorsan en azından bırak da Eiko ve Hanako'yu bir süre buradan uzaklaştırayım.
If you don't care about yourself at least let me take Eiko and Hanako away from here for a while.
- Eiko sana söyledi.
- Eiko told you.
Eiko istediği gibi yapabilir.
Eiko can do as she pleases.
Seni alındıracak diye Eiko'nun ödü patlıyor.
Eiko is afraid to breath for fear of offending you.
Birinin Eiko ve Hanako'yu uzaklaştırması gerek diyorum.
I mean, someone should take Eiko and Hanako away.
Eiko, aşağı eğil!
Eiko, get down!