Exactement перевод на английский
52 параллельный перевод
- Tamamen onunkini yansıtıyor!
- Exactement le sien!
- Kesinlikle.
- Exactement.
- Aynen öyle.
- Exactement.
Kesinlikle.
Exactement.
Aynen öyle.
Exactement.
- Ama sürgülü olduğuna dair yemin etti.
- He swore what had! - Exactement.
Çok doğru.
Exactement.
Harika. Bu çok tuhaf.
- Ooh, exactement!
Evet, öyle.
Exactement.
Exactement. Kesinlikle.
Exactement.
Exactement. ( Kesinlikle. )
Exactement.
- Exactement. ( Kesinlikle. )
- Exactement.
- Aynen mi.
Exactement.
- Ürpertecek?
- Exactement.
- Evet, Baş Müfettiş.
- Exactement, Chief Inspector.
Aynen, Hastings.
Exactement, Hastings.
Bu, kötü bir sözleşme gibi.
It's kind of a crappy deal. C'est Exactement CA.
Akıl yürütme gücüyle neler yapılabildiğini görüyorsunuz değil mi?
Exactement. You see what is possible with the powers of deduction?
İşte aradığım bu!
C'est ça, exactement.
Kesinlikle.
Exactement, nothing more.
Mersi.
Merci. Exactement.
Tam da rüyamdaki gibi. Dur, bu tarihi not almamız gerek.
Exactement comme dans mes rêves...
Poirot şöyle düşünüyor. Sizin gibi beyaz birini bulması için ajanına talimat vermiş biri var. Aynen sizin gibi birini.
It is the opinion of Poirot that there is a person who instructed his agent to search for a young lady who is Caucasian and resembled you exactement with your skin that is pale and your hair that is red.
Bu tam olarak ne demek?
And what is that exactly? Et c'est quoi exactement?
- Aynen öyle, dostum!
Exactement, mon ami.
Aynen!
Exactement!
Aynen öyle.
Exactement. Boom, boom, boom!
Aynen öyle, dostum. Aynen öyle. Lütfen şöyle geç.
Exactement, mon ami, exactement, so if you please?
- Aynen, dostum.
Exactement, mon ami, exactement.
- İsmi Fluffy, o insanlar Fluffy'nin insanı
These are his humans. Exactement!
- Aynen!
Exactement!
Aynen.
Exactement.
Kesinlikle!
Exactement.
- Aynen.
- Exactement.
- Teşekkürler.
Exactement.
Elbette, evet.
Exactement, oui.
Exactement.
I was next to her.
( Kesinlikle. )
- Exactement.
- Aynen.
Exactement.
Ne düşündüğümden pek emin değilim. Bir şeyler, olması gerektiği gibi değil.
Something was not exactement as it should have been.
Heyacanlı olacak.
Exactement.
Hiç fark edilmeden girebilmemiz lazım.
Exactement. We should be able to enter completely undetected.