Eko перевод на английский
662 параллельный перевод
Elbette. "Eko-maru" ile "Bingo-maru" her ikisi de Güney Denizi Vapur Şirketi'nin.
Certainly. The "Eiko-maru" and "Bingo-maru" are both owned by the Southern Sea Steamship Company.
Eko ve parazitler.
Echoes. Interference.
EVA'ya plan değişikliği yapın ve alfa-eko-3-5 birimini hata öncesine döndürün.
Roger your plan to go EVA and replace alpha-echo-three-five unit prior to failure.
Eko, eko, adonai.
( Mocata ) Eko, eko, Adonai.
Eko, eko, adonai.
( Followers ) Eko, eko, Adonai.
- Eko, babalon.
Eko, Babalon.
- Eko, babalon.
( Followers ) Eko, Babalon.
Eko, osiris.
( Mocata ) Eko, Osiris.
Eko, osiris.
( Followers ) Eko, Osiris.
Eko vericisi temiz.
Echo sounder clear.
Ne eko ama!
What an echo.
Bu küçük aletle gırtlağın eko yaparak onların sesini çıkarıyor.
This little gizmo makes your larynx reverberate, mimicking their sound.
Burası Eko Gölü.
This is Echo Lake.
Kendilerine "Eko-savaşçılar" diyorlardı.
They called themselves "Eco-warriors."
"Eko" ismini nerden almışlardı?
"Eco," taken from what?
Bunlar Koruyuculara karşı savaşan Eko - Savaşçılar.
These guys are Eco-warriors, fighting the Protectorate.
Eko - savaşlar büyük darbe yedi.
The Eco-wars took a great toll.
Artık Eko - savaşçılar sadece bir dedikodu.
By now, the Eco-warriors are only a rumor.
O sinir bozucu metalik eko...
That irritating metallic echo...
Foton Eko Bellek sistemini devreye sokun.
Activate Photon Echo Memory system.
Küçültme gerçekleşti... iki 500 serisi Foton Eko Bellek çipi, ya da kısaca FEB... yani bir kontrol ve bir uzaktan kontrol eşlendi.
Miniaturization is achieved by pairing two 500 series Photon Echo Memory chips or PEMS as we call them, a controller and a remote.
Anlıyor musun, eko yapıyordu yani.
See, it was cos of the echo.
Bölgenin üzerindeyiz, Eko Bravo 1.
Above release point Echo Bravo One.
Aşığı kocasının bardağını zehirler, ve sonra, adamın dikkati başka yerdeyken, eşi onun içkisini içer.
The lover put poison in the glass of the husband and then, when it was distracted, the woman drinks of the glass. Eko.
Yangın Üssü, 6-3 Eko, burası Operasyon Merkezi.
Air Attack, 6-3 Echo, this is Operations.
Eko - 1 onları sıkıştırıyor.
Echo-1's pushing them.
Eko - 1 indi, köyün kuzey batı tarafından geliyor.
Echo-1's taken in, coming northwest edge of the ville.
2'den Eko - 6'ya.
2, Echo-6.
Eko!
Echo!
- Eko mu var?
- Is there an echo in here?
Eko-çubukları birleştir.
- Connect echobars.
Tüm eko sistemi yok etmek için tasarlanan, genetik olarak işlenmiş virüsler.
Genetically engineered viruses designed to destroy whole ecosystems.
Nörobiyoloji, plazma dinamikleri ve eko-yenileme üzerine çalışmış.
She's done work in neurobiology, plasma dynamics and eco-regeneration. I'd say that's pretty well-rounded.
Eko-yenileme üzerine bir ödev hazırlamıştım.
I did a paper on eco-regeneration.
O Eko-canlılardan biri.
He's one of the Eco-villains.
Ooh, eko çok iyi!
Ooh, it echoes good!
- [Zayıf eko]
- [Slight Echo, Feedback]
Eko-teröristler ya da militan çevreciler.
Ecoterrorists or militant environmentalists. Right.
Bir eko-terörizm davası için mi?
For an ecoterrorism case?
1934 yılında, kimse eko-terörizmin ne olduğu bile bilmiyorken aynı bölgede çalışan bir WPA ekibi iz bırakmadan kayboldu.
In 1934, long before anyone even knew what an ecoterrorist was, a WPA crew working that same area vanished without a trace.
Eko-teröristler bize böyle diyor.
It's, uh, it's what the ecoterrorists call us.
Peki neden eko-teröristler sizi hedef seçti?
So why do the ecoterrorists target you?
Çarşaf misali nehri bir ok gibi delen... istifin çıkardığı gıcırtı, ağaçların arasında eko yapıyordu.
The creak of the skiff powering forward, cutting arrow-straight through the still river.
Bu maymunların eko sisteme ne kadar zararlı olacağını düşündün mü?
What do you think those monkeys will do the ecosystem around here?
Hasarı tespit etmek için transözofageal eko çekelim.
Let's do a transesophageal echo to check out the damage.
Kardiyak eko da çekelim.
Better get a cardiac echo too.
- Eko hastası önce geldi.
The echo guy was here first.
Bak, hiç eko yok.
See, no echo.
- Eko nesi?
- Echo what?
Normalde eko-teröristlerle bir derdim yoktur.
I have no quarrel with these ecoterrorists in principle.
Eko-sistemimizin altyapısını oluşturduklarını.
That they're the foundation of our ecosystem.