Eponine перевод на английский
48 параллельный перевод
Adının Eponine olduğunu söyledi onu tanıyormuşsun.
Said her name was Eponine... that you'd know her.
Eponine.
Eponine.
Eponine!
Eponine!
Eponine, Azelma, siz de gelin şekerlerim.
Eponine, Azelma, come too, my darlings.
Sadece kızları Eponine ona ilgi gösteriyor gibiydi.
Only their daughter, Eponine, seemed to be interested in him.
Paris'teki olaylar ne şekil alırsa alsın Eponine gecenin Marius'ü ona getireceğini biliyordu.
Eponine knew that whatever events were unfolding in Paris, the night would bring her Marius.
Eponine'ni Maboeuf Baba'nın yanına yatırdılar. Gavroche da bir ailenin ne olabildiğini anladı.
Eponine was laid to rest next to Father Maboeuf, and Gavroche understood what family could be.
Eponine ve Gavroche'un babası.
Father of Eponine and Gavroche.
Hey, Eponine.
Hey, Eponine...
Adı Eponine, işini bilir Daha çocuk ama korkutmak kolay değildir!
That's Eponine, she knows her way about Only a kid, but hard to scare!
- Ama Eponine... Burada başın belaya girer!
You'll be in trouble here!
Eponine, beni buraya getiren sensin dostum
Eponine, you're the friend who has brought me here
Tanrım, Eponine, ne işin var burada?
God, Eponine, the things you do!
Saçında bir ıslaklık var Eponine, yaralanmışsın!
There's something wet upon your hair
Yardıma ihtiyacın var!
Eponine, you're hurt!
- Sakın üzülme Mösyö Marius - Uyu, sevgili Eponine
- So don't you fret, Monsieur Marius
- Hiç acı hissetmiyorum
- Hush-a-bye, dear Eponine - I don't feel any pain
Eponine'di adı!
Her name was Eponine!
Eponine, gel benim canım.
Eponine, come my dear.
Eponine, görmeme izin ver.
Eponine, let me see you.
Sen, Montparnasse, kanuna dikkat et - Eponine'le - kendine iyi bak.
You, Montparnasse, watch for the law - With Eponine - take care.
Eponine, bul onu benim için!
Eponine, find her for me!
Eponine, yap bunu benim için,
Eponine, do this for me,
Eponine... Yolunu biliyor.
Eponine... ѕhе knоwѕ hеr wаy аrоund.
Eponine, beni buraya getiren arkadaşsın.
Eponine, you're the friend Who has brought me here.
Bu senin piçin Eponine!
It's your brat Eponine!
Eponine, eve git!
Eponine, get on home!
Ama yaşayacaksın, Eponine – Sevgili Tanrım!
But you will live, Eponine – Dear God above!
– sevgili Eponine, – M'sieur Marius
– dear Eponine, – M'sieur Marius
Eponine Chaligny mi?
Eponine Chaligny?
Eponine genelde şoförümü kullanırdı. Giovanni'yi.
Eponine usually used my driver, Giovanni.
Müşterin, Bayan Chaligny'i temizledin, cesetten kurtuldun.
Eponine Chaligny gambled here. You finished her off. You threw her body in the dirt.
Eponine'nin kumar bağımlılığı sık sık varoşlara gitmesine sebep oluyordu.
I knew her addiction brought her to the slums.
Eponine daha fazla para vermezsem Chaligny'e gidecekti basına ve Maliye Bakanlığı'na her şeyi anlatacaktı.
Eponine wanted to tell everything to Chaligny, the press and even the taxman. Chaligny did not kill his wife.
Eponine huzur içinde öldü. Marius'un mutlu olacağını bilerek.
Éponine died in peace, knowing Marius was gonna be happy.
- Bu işe karışma!
- But, Eponine...
Neden burada?
Hey, Eponine!
Kim bu civelek kız?
It's your brat Eponine!
Bu senin velet Eponine!
Don't you know your own kid?
Eponine, çabuk eve git!
Eponine, get on home! You're not needed in this
Eponine, ne oldu?
Eponine, what's wrong?
Tori daha sonra gidip başka biriyle olacağını bildiği hâlde aynı éponine gibi sevdiği adam için ölüyor.
Tori was just like Éponine, who died for the man she loves, knowing he was gonna go off and be with somebody else.