Ericsson перевод на английский
57 параллельный перевод
Stig Ericsson mu?
Stig Ericsson?
Bu, Stig Ericsson.
This is Stig Ericsson.
Stig Ericsson, Marta Olsson'un kanunen eşiniz olmasını kabul ediyor musunuz?
Stig Ericsson, do you take Marta Olsson to be your lawful wife?
Marta Olsson, Stig Ericsson'un kanunen eşiniz olmasını kabul ediyor musunuz?
Marta Olsson, do you take Stig Ericsson to be your lawful husband?
" İlk kez sahneye çıkan Stig Ericsson, keman konçertosunda acemilik çekti.
" Stig Ericsson debuted prematurely in the Mendelssohn violin concerto.
Ericsson'un yetenekli olduğu söyleniyor.
It may well be that Ericsson is talented.
Bayan Ericsson, benimle gelin.
Mrs. Ericsson, come with me.
Lütfen siz burada kalın.
Please stay here, Mr. Ericsson.
Ericsson.
Ericsson.
- Merhaba Muhterem Ericsson.
- Hello, Reverend Ericsson.
Bu konuyu sizinle konuşmam gerektiğini fark ettim Rahip Ericsson.
So I figured I'd discuss it with you, Rev. Ericsson.
Pastor Ericsson grip olduğu için gelemedi.
Pastor Ericsson's not coming because he's got a cold.
Ericsson?
Ericsson?
Ericsson, bu neydi?
Ericsson, what was that?
Ericsson, hat açık kalsın.
Ericsson, keep this frequency open.
Ericsson, bir süre önce senden ve mürettebatından büyük bir iyilik isteyebileceğimi söylemiştim.
Ericsson, a little while ago I said that I might be asking a great deal of you and your crew.
Üç gün sonra hizmete açıldığında bütün filomuz orada olacak ama Ericsson, bu bilgi Gölgeler'in eline geçerse üs faaliyete geçmeden önce saldırıya geçeceklerdir.
Most of the fleet will be there when it goes online in three days but, Ericsson, if this information falls into the hands of the Shadows they'll launch an attack against that base just before it becomes operational.
Ama Ericsson, bu bilgi kucaklarına düşerse inanmayacaklardır.
But, Ericsson, if this information comes too easily, they won't believe it.
Evli değilsin, değil mi Ericsson?
You're not a married man, are you, Ericsson?
Ericsson, milyarlarca kişinin hayatı buna bağlı.
Ericsson, billions of lives are counting on this.
Ericsson'dan Ak Yıldız filosunun geri kalanına. Duyuyor musunuz?
Ericsson to rest of White Star fleet, can you receive?
Affedersiniz, Ericsson adaptörünüz var mı?
I will get started. Good evening. Do you have an Ericsson phone charger?
- Bakıyorum da kızlarla aran iyi.
- Yes, but I'm staying at Ericsson.
- Evet ama hâlâ Ericsson'dayım.
Yes, may he live Yes, may he live
Hem de BMW. Erkek arabası bu. - Ericsson'dan.
- Mia is in fine spirits.
- Selam, Crista Ericsson.
Hi. Crista Ericsson.
Crista Ericsson.
Crista Ericsson.
- Bu bir Sony Ericsson.
- This is a Sony Ericsson.
Siyah Sony Ericsson.
A black Sony Ericsson.
- Biz Nordea ya da Ericsson değiliz, ama hala ülkenin en büyük aile şirketiyiz.
- How so? - We're not Nordea or Ericsson, but we're still the largest family-owned company in the country.
Skanska, Brisbane, ThecThronic ve Ericsson.
Skanska, Brisbane, ThecThronic and Ericsson.
Ernst Ericsson ile randevum var.
An agreement with Ernst Ericsson.
Ernst Ericsson.
Ernst Ericsson.
Ernst Ericsson, c ile ve iki s.
Ernst Ericsson with c and two s's.
Ernst Ericsson gibi çok kişi var komitede.
Many Ernst Ericsson is the Nobel community.
- Ernst Ericsson.
- That it is Ernst Ericsson.
Ernst Ericsson hakkında ne var?
What are you wearing Ernst Ericsson?
- Ernst Ericsson.
- Ernst Ericsson.
- Ernst Ericsson'la görüşebilir miyim?
- I matched Ernst Ericsson?
Ernst Ericsson cinayeti emretmiş o da onu öldürmüş olabilir.
Ernst Ericsson ordered the murder, she might kill him.
Hammarsten ve Ericsson arasındaki anlaşmazlık kişisel görünüyor.
Conflict between Hammarsten and Ericsson seem quite personal.
İki kelime, Bill Ericsson.
Two words, Bill Ericsson.
Ericsson'la tanışırız, küçük Ricky'nin de yasını tutarız.
We'll meet Ericsson, and we'll grieve little Ricky.
Şimdi Ericsson'a ihtiyacımız var işte, yanlış mıyım?
We're going to need Ericsson now, am I right?
Ericsson'ı bulmamız lazım.
We've gotta find Ericsson.
Ericsson nerede?
Where's Ericsson?
Ve şu an asistanım bana Ericsson'un toplantı istediğini söylüyor.
And my assistant tells me via cue card that Ericsson wants a meeting.
Sizinle tanışmak bir zevk, Bay Ericsson.
RICHARD : It's my pleasure to meet you, Mr. Ericsson.
Bay Ericsson'a ölümcül ceviz yok.
Got it, no deadly macadamias for Mr. Ericsson.
Bu Gwen Ericsson, yanımızdaki Marie Sherwood'la birlikte THRUsight teknolojisini tasarlayan kişi.
This is Gwen Ericsson, who, along with Marie Sherwood here, designed our THRUsight technology.
Ericsson mu?
That's an Ericsson.