Elit перевод на английский
609 параллельный перевод
Seninle, opera gibi çok daha elit bir yere gitmek istiyorum.
I'd like to go someplace smart with you, like the opera.
Ekselansları, sizin kadar elit ve seçkin birini bize elçi göndermelerinden dolayı duyduğumuz onur ve minnettarlığı İspanya Kralı'na iletin lütfen.
Your Excellency will convey to the King of Spain... our high appreciation of the honor he does us... in sending to our court a person of your quality.
Ve şu elit genç adamlara!
And those exquisite young men!
Hem yakışıklı, hem elit!
So handsome and so distinguished!
Ayrıca Rokuhara, Yoshimoto'nun elit birlikleri tarafından kuşatılmış durumda.
Also, Rokuhara is surrounded by Yoshitomo's elite.
Griggs, sana olan sevgim ve saygımdan dolayı sana caz elit kesiminin modern ritim dediği şeyi öğreteceğim.
Griggs because I hold you In affection and great esteem I shall now begin to instruct you in
Yeni kamp, uzman bekçiler, elit tabaka.
New camp, expert guards, the elite.
Hitler, Alman ordusunun en elit gücünü Condor Lejyonu'nu teftiş ediyordu.
Hitler reviews the Condor Legion. They are the elite of the German army.
Ve bu nedenle oralara da ari ırktan seçilmiş, birlikleri gönderimenin zaruriyetini dile getiriyordu. Başka bir konuşmasında : "Elit bir Alman ırkı önğmüzdeki yüzyılda SS'nin özel bir çalışması ve çabasıyla oluşacaktır" diyordu.
On other occasion, he stated, "Generally speaking, in a hundred years, the elite part of the German nation will be a product of SS activity."
Elit sanatmış.
It's high art.
- Nicholas artık şu yeni elit tabakadan biri.
- Now Nicholas is one of the new elite.
"Fransız elit tabaka yenileştirilmeli."
"The French elite must be restored."
Sınırsız güç, zenginlik ve elit tabaka tarafından yönetilen güneş sistemleri.
Limitless power, limitless wealth and solar systems ruled by the elite.
Parti'nin ne düşüneceğine bir elit karar verecek.
An elite decides what the Party thinks.
Ama, yaptığımız tek şey toplumumuzdaki, eğlenceye düşkün elit üyeler için parti vermek olacak.
But, what really goes on there are nightly parties for the elite members of our society who indulge themselves in self - gratification and hedonism.
Stockholm'ün en elit gece kulübü.
Stockholm's most elegant nightclub.
Bir gün elit bir mağazanın önünde Juliette'i gördüm.
One day I saw Juliette in front of an elegant shop.
Stockholm'ün en elit kulübü Black Night'e hoş geldiniz.
Black Night, Stockholm's most elegant nightclub.
Elit oyuncu grubuna giriş yaptın.
You got access to elite players.
Veya elit oyunculardan biraz daha az.
Or less than elite players.
Artık elit tabaka değiliz.
We're no longer the elite.
Orda her zaman o göt herif var Elit'te.
There's always that asshole over at Elite.
Hava kuvvetlerindeki en elit kesim.
An elite airborne corp.
Tam da bir Elit'ten beklediğim gibi.
Just what I'd expect from an Elite.
Gösterdiğin tepki bir Elit olduğunun kanıtı.
Your reaction proves that you're an Elite.
Bir Elit olarak gelişmiş zihinsel eğitim aldın.
As an Elite, you received advanced mental training.
Bu elit şehirde kusursuz bir hayat mevcut.
Life is perfect in this elite city of scholars.
Haklı. Bizler sizin gibi Elit değiliz.
We're not like you Elite.
Yüzbaşı Keith Anyan, Dünya savunma üssünden bir Elit üyesi.
Lieutenant Keith Anyan, Elite member, Earth Central Defense.
Yüzbaşı Keith Anyan, VIP Elit üyesiyim.
Lieutenant Keith Anyan, a member of the VIP Elite.
Gemide bir Elit var. Numarası 076223.
I have a member of the Elite on board, number 076223,
VIP pilotları bir Elit taburu oluştursun.
Put together an Elite battalion of VIP pilots.
Haklısın. Elit sürecinde başarısız oldular, gerçi biz de öyle.
They failed the Elite course, but so did we.
Hep elit olmak isterdin şimdi de size sıradan mahkûmlar gibi davranılsın istiyorsun.
You claim to be an élite yet wish to be treated as ordinary prisoners.
Kentin elit kesimindenler.
They belong to the power elite of this town.
- Elit kesim demek.
- Power elite.
Elit kesim.
Power elite.
Elit kesim, yönetici sınıf!
The power elite, the ruling class!
Getto'da elit bir satıcı gurubu... Casus ve Kaçakçılar, Café Sztuka'da buluştular!
In the Ghetto, an elite group of dealers, spies and smugglers would meet at the Cafe Sztuka.
Larissa Dmitrievna'nın etrafında sadece elit kişiler olmasını istiyorum.
I want Larissa Dmitrievna surrounded with only the elite.
Ve tren durdu. Gangster elit tabaka rampada yürüdü.
And, now, the train stopped, and the gangster elite marched on the ramp.
Belki herkesten sorun olmayacağına dair bir not alırsan, düşünebiliriz ama o zamana kadar, defol git seni elit dernek pisliği.
Maybe if you got a note from each of these people... saying that it was all right, then we'd reconsider... but until that day, take a hike... you elitist fraternity scumbag.
Günümüzden 120 yıl önce, yeni bir dönemi başlatma amacıyla kurulan Kozmo Akademisi elit bir kurum olup, en iyi uzay bilim tesislerini içerir.
Cosmo Academy — Established 120 years ago to usher in the new era. This elite institution contains the finest space science facilities and exists to educate the leaders of the future.
Onun elit kuvvetleriyle carte blanche'm var.
I got carte blanche with his elite unit.
Bu elit vurucu timin bir üyesi olmak için ne yapmak zorundasınız?
What do you have to do to become a member of this elite hit squad?
Doğrusunu söylemek gerekirse sadece birkaç kez denedik. Bunu gizli tutacak elit insanları bulup tanışmak çok zor.
Well, to tell you the truth, we've only tried it a couple a times.
Elit.
The elite.
Gösterişli, elit, dürüst, iyi, pofuduk, nemli, yapışkan ve tatlı olmak için tek yapmanız gereken gösterişli, elit, dürüst, iyi, pofuduk nemli, yapışkan ve tatlı olduğunuza inanmak.
To be gorgeous and high and true and fine and fluffy and moist and sticky and lovely, all you have to do is to believe that one is gorgeous and high and true and fine and fluffy and moist and sticky and lovely.
Elit bir özel birlik biriminin komutanıydı.
He was a commander of an elite special forces unit.
Elit müşterilerinin kalitesi gittikçe düşüyor.
Your clientele really is getting quite shabby. Hey, come on.
Elit tabaka bir yozlaşma içinde.
the elites are in decay...