Eve gideceğiz перевод на английский
389 параллельный перевод
Doğruca eve gideceğiz.
We'll go straight to the apartment.
Şimdi eve gideceğiz.
We're gonna go home now.
- Eve gideceğiz.
- We'll go home.
- Paltomuzun altına gizleyip eve gideceğiz.
- smuggle them under our coats, go home.
Eve gideceğiz ve her şey düzelecek.
- You're all right now.
- Eve gideceğiz.
- We go home.
Son koleksiyonu yaptıktan sonra eve gideceğiz.
We'll go home after we've made the last collection.
Ne zaman eve gideceğiz?
When are we going home?
Yarın eve gideceğiz.
Tomorrow we'll be going home.
Evden işe ve işten eve gideceğiz.
from home to work, and back home again.
Maxwell, James ve ben eve gideceğiz.
Maxwell, James and I will head for the house.
- Bu kubbeleri ambalajlayıp, eve gideceğiz.
We can pack up those domes and go home.
Aintry'ye kadar kürek çekip arabaları alacağız, sonra da eve gideceğiz.
We just paddle on down to Aintry, get the cars and go home.
Eve gideceğiz.
I'll get you home.
Beyaz adamı öldürüp eve gideceğiz.
We will kill the white man and we will go home.
Sonra eve gideceğiz ve elimizden geleni yapacağız.
Then we going back and we gonna make out the best way we can.
Sonra da eve gideceğiz değil mi?
Because we're just going to go home later.
- Evet sizinle eve gideceğiz.
Yeah, we'll walk you home. I'm not walking home.
Eve gideceğiz!
Let us go home!
Haydi el sıkışalım, eve gideceğiz.
Let's just shake hands, we'll go home.
Onu alacağız Stockwell'e götürüp sonra eve gideceğiz.
We'll pick him up, deliver him to Stockwell, and then go home.
- Şimdi eve gideceğiz.
Now we go home.
Eve gideceğiz.
We'll get home.
Mey geri gel! Eve gideceğiz!
Come back, Mei
Eve gideceğiz.
We're gonna go home.
Kendini toparlayınca... eve gideceğiz ve her şeye baştan başlayacağız.
And when you're strong then we'll go home and we'll start again.
Beraber eve gideceğiz.
We'll all get the goddamn keys.
Atlarımızı sulayıp eve gideceğiz.
We will water the horses and go home.
Eve gideceğiz, öyle değil mi?
But we're going home, right?
Sonra gelip seni alacağım ve eve gideceğiz.
Then I'll come and get you, and we'll go home.
Sonra, eve gideceğiz ve Zorro kıyafetimi giyeceğim.
Later on, we'll go home and I'll put on the Zorro outfit.
Bu şeyi görüp eve gideceğiz.
We'll sell this thing and go home.
... "Bir daha böyle bir şey olursa derhal eve gideceğiz" demişti.
"If that happens again, we're going straight home".
Canın daha dayak istiyor mu, yoksa eve mi gideceğiz, baş belası?
Are you going back for more, or will we go home, you big stiff?
Kongreye gideceğiz, kıyak bir vakit geçireceğiz.. .. sabaha eve gideriz ve kimseye durumu çaktırmıyoruz.
We've been to the convention, had a swell time, we're going home in the morning and nobody's any the wiser.
Şimdi nereye gideceğiz? Eve gitmek istemiyorum. - Vito, önerin var mı?
# Just that look #
Eve gitmek istiyorum. - Eve gideceğiz.
I want to go home.
Eve dönüş yolunun tamamında, Herbie Taylor'un ülserinde gideceğiz.
All the way home, we'll be riding on Herbie Taylor's ulcers.
Eve arabayla gideceğiz!
We've got a ride home!
- Sanırım yine eve yürüyerek gideceğiz.
- That we'll have to walk home again.
eve mi gideceğiz?
What home?
Eve nasıl gideceğiz Petya?
How do we get to the house, Petya?
Ne yapacağımızı söyleyeyim : Eve gideceğiz, bu tanka tırmık izleri çizeceğiz, çavuşu yatağa koyacağız ve bu akşam olanları unutacağız.
I'll tell you what we're gonna do. We're gonna go home. We're gonna paint the scratches on this tank.
Joey'i eve bırakıp oraya gideceğiz.
We " ll drop Joey at home and get on down there.
Eve nasıl gideceğiz anne?
How are we getting home, Mommy?
Fark etmez, eve gideceğiz zaten.
[UNINTELLIGIBLE] It doesn't matter.
Eve nasıl gideceğiz?
How'll we get home?
Şimdi kiliseye gideceğiz, sonra gazeteye uğrayıp birkaç insanla eve döneceğiz.
We're gonna go to church now, then we'll gonna go buy the paper. And have a few people back to the house.
ha, ve bizim eve göz kulak olabilir misiniz diye soracaktık New York'a gidiyoruz da. Peggy, Steve beni tiyatroya götürüyor sonra bildiğimiz küçük bir otel'e gideceğiz
Now, listen, Al, you promised you'd take me the night you didn't take me to our senior prom.
Eve gider gitmez, büyükannemlere gideceğiz.
As soon as I get home, we're traveling to Grandma's.
Olur, ama önce benim eve gideceğiz. Hadi. Seni bırakmam.
Alright, but we go to my place.
gideceğiz 89
eve gidiyorum 210
eve gel 70
eve geldim 52
eve gitti 30
eve gitmek istiyorum 292
eve git 260
eve gittim 19
eve gidelim 249
eve gidiyoruz 153
eve gidiyorum 210
eve gel 70
eve geldim 52
eve gitti 30
eve gitmek istiyorum 292
eve git 260
eve gittim 19
eve gidelim 249
eve gidiyoruz 153