Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ E ] / Emlakcı

Emlakcı перевод на английский

1,723 параллельный перевод
Bir kadın banka hesaplarına giriyor.. .. ve bir emlakçıyla birlikte kaçıyor.
I see a woman draining your bank account and running off with a real estate agent.
- Emlakçılık. Beni kandırdın.
- real estate. you tricked me.
Ama buraya bakmak istersek, emlakçının bir arkadaşımın arkadaşı olduğunu söyleyebilirim.
But the realtor is a friend of a friend in case we wanted to check it out.
Emlakçı.
- He came to me for help with stress.
Şu ünlü emlakçı mı?
The real estate developer?
Sonra da emlakçıyı aradım.
So, I called the realtor and here's the thing.
Stacy, Becky bana ikinizin de emlakçı olduğunuzu söyledi.
Stacy, Becky tells me that you two are both real estate agents.
O bir emlakçı.
He's a Real Estate Agent.
Gail'e emlakçı kadını söylerim.
I'll tell Gail about the real estate lady.
Emlakçı, Bay Yu diyor ki bu civarda kimse bize yer vermezmiş.
According to Mr. Yu at the real estate agency, no one in our neighborhood will be willing to rent space to us.
Oraya, Wellington'un bir emlakçı olduğunu bilerek gittin.
You knew going in there Wellington was a real estate guy.
Şu sahtekâr emlakçı adam... Allan Summers... Geçen gece Los Angeles Uluslararası havaalanından kiralık bir araçla alındı.
This crooked real-estate guy, Allan Summers was picked up at LAX last night in a town car and no one has seen him since.
Teşekkürler, emlakçı olmalıydım.
Thank you. Should have been a realtor.
Ben emlakçıydım.
I was a realtor.
İşini kaybedeceksin ve bir emlakçıda çalışmaya başlayacaksın, ama Foxtons'ta çalışmaktan utandığın için gayrimenkul komisyoncusu olduğunu söyleyeceksin.
You'll lose your job and work at an estate agent's, but you'll say you're a property developer because you're just so embarrassed that you work at Foxton's.
Emlakçıyla ne olduğunu... sormayacak mısın?
Well, are you gonna ask me what happened with the realtor?
Emlakçıyla ne oldu?
What happened with the realtor?
Emlakçı galeri hakkında bir telefon bile almamış.
The real estate agent hasn't received one call About the place.
Ben gerçek bir emlakçıyım.
I'm a real estate agent.
Natalie, emlakçıyım,... ve defter hakkında hiçbir şey bilmiyorum, tamam mı?
Natalie, I'm a property manager, and I don't know anything about your ledger, okay?
Tanrı aşkına, ben bir emlakçıyım.
I'm in real estate, for God's sake.
Emlakçılık işi yapan birçok kişi var.
A lot of people are in real estate.
Paramı ve pasaportumu aldı,... ve beni yanında sürükledi beni kendi özel emlakçısı diğer şeyler için kullandı.
He took my money and my passport, and then he made me drive him around... used me as his own personal real-estate agent and... for other things.
Natalie, emlakçı mı?
Natalie, the realtor?
Emlakçı dostum en az bir buraya kimsenin gelmesini beklemiyor.
My real estate buddy doesn't expect anybody here for at least a month.
Selam, ben Tiffany Ward. Tiffany Ward Emlakçılık.
Hi, Tiffany Ward, Tiffany Ward Realty.
Emlakçı bayan geldi!
That's the real estate lady.
Nalbur, emlakçı, yerel gazete- -
A hardware store. A real estate agency. The local paper.
- Emlakçı. Ne arıyormuş?
What was he looking at?
Emlakçı da benimle flört ettiğin yönünde tanıklık edecektir.
And the real estate agent will testify that you were flirting with me.
Küçük bir emlakçı numarasıdır.
It's a little realtor trick.
Tamam sen emlakçısın ben de müşterinim.
Okay, you're a realtor. I'm your client.
- Sence emlakçıya benziyor muyum?
Do I look like a realtor?
Tamam emlakçı ben olurum.
Okay, I'm the realtor.
Bir daire arıyorum ama emlakçıya güvenmiyorum.
I'm looking for an apartment... but i don't trust the realtor.
George evi gerçekten emlakçıya verirse satılacak.
It'll be gone if george ever really puts it on the market.
Mesela bize yolun tam karşısında yaşadığını söyleyen emlakçımız gibi.
Like maybe the realtor who made a big deal out of telling us he lives right across the street?
Hemen şimdi emlakçıyı arıyorum.
I'm calling a realtor right now.
Zaten emlakçılar ne işe yarıyor ki?
What do realtors do anyway?
Bu konuda klasik "İyi emlakçı, kötü emlakçı" dinamiğini kullanabiliriz.
I'm thinking we do like a classic "Good realtor, bad realtor" dynamic.
Kaliteli bir emlakçı olma tutkusu onu biraz gerginleştiriyor.
It's just his passion for quality real estate that makes him so intense.
- Ben avukatım, emlakçı değilim.
I'm a lawyer. I'm not a real estate agent.
Tamam, yarın emlakçıyı arayacağım.
All right. I'll call the real estate agent tomorrow.
Hayatım bu bey Martin, burayı bize satan emlakçı.
Honey, this is Martin, the Realtor that sold us this place.
Emlakçım aradı.
Well, my realtor called.
Emlakçılar kralıyım.
[laughs] I'm a real-estate mogul. What?
Hayır, normal emlakçıyım.
No, I am a real-estate agent.
Bonnie hâlâ emlakçı mı?
Um, is Bonnie still a realtor?
- Emlakçıyla konuşuruz.
- We're on the rea.
Emlakçıydı belki de o bina satış listesindeydi.
He was a realtor, you know. Maybe the building was one of his listings,
Satışı gerçekleştiren emlakçı olabilir bina sahibi, ya da binayı alan adam...
Um, the realtors who handled the sale, The owner, and the buyer,

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]