Engagement перевод на английский
3,872 параллельный перевод
Ah evet, bir nişan elması alabilir miyim lütfen?
Uh, yes, I'd like an engagement diamond, please?
Nişan yüzüğü.
The engagement ring.
Bir sakız topu makinasından.. gelmediği sürece bir nişan yüzüğünü... asla satın almayacağını söyleyen biri sendin.
You're the one that said that you would never buy an engagement ring that didn't come from a gumball machine.
Bunu ne zaman nişan yüzüğüne çevirmeme izin vereceksin?
When are you gonna let me turn this into an engagement ring?
Bir gün önce bana nişan yüzüklerini gösterdi.
He showed me the engagement rings previous day.
Uzun bir nişanlılık yüzüğü.
It's a long-engagement engagement ring.
Ve, henüz nişana hazır olmadığımızı düşündüm fakat nasıl hissettiğimi bilmeni istedim.
And I don't think we're ready for an engagement just yet, but I just want you to know how I feel.
Nişan yüzüğü mü?
An engagement ring?
Hiç kaçırmadığım bir etkinlik.
It's an engagement I never miss.
Nişan yüzüğü havuza düştü!
My engagement ring fell into the pool!
O kahramanca sözünü hatırlıyor musun?
You recall that heroic engagement?
Bu görev tamamen saldırı kuralları doğrultusunda yürütülüyor.
This mission is completely in accordance with the rules of engagement.
Çok üzgünüm. Bir randevum var da.
I'm terribly sorry, I have an engagement.
Ben Zamindar Soumitra Ray Chaudhry sizleri biricik kızım Pakhi Ray Chaudhry'nin Varun Srivastava ile olacak nişanında görmeyi temenni ederim.
'Zamindar Soumitra Ray Chaudhry cordially invites you to the... engagement of his beloved daughter...
Nişan nerde olacak?
Where is the engagement?
Angela'nın Lord Hecham'a nişanını bozması konusunda ne yapacaksın?
What are you going to do about Angela breaking off her engagement to Lord Heacham?
Size resmi bir bildirimde bulunacağım Emsworth. Yeğeninizle olan nişanı bozuyorum.
I come to give you formal notice, Emsworth, that I am breaking off my engagement to your niece.
İlk adımı attığınızdan beri,.. ... köy malikanemizde ailelerin katıldığı bir nişan daveti vermek istiyorduk.
Since you've extended the first laurel, we'd like to host an engagement fete for the families at our country estate.
Bu nişanı, düğünü, Sumitra işini bekleme listesine al. Ve benimle gel.
This engagement, wedding, Sumitra business, put it on the waiting list... and come with me.
Nişan yüzüğü, bir evlilik yüzüğü değil sonuçta.
Engagement ring not same as wedding ring.
- İsrail Savaşında 1967'den beri verilen can kayıplarını eklediğinde...,... bunlara Amerika'nın Kore ve Vietnam'daki savaşlarda verdiği kayıplar ile Afganistan ve Irak işgalinde verdiği kayıpları da ekle.
and you add to that every single American life lost in Vietnam, in Korea, and in every single American engagement since then...
Onun "nişan" dediği sadece bir bahane
Her quote "engagement" ls a flex arrangement
Annenle bu nişanı takdis edemeyiz ve rızamız olmadan evlilik bir seçenek değil.
Your mother and I can't bless this engagement, and without our consent, marriage isn't an option.
Meksiko City'den alınmış özel bir nişan işareti
Exclusive engagement direct from Mexico City.
Yarın beni alacak ve nişana götürecek.
He's taking me to pick out an engagement ring tomorrow.
Sonra arkadaşım Angie'nin nişan partisi var.
And then my friend Angie is having this party for her engagement.
... terfi ettiriyoruz. - Yönetici?
To engagement manager.
Bu sayede günün sonunda herhangi bir eksik kalmamış olur ve biz de sizin bu anlaşmadan beklentinize yönelik bir fikir oluşturmuş oluruz. Net bir son durum vizyonu.
and that there's no disconnect at the end of the day, we're trying to get an idea of what it is you're expecting to get out of this engagement- - net-net, uh, end state vision.
Başka bir planın ya da başka bir şey mi var?
You got a prior engagement or something?
Nişanlı oluşumuzun birinci yılında gümüş takımları çıkarmak yeterince özel oldu.
I thought our one-year engagement was special enough to break out my best silverware.
Bay Temple'ın acil bir işi var.
Mr Temple has a prior engagement.
Bayan Millar'ın nişan yüzüğüne hayran kaldım da.
I've just been invited to admire Miss Millar's engagement ring.
! Böyle önemli bir anlaşma sürecinde Kenzi burada ne yapıyordu? ..
What was Kenzi doing here during such an important engagement?
Şunlar nişan yüzükleri.
Those are engagement rings.
Bu nişan y üzüğü değil di mi?
What do you think? It ain't an engagement ring, is it?
Nişan yüzüğü değil o di mi?
That ain't an engagement ring?
Kadınların kendine olan saygılarının nişan yüzüğünden kaynaklandığının düşünülmesi.
The way society has conditioned women to base their self-worth on their engagement ring.
Sabrina'ya bir nişan yüzüğü almalısın.
You got to buy Sabrina an engagement ring.
Nişan yüzüğün nerede?
Hey, where's your engagement ring?
Aptal Jimmy ve nişanı.
Stupid Jimmy and his engagement.
Nişan yüzüğünü kaybetmişsin.
You lost your engagement ring.
Virginia'nın nişan yüzüğü kayıp.
Virginia's engagement ring is missing.
Rehin bırakmak için ödünç alıyorum ki nişan yüzüğümü geri alabileyim.
I am borrowing it to pawn so I can get my engagement ring back.
Bir bardak şarap daha içersem Burt'e, nişan yüzüğümü kaybettiğimi söyleme cesaretine sahip olacağım.
One more glass of wine and then I'll have the courage to tell Burt I lost my engagement ring.
Az önce annenleydim ve nişan yüzüğünün sadece metal ve taştan daha fazlası olduğunu anladım.
I was just with your mother and I realized that an engagement ring is more than just metal and a stone.
Babam, Sabrina'nın bir nişan yüzüğü istediği konusunda haklıydı.
Dad was right that Sabrina really wanted an engagement ring.
Tercihen önümüzdeki yarım saat içinde.
Preferably in the next half hour. I have a dinner engagement.
Davidson'ın parmağındaki nişan yüzüğünü gördün mü?
Hey, have you noticed Davidson's wearing an engagement ring?
- Bay White, sözleşmeyi biz yaparız.
Mr. White, we do have that engagement.
Tahminimce iletişime geçtiğiniz hayatta kalan her grup aynı şeyi söylemiştir. Sıradan gidişatın geçersiz olduğunun kanıtlandığını gerilla taktiklerinin bedeli çok da olsa daha başarılı olduğunu söylemişlerdir.
My guess is that every resistance group you've contacted has said basically the same thing - - that conventional engagement has proven ineffective, guerilla tactics slightly more successful but at too great a cost.
Çatışma buradaydı.
This is where the engagement was.