Elvira перевод на английский
303 параллельный перевод
- Merhaba Elvira.
- Hello, Elvira.
Elvira, sence ben kötü bir insan mıyım?
Elvira. Do you think I'm a bad man?
Elvira!
Elvira!
Elvira?
Elvira?
Elvira, yiyecekleri getirebilirsin.
Elvira, you can bring those things in now.
Elvira Bliss'e ne demeli?
What about Elvira Bliss?
- Bayan Elvira! - Hayır! Şapka!
Elvira, my hat.
Buna rağmen, her şeyi Elvira yapamaz.
After all, Elvira can't do everything.
Umarım Elvira Rokfor peynirini unutmaz.
I hope Elvira doesn't forget the Roquefort.
Başlayın ve... Elvira'nın muhteşem yemeklerinin tadını çıkarın.
Just go ahead... and enjoy Elvira's wonderful cooking.
Karpuzu kaldırabilirsin Elvira.
You may remove the melon, Elvira.
Elvira çocukluğumdan beri bizimle.
Elvira has been with us ever since I was just a little girl.
Hayır, teşekkür ederim Elvira.
No, thank you, Elvira.
Şimdi horozu getirebilirsin Elvira.
You may bring in the capon now, Elvira.
Elvira'ya yardım edeceğim.
I'm going to help Elvira!
Ama eminim Elvira halledebi...
But I'm quite sure Elvira can manage- -
Elvira'ya şunu açmasına yardım edeyim.
I'll just help Elvira open this.
Elvira size yiyecek bir şeyler bulur.
Elvira will probably find you something to eat.
Bayan Elvira'nın hâlâ içerde olduğu tamamen aklımdan çıkmış.
I completely forgot that Signorina Elvira is still inside.
Elvira sen misin?
You're Elvira?
- Marenghi Elvira.
- Marenghi Elvira.
Bu Elvira olmalı.
Oh, that would be Elvira.
Biz kardeşiz Elvira.
We're sisters, Elvira.
Elvira, onu çocukluğunda tanımıyorsun.
Elvira, you didn't know her when she was a child.
Ve düşünüyordumda... Belki Elvira daha sık uğrayabilir.
And I was thinking maybe maybe Elvira could come in more often.
Elviraya ihtiyacımız yok.
We don't need Elvira!
- Günaydın Elvira.
- Good morning, Elvira.
- Günaydın, Elvira.
- Good morning, Elvira.
- Elvira.
Elvira.
Polisler Elvira'yı arıyor.
The police are looking for Elvira.
Elvira'nın bana nasıl böyle bir şey yaptırdığını anlamıyorum.
I don't see how Elvira could make me do a thing like that.
Benim, Elvira.
It's me, Elvira.
- Elvira, seninle geliyorum.
- Elvira, I am behind you.
- Hayır, Elvira'nın.
- I do not. The Elvira.
Elvira dahil.
Even the Elvira.
Yaralı olmasına ragmen, şövalye'ye karşı çö almakta kararlıydı, Yüzbaşı, subay arkadaşlarına Dona Elvira'nın, ölümünün yatagında olacagını söyledi.
Despite his wound, and bent on revenge against the knight, the captain wagered his fellow officers that he could bring Dona Elvira's mortal remains to his bed.
Dona Elvira'yı mezartaşının altında igrenç paraphernal'ının arasında buldular
They found her beneath her tombstone amid her repugnant paraphernal -
- Görüşürüz, Elvira.
- See you, Elvira.
1992 de, insanların hayatlarının tehdit altında olduğu bir yıl olacaktır. 13 AYLI BİR YILDA
1992 will also be a year in which many people's lives are threatened. Volker Spengler as Elvira Weisshaupt in IN A YEAR WITH 13 MOONS
Kendine bak, Elvira.
Look at yourself, Elvira.
Peki, nasıl istersen, Elvira.
Okay, have it your way, Elvira.
Hayır, Elvira.
Oh no, Elvira.
Saçmalamıyorum, Elvira.
It's not nonsense, Elvira.
Elvira, ameliyatından sonraki ilk yıl... çok güzel bir kadındı.
Elvira was a very beautiful woman after she had her operation.
Elvira... Bu, Rahibe Gudrun.
Elvira... this is Sister Gudrun.
Elvira çocukluğunu sormak için geldi.
Elvira came to ask about her childhood.
Kes şunu, Elvira!
Cut it out, Elvira!
Tanrı aşkına, Elvira Bliss mi?
Elvira Bliss?
Sen de Elvira.
You're Elvira.
Girsene Elvira.
Come in, Elvira!
O zaman sen Sol olmalısın.
You're Elvira.