Ended перевод на английский
11,806 параллельный перевод
Biliyor musun, istediğim her şeyi yapmak zorundayım Ve sen her zaman sona erdin Sopanın bok ucuyla.
You know, I always got to do whatever I wanted and you always ended up with the shit end of the stick.
Hatta o kadar ki sonunda kendini bir hapishanede buldu.
So much so that... he ended up in trouble... in prison.
Bakan, Luis Roldán'ın tutuklanmasıyla son bulan Ay Operasyonu hakkındaki detayları verdi.
The minister gave a press conference to inform about Operation Luna, which ended with Luis Roldan's arrest.
Aniden, açıklanamaz bir şekilde dövüş sona erdi.
Suddenly, inexplicably, the fight has ended.
Ama evlerini terk ettiklerinde ansızın tüm medeniyetin sonunun geldiğini biliyoruz.
But we do know their entire civilization ended suddenly when they abandoned their homes.
Ama kendini Donanma'da bulmuş. Bu arada yüzme bilmiyor.
But he ended up in the Navy, and he doesn't know how to swim.
İletişimlerimiz kesik kesikti ve bir adam gruptan ayrıldı ve çatışma sırasında öldürüldü.
Our communications were intermittent, and a guy got separated from the group... where he ended up killed in action.
Yanımda olup hayatımı kurtarması ise işin ironi tarafıydı.
And then to have him ended up saving my life was the irony of the whole thing.
Peki, sonunda, Ethan'ın babasına ne oluyor?
And what ended up happening with Ethan's father?
Seninle savaşımız beş yüz yıl önce sona erdi.
Our battle ended 500 years ago!
Hipotermi nedeniyle bir hafta hastanede kaldı. Kurtulamadı.
Ended up in the hospital for a week with hypothermia.
Sen sadece fotoğraflarıma bakıp öyle yaşarken, bu hale düşmek ne kadar korkunç olmalı diye düşündün.
You were just looking at my photographs, thinking how awful it must be to have lived like that and ended up like this.
Deri kıyafetli uzun hatun vardı ya, geceyi onunla geçirdim.
Ended up with that tall chick in the leather, you know,
Yani, önümüzdeki bir kaç hafta içinde İngiltere'yi yerle bir edip, savaşı bitireceğiz.
- So, in the next few weeks we will have destroyed England and ended the war.
Shere Khan o gece insanın hayatına son verdi.
Shere Khan ended the man's life that night.
Haftalar önce sona eren evliliğe üzülmeyi sürdürüyor.
All this carrying on about a marriage that ended weeks ago.
Küçük kan davan, 18 ay önce beni hapse tıkmanla bittiğinde yoruldun ve özensizleştin.
When your little vendetta ended with you putting me in jail 18 months ago, you got tired, you got sloppy.
Bıktıysanız üzgünüm fakat görevimiz bir uçağın Hudson Nehri'ne nasıl düştüğünü araştırmak.
Look, I'm sorry if you're frustrated, But our job is to investigate how a plane ended up in the Hudson River.
Tutulma bittiğinde Fakat, sadece karanlık vardı.
But when the eclipse ended, it was only darkness.
Tutulma sona erdiğinde, su altındaki Araiah ölü yatıyordu.
When the eclipse ended... Araiah lay dead at the bottom of the waters.
Onunla bitirdiğinden beri çok mutsuz.
He's been so down, since you ended it with him.
Buraya bir kız için geliyorsun ve bir başkasıyla karşılaşıyorsun.
You came here looking for one girl and you ended up with another.
Ama her şeyi bitirdi.
But he ended it all.
Şartlı tahliye ederken, ağabeyim bu polisin evine gitti ve öldürüldü.
Somehow, while he was out on parole, my brother ended up at this cop's house, and the cop shot him dead.
Ramazan sona erdi.
Ramadan has ended.
Saat 03 : 00'de bittiğini söylüyoruz. Harika vakit geçirdik, sonra ayrıldı.
We say it ended at 3 : 00, we had a great time, and then he left.
Ne zaman bir şey olacağını bildiğim zaman bile, Hala bokumu korkutmaktan vazgeçti.
Even when I knew when something was going to happen, it still ended up scaring the shit out of me.
- Dostum, bak, o zaman bittiğimi hatırlıyor musun Compton'da sigara içen o fahişe ile o otelde çatlak Dev çalılık ve gözleme göğsü ile,
- Dude, look, do you remember that time I ended up in Compton smokin'crack in that hotel with that hooker with the giant bush and pancake tits, looked like she was straight out of national geographic?
Geç saatlere dek çalıştık. Tayland yemeği yedik.
We ended up working late, ate Thai.
Donald Campbell'in, Coniston Water'da yaptığı hız rekoru girişimi... ... trajediyle sonuçlandı.
'Donald Campbell's heroic attempt at the speed record on Coniston Water ended in tragedy.'
Sonra ben de bu işi yapmaya başladım.
How I ended up doing this.
İki yıl cezaevine girdi. Ve sen Veronica ile bitirdin.
He went to prison for two years, and you ended up with Veronica.
New Jersey valisi ile tacımda dans ettim, Ve ben burada bitirdim.
I danced in my crown with the governor of New Jersey, and I ended up here.
Bir ilişkiden yeni çıktım...
I just ended this relationship...
Mitchell, bu noktaya nasıl geldiğin çok önemli değil.
Mitchell, it doesn't matter how you ended up here.
Bu noktaya nasıl mı geldim?
How I ended up here?
Bu saçma müdahale toplantısını bu noktaya nasıl geldiğimi öğrenmek için mi ayarladınız?
You want to use this weak-ass intervention to figure out how I ended up here?
Hatta, kendini böyle skandalların içinde bulan son hükümet şimdiki hükümetin...
In fact, the last government ended scandals like this the current government is in...
Eğer bu birliktelikle sonuçlanacaksa kesinlikle mutlu olurum.
If y'all ended up together, I'd be totally happy.
İşinin lanet olası kolumu kırınca bittiğini sanıyordum.
I would have thought your job ended with breaking my fucking arm.
Gün, kol kasımda bir kurşun ve 500 dolarlık hastane faturasıyla sona erdi.
So I ended up with a bullet in the bicep and 500 bucks of hospital bills.
Bizim konuşmamız henüz sona ermedi.
Our conversation has not yet ended.
Nasir Khan'ın yargısız infazı, 21. merkez karakolunda, olay gecesi sabaha karşı 04 : 00'te başladı, ve zorla yere yatırıldığı o 10 saniye içinde karara bağlandı.
The rush to judgment against Nasir Khan began at the 21st precinct at 4 : 45 a.m. the night of and ended 10 seconds later when he was tackled to the floor.
Louis'in dosyasını inceliyordum ve kazadan kısa süre önce Doktor Perez'le terapisini sonlandırdığınızı fark ettim.
I was looking through Louis'files, and... I noticed that you ended his sessions with Dr. Perez shortly before the incident.
- Terapisini sonlandırdığım için Peter sinirlenmişti.
Peter was upset that I'd ended Louis'therapy.
İronik ve gerçekten gülünç olan şeyse Annalise sonunda şanslı bir adamla evlendi.
The ironic thing is... and it's really quite funny... Annalise ended up marrying the lucky fellow.
Hepsi aynı şekilde bitti.
It all ended the same.
Şaşkın bir şekilde kendini karakolda buldu.
He ended up at the police station in a daze.
Küçük bir sodyum karışımı kullanarak bitirdim.
I ended up using a small mixture of sodiumh...
Bir sebepten ötürü Senatör mahallemize geldi. Dükkanına geldi.
For some reason, the Senator ended up in our neighborhood, in your deli.
Benim nöbetim bitti.
My watch is ended.