Emre перевод на английский
1,235 параллельный перевод
Ben böyle zalimce bir emre itaat etmeyeceğim!
I can't obey such a cruel order!
İkinci bir emre kadar parlaman yasak.
Shining has been suspended until further notice.
İkinci bir emre kadar gemilerin Babil 5'ten ayrılmaları yasaklanmıştır.
No ship will be allowed to depart Babylon 5 until further notice.
Ya özür dilersin, ya da üstlerinden gelen bir emre itaatsizlik edersin.
Apologize or disobey a direct order from your superiors.
İkinci bir emre kadar tüm gemilerin kalkışlarını erteleyin.
Delay the departure of all vessels until further notice.
- Emre itaatsizlik yapamazdım.
I couldn't disobey it.
Detaylara girecek zamanım yok, vardiyanız olsun, olmasın ikinci bir emre kadar herkes görev yerlerinin başında kalacak.
I don't have time to go into details, but you're all to remain at your posts until otherwise notified, whether or not your duty shifts are over.
Bu bir emre benziyor Bay Latura.
That sounds like an order, Latura. ROY :
lKendimizinki dışında her emre, her kuruma... boyun eğmeyi reddetmektir!
Our refusal to bow to any order but our own! Any institution but our own!
Uzgünüm General. Ama emre uyamam.
I am sorry, General Haynes, but I am unable to comply.
Tod, iki kez verilen emre karşı geldi.
Because I was standing right there!
Ventari sistemi vatandaşlarından, ikinci bir emre kadar dönmemeleri isteniyor.
If you are from the Ventari system, you are asked not to return until authorized.
19 : 00'dan sonra, ikinci bir emre kadar sokağa çıkma yasağı uygulanacaktır.
A curfew of 1900 hours will be maintained until further notice.
Bu emre karşı gelebileceğinden korkuyorum.
I'm afraid she may challenge the order.
Tüm izinler ikinci bir emre kadar Alpha birimi personeli için askıya alındı.
All recreation passes are suspended for Alpha unit personnel until further notice.
İkinci bir emre kadar beklemede kalın.
Stand by for further instructions.
- Bundan dolayı, bu emre itaat etmelisin.
Therefore, you must obey this command.
Bir kez tam anlamıyla tükendin mi her emre itaate hazırsındır.
Once thoroughly exhausted, you're ready to obey any orders. If they say
Emre tartismasiz uyulur.
You will obey orders without question.
Emre itaatsizlik edersen seni hücreye kapatırım.
If you disobey this order, I'll have you locked up.
Emre itaat etmeyenler tutuklanıp hücreye kapatılacaktır.
Any crew member attempting to do so will be arrested and taken into custody.
Vesta yasal olmayan hiçbir emre itaat etmeyecektir.
The Vesta will not engage in support of illegal orders.
Bu emre uyacağıma emin olabilirsiniz.
You can be assured that I will obey that order.
İkinci bir emre kadar gelen ve giden tüm gemileri durdurun
Stop all incoming and outgoing ships until further notice.
Esasında, sana bu konuda emir veriyorum ve sen bu emre, sonuna kadar uyacaksın, Binbaşı.
The bottom line is, I'm giving you an order and you're going to follow it, Lieutenant.
Emre uymayın.
BeIay that.
Ama yine de bu emre ara sıra uymayacaktık.
'But once in a while, we'd sneak out.
Verilen emre arkadaşınız için mi uymadınız?
So you endangered a $ 10-billion spacecraft... disobeyed a direct order because of a friend?
Verilen bir emre karşı geldin.
You violated a direct order.
SEVİYE BULAŞICILIK SADECE YETKİLİ PERSONEL Kesin bir emre itaat etmemen için özel bir gerekçen var mı, Er Benson?
Any particular reason you disobeyed a direct order, Private Benson?
Subtitles by Emre Bostan
Subtitles by Juan Claudio Epsteyn
Elime mi yoksa emre hükmeden yüreğime mi?
The hand that struck you or the heart that commanded the hand to strike?
Mevcut güvenlik önlemlerini bir sonraki emre kadar muhafaza edin.
Maintain current security measures until further notice.
Bilgisayar, emre uyma.
Computer, belay that command!
Sana bir emir verdim, ve senin bu emre uymanı bekliyorum.
I gave you an order, and I expect you to follow it.
Bu emre uyamam, efendim.
I can't follow that order, ma'am.
Görünüşe göre, Komutan Chakotay direkt bir emre itaatsizlik etti.
Commander Chakotay appears to have disobeyed a direct order.
Seven, verdiğim emre itaatsizlik ettin ve bunu sonucu olarak, çok duyarlı bir varlığı ölüme mahkûm etmiş oldun.
Seven, you disobeyed my direct orders and as a result, you condemned a sentient being to its death.
Yeni bir emre kadar ev hapsinde kalacaksınız.
You are under house arrest until further notice.
Lostris, The Narrator, BlackMirror, panconur swordpen, rhineceros, ozz, eozen81 Sacit, Emre Bekman, mets diocletian, NeOttoman, Sleepwalk3r. Çevirmenler :
But it'll still be two days till I say I'm sorry!
Direk tıbbi bir emre itaat etmiyorsun.
You're violating a direct medical command.
Tüm yapman gereken birkaç basit emre uymak.
All you gotta do is a few simple commands.
Aldığım emre göre, yarın tam zamanında o çatlağı mühürleyeceğim.
My orders are to seal the rift by this time tomorrow.
Anomaliden çıkmak için, Kaptan'dan emir aldık, ama o emre uymamayı seçtiniz.
We were ordered by the Captain to leave this anomaly, but you chose to disobey that command.
İkiniz de ikinci bie emre kadar kamralarınızda kalacaksınız - - revire rapor verdikten sonra.
You're both confined to quarters until further notice - - after you report to Sick Bay.
Seven bu emre uydu, ve kendisiyle yavaş, yavaş yüzleşmeye başladı.
Seven complies and slowly begins to embrace her individuality.
Her şeye rağmen denileni yapmalıyım çünkü bildiğim tek şey emre itaattir.
And I shall do so against all odds because... it's all I know.
Bana verilen emre göre, saat 12 : 01'de Hapishaneler Müdürlüğünün talebi üzerine Cindy Leanne Liggett'e vefat etmesini sağlayacak kadar madde ya da maddeleri vererek hakkında verilmiş olan idam cezasını infaz etmek zorundayız.
"I have been directed at 12.01 a. M... " by the Superintendent of Prisons...
Emre Tuncay Özgünen ( Kuban )
Original Airdate :
Emre Tuncay Özgünen ( Kuban )
July 14, 1997
Altyazılar : Nihat Yasin Emre
No, no, no.