Elysium перевод на английский
87 параллельный перевод
"... AK-601, Elysium adasına yola çıkacaktır. "
"... the AK-601 will proceed at ten knots to Elysium Island...
Elysium'da kaldığı sürece gemi... limanın bütün olanaklarından faydalanacaktır.
"During its stay in Elysium the ship will make maximum use... "... of the recreational facilities of this port. "
Elysium nerede?
Elysium, where is that?
Elysium, Limbo adaları'nın en büyüğüdür.
" Elysium is the largest of the Limbo Islands.
Başkent Elysium City palmiyeli bulvarlar... ve rengarenk boyalı evleriyle güzel bir metropoldür.
"Elysium City, its capital, is a beautiful metropolis... "... of palm-lined boulevards, handsome public buildings and colorful stucco homes.
Elysium limanı denizcilere demirleme ve dok olanakları sunar.
" Elysium harbor, offering excellent anchorage and docking facilities...
Orada Elysium'un en iyi ailelerinden... 50 genç bayan vardı.
There were young ladies present, 50 of them from the finest families of Elysium.
Bu geminin, burada kaldığı sürece kıyıya çıkması yasaklandı.
I'm sorry, but this ship is restricted for the rest of its stay in Elysium.
Elysium'da mi?
Elysium?
Seninle cennette bulusurum zamanin durdugu yerde.
But not so gloomily, my love. I'll meet you in Elysium... ... where an age of years is just a wink of time.
Farkedeceğin gibi, araziye şimdi resmen Elysium Park deniyor.
You will notice the tract is now officially referred to as Elysium Park.
Elysium Yunancadan gelen, Cennet anlamındaki bir sözcük.
Elysium is taken from the Greek, meaning "Paradise."
Ona Elysium Park adını verdik.
We call it Elysium Park.
Üye arkadaşlarını Elysium Park'ın büyük menfaatlarından yoksun bırakıyor
He's depriving his fellow members of the ultimate benefits of Elysium Park.
İçine yeni girene Cennet nasıl görünürse öyle görünüyor gözüme.
Is as Elysium to a newcome soul :
Tam zamanında Elysium'a ulaştık.
We've made landfall at Elysium, just in time.
Hala Elysium'dayım.
I'm still here on Elysium.
ÖIümden sonra gideceğimiz..
A sort of Elysium?
Çünkü orası Elysium'dur, ve sen artık ölmüşsündür!
For you are in Elysium, and you're already dead!
Cennet.
Elysium.
Seninle, Elysium'da buluşacağız.
I will see you in Elysium.
"O andan itibaren, Elysium'un yolunda bir hayalettir artık."
From that moment on, he is a ghost on the road to Elysium.
İyi Tanrı yukarıda! Ve ben cennetteyim.
Good God above, I am in Elysium!
- Cennet, Elysium, Shangri-la.
- Heaven, Elysium, Shangri-la.
Sizi, Elysium'a getirecek en çabuk yol.
That's the quickest way for you to get out of town and get to elysium.
Elysium'a hoş geldin.
Welcome to Elysium.
Carlton, Tyler'dan Elysium denen bir yere gelmesini istemiş.
Carlton asked Tyler to come to a place called Elysium.
"Elysium" "cennet" demektir.
"Elysium" means "paradise."
Elysium.
Elysium.
Zaman Savaşı'nın ilk yılında Elysium Geçidi'nde.
In the very first year of the Time War at the Gates of Elysium.
Probity, Elysium, Canaan ve Tinkler.
Probity, EIysium, Canaan and TinkIer.
Dr Elysium Collins, kendi tasarladığı tütünle bize iyilik yapıyor.
Dr Elysium Collins, favouring us with a tobacco mix of his own devising.
Ve öldüğünde, cennetin ışıltılı tarlaları önünde göz alabildiğine uzanmıyordu.
And at the moment she died, there was no gleaming Fields of Elysium stretched out before her.
Elysium'dayız.
Aboard the Elysium.
Elysium?
The Elysium?
Elysium tek gidişlik bir biletti.
Elysium was a one-way ticket.
İran kralları Darius ve Xerxes'e karşı bitmek bilmeyen kanlı savaşlarla boğuşmasına ve bunlardan sağlam çıkmasına rağmen Burada, vahşi doğada, Hayatı hakkındaki felsefi arayışı onu cennete,
Though he had fought and survived the endless bloody wars against the Persian kings, Darius and Xerxes, it was here, in silent meditation, that a beautiful act of a most violent nature brought him... to Elysium... and eternal paradise.
Studio City'deki Club Elysium.
This is Club Elysium out in Studio City.
- Elysium Yatak ve Kahvaltı, 16 km.
Elysium Bed and Breakfast, 10 miles.
" Elysium.
" Elysium.
Eğer yoksa, adı muhtemelen "Elysium, Sadece Kahvaltı" olurdu.
If they didn't, it would probably be called "Elysium just Breakfast."
Elysium'a hoşgeldiniz.Gelin, size etrafı gezdiriyim.
Welcome to Elysium. Come on, I'll show you around.
Böylelikle Elysium'u daima hatırlarsınız.
So you'll always remember Elysium.
Kalplerimizi ve kollarımızı açarak Elysium topluluğunun kalıcı üyesi olan George ve Linda'ya... hoşgeldin diyoruz.
With open arms and open hearts we welcome George and Linda as resident members of the Elysium community.
Linda, Elysium gibi amacı olan bir topluluk sizinle birlikte gelen tüm o plastik ve psikiyatrist kaplı dünyadan daha kapsamlı ve gelişmiş.
Linda, the concept of an intentional community like Elysium is far more involved and far more evolved than any of these plastic, shrink-wrapped summations you're coming out with.
Burada, Elysium'da cinsel sınırların olmayışının bizi daha dürüst kıldığına inanıyoruz.
Here at Elysium we believe that open sexual boundaries lead to a deeper honesty.
Görünüşe göre, Elysium'da, serbest ilişkiyi deniyorlar.
Apparently, at Elysium, they practice free love.
Elysium'daki olaya atlamak istedin, yaptık.
You wanted to dive headfirst into everything that Elysium represented, we did that.
Onu buradan uzaklara götürüp Miami'de yeni Elysium'u kuracağım.
I'm going to take her away from here and start a new Elysium in Miami.
Elysium'un bir sonraki aşamasını konuşmalıyız.
We gotta talk about the next phase of Elysium.
Yoksa Elysium'da köpeklerimle beraber olurdum.
Or I'd be greeting my dogs in Elysium.