Ejder перевод на английский
1,685 параллельный перевод
Dev ejder böcekleri, aşağı doğru güvenli sığanaklara inmek zorunda kaldılar.
The giant dragonflies are forced down from the canopy to seek shelter below.
Kızıl Ejder uyanıyor.
The red dragon awakens.
Bu, altın ejder jinlongu temsil eder, dokuzuncu seviye, en yüksek seviye.
This golden dragon stands for jinlong, ninth level, the highest level.
Buna "Kızıl Ejder" adını verdim.
I call it the Red Dragon.
Colleen babamla kalıyor. Ejder kadın ve onun yüz on kedisiyle kalamam ben orda.
Colleen's staying over at my dad's house, but there's no way I'm staying over there... with the dragon lady and her 110 cats.
Altı ay sonra Ejder toplarının yardımıyla Majin Boo ile ilgili bütün kötü anılar hafızallardan silindi.
the people of earth had their memories erased of Buu and the days that passed.
Daha iyisi, bir uçan ejder.
Better still, carve a flying dragon
Bir uçan ejder.
A flying dragon
Bir ejder ve bir Anka kuşu olsun.
Let it be a dragon and a phoenix
İki Kung-Fu ustası Ejder Kaplan okulunu kurdu :
Dragon Tiger Gate was founded... by 2 kungfu masters :
Annen bizimkilerin Ejder Karı dediği cinsten.
Your mama's what niggas call a dragon lady.
Bu gördüğün, ender bulunan ejder fulyasıdır.
You're looking at the rare white dragon bush.
Ejder bebeği kaçırmaya çalışıyordun, değil mi?
You tried to kidnap the dragon child, didn't you?
Geçen gece, ejder bebek kaçırıldı.
Last night, the dragon child was kidnapped.
Şimdi ejder bebeği geri verin!
Now hand over the dragon child!
Ejder mi?
Dragon?
Eğer burada bulunmamız senin için bir sürpriz ise Batının Ejder'i bazı yeteneklerini yitirmiş demektir.
If you're surprised we're here then the Dragon of the West has lost a few steps.
Yasemin Ejder'i şehrin en iyi çayhanesi olacak.
The Jasmine Dragon will be the best tea shop in the city.
Joy Luck Kulübü, Karateci Çocuk, Shanghai Surprise, Bruce Lee klasiği Ejder Kalesi, Tom Selleck klasiği Mr. Baseball ve / veya Tiffany'de Kahvaltı.
The Joy Luck Club, Karate Kid, Shanghai Surprise, the Bruce Lee classic Enter the Dragon, the Tom Selleck classic Mr. Baseball, - and / or Breakfast at Tiffany's. - Breakfast at Tiffany's?
Mavi Ejder'i sakın dinlemeyin.
Do not listen to the Blue Dragon.
Kızıl Ejder, Kızıl Ejder, Betty'yi tam buraya gönder.
Red rover, red rover, send Betty right over.
'Ejder Kapısı Üzerinde Zıplayan Sazan'.
'Carp Jumps Over the Dragon Gate'.
Ateş bilgeleri gizli tarihi ejder kemiği mezarında saklıyor.
The fire sages keep the secret history in the dragon bone catacombs.
Pasifik Ejder'indeki işimden bugün ayrıldım.
I quit Pacific Dragon today.
Pasifik Ejder'ine geri dön, işini geri al ve o madalyayı bana ver.
Go back to Pacific Dragon, get your job back, and give me that medal. No.
Pekala, Ejder Gözü yolun doğru çarptıkların bol olsun.
All right, Dragon's Eye, may your path be true and your caroms many.
- Evet. Dünyanın en büyük suç örgütünü kontrol edecek olan 13 ejder başı.
13 dragon heads who will control... the largest criminal organization in the world.
Kraliyetin Ejder Borusu.
The Royal Dragon Horn.
Ejder kadını temsil ediyor.
That one represents the dragon lady.
sen ejder adam olarak dogdun.
you were born to the dragonman.
bu ejder insanlarin isareti.
this bares the mark of the dragon people.
ejder adamlarin isaretlerine bakiyor.
looking the signs of the dragon men.
- Ejder pençesi tekniği!
- Dragon claw technique!
Ejder Lejyonu artık yok.
The Dragon Legion is no more.
Ejder'in Oğlu.
"son of a dragon."
Ejder yayını açmalısın.
You must make the dragon bow.
Şimdi tek yapmam gereken ejder yayı yapmak.
Now all I have to do is make the dragon bow.
Ejder nedir bilmiyorum?
Okay, you lost me at "dragon."
Mavi Ejder'i Hopkins'le mi çekiyorsun?
Blue Dragon with Hopkins?
Bir peri hikâyesi, Çirkin ejder Gustave.
It's a Grimm's fairy tale. The hideous dragon, Gustave,
Ejder'in intikamı soğuk yenen bir yemektir!
The dragon's revenge is a bitter dish best eaten cold!
Ejder rahat durmazsa bir tane yiyecek ağzının ortasına.
The dragon is gonna get one in a minute.
Nihayet karşılaştık, ejder çobanı.
We meet at last, dragon herder.
Sarı Ejder sigarası.
Yellow Dragon cigarettes.
Joy hakkında konuşmak onu o kadar kışkırtıyor ki, oradaki Sakallı Ejder'in bile sinirleri bozuluyor.
Talking about Joy gets her so agitated. It even upsets Mr. Bearded Dragon over there.
Oh, bu Bay Sakallı Ejder.
Oh, this right here is Mr. Bearded Dragon.
Ejder'in oğlu, şeytanın oğlu anlamına gelir
Dracula, meaning son of the dragon - son of the devil.
Roku'nun bir ejderi vardı, ve ben çocukken de pek çok ejder vardı.
Roku had a dragon, and there were plenty of dragons when I was a kid.
- Ejder başları.
- Dragon heads. - Yes.
Ejder.
The dragon.
Bir ejder gibi savaştın.
You fought like a dragon.