Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ E ] / Examine

Examine перевод на английский

2,790 параллельный перевод
Ben sadece senden olanları gözden geçirmeni... Tamam, o zaman çok uzun süredir kendini tanıyan biri olarak bunu sana ben söylüyorum.
I'm only trying to get you to examine what might be... fine, it's what I've been telling you then, what I've really known myself for a very long time.
"Bir avcının, hayvanın ayak izlerinden ; hayvanın nerede beslenip, nerede uyuduğunu anlaması gibi bir ajan da ; bir aracın izlerinden hedefinin nerede yaşadığını, nerede çalıştığını, bulunmasını istemediği şeyleri nerede sakladığını öğrenebilir."
Much like a hunter follows animal footprints to find where the animal sleeps, feeds, and mates, a spy can examine vehicle trails to find out where a target lives, does business, and hides the things he doesn't want found.
Bu vak'ada ise kafa derisi yüzüp kesik izlerini incelemeseydik kaç tane darbe vurulduğunu ve hangi alet kullanıldığını bilemezdik.
In this case, we won't know the number of whacks or the type of weapon that did the whacking until we boil off the flesh and examine the tool marks.
Saldırganın arkasında bırakmaması gereken bir kanıtı incelememiz lazım.
We need to examine the one piece of evidence the killer shouldn't have left behind.
Bu yaratıkların ağızlarını incelemek istiyoruz.
We'd like to examine some of the creatures'mouths.
Bütün Müslümanlar önyargılarını tekrar gözden geçirsinler diye gözleri önüne serdim.
Put it out in the open, get other Muslims to re-examine their preconceptions.
Dün, duruşmadan sonra bu davada tanıkları nasıl çapraz sorgulamaya alıp sorular soracağımı anlatmanız benden taraf olduğunuzu gösteriyor.
Well, yesterday after court, you advised me on how to cross-examine and question witnesses for this trial, clearly demonstrating bias.
Ne kadar istesem de, ölü bir tanığa çapraz sorgulama yapamam.
I can't cross-examine a dead witness, as much as I'd like to try.
Bir şey çıkarsa diye kasayı yeniden incelemek istiyorum.
I'd like to re-examine the vault, just in case.
Muayene etsin.
To examine you.
Lauren'in kızı incelemesi gerek.
Lauren needs to examine the girl.
Bu adamları tutuklayıp, sorgulamamız için Majesteleri'nin rızası var mıdır acaba?
Do we have Your Majesty's permission to arrest and examine these men?
Gece gökyüzünün herhangi bir kısmını incelerseniz toplu iğne başı kadar küçük olan bir yer bile olsa işte karşınıza çıkacak manzara :
Examine any patch of the night sky, Even one as small as the head of a pin, And this is what you'll find...
- Bazı cesetleri incelemem lazım.
- Need to examine some bodies.
Lord Hertford, Konsey yine de bu tarz konuları incelemek ister, özellikle de Kral'ın rahatsızlığı geleceği planlamamızı bu kadar önemli kılıyorken.
- My Lord Hertford, Council is still constituted to examine such matters... especially since the King's infirmities give us all cause to think of the future.
Aynı zamanda Kral'ın da kanından ve bu da bize, ondan sorumlu olacakları incelemek için yeterli sebebi veriyor!
- He is also of the King's blood, which gives us cause enough to examine those put in charge of him.
Onu sorgulamak için, Kral'ın şahsından onay aldığımızı gayet iyi biliyorsunuz.
- Come, come, Sir Edmund. You know perfectly well we have the authority of the King himself to examine her.
Köprü cihazını incelememiz gerekiyor.
We have to examine the bridge device.
O kadın için herkesin ücra köşelerine bakarım ama ben de bitap düştüm.
Well, I'll examine anyone's dark places for that woman. I'm at the end of my rope.
Şimdi senin sıran.
To what, cross-examine her?
Bu teşkilatta parayla insanları amacından saptırmadaki şansımıza diyecek yok.
Well, we've had very good luck at this agency Using money to get people to re-examine their ideals.
Bu metali inceleyen ilk bilimadamı olmak açıkçası oldukça heyecan verici.
Which is pretty exciting, frankly, as I am the first scientist... to ever examine the metal.
Bu arada, bir Jedi Kruvazörü'nde bulunan Jedi şövalyeleri Anakin Skywalker ve Obi-Wan Kenobi ele geçirdikleri General Grievous'un mesajını incelemekteler.
Meanwhile, aboard a Jedi cruiser, Jedi Knights Anakin Skywalker and Obi-Wan Kenobi examine an intercepted message from General Grievous.
Harekete geçmeden önce, olayın aslını ve bu işe karışmış herkesi araştırın.
Examine all of the facts and all of the people involved before you act.
Fakat bu bize, bir çatışmanın bedeli olduğunu gösterdi.
But t us examine the cost of that one conflict :
Muayeneden önce seninle kısa bir sohbet yapalım.
We'll just have a quick chat before I examine you.
Bugün İsa'nın cezalandırılarak çarmıha gerilmesini medikal açıdan inceleyeceğiz
Today we will examine the scourge and crucifixion of Christ from a medical point of view.
Ve burada olmadığından bizim için çapraz sorgu yapamıyoruz... bunda biraz önyargı hissediyormusun, anladım.
And since he's not here for us to cross-examine... you feel there's prejudice, I get it.
Şimdi, seni incelemem izin ver bana.
Now, you're gonna have to let me examine you.
Baba, karımı incelemen asla izin vermemeliydim.
Dad, I should've never let you examine my wife.
Fiziksel muayene esnasında görünürdü.
It would have showed up on the physical examine.
House, cesedi incelemen gerekiyor.
House, you have to examine the body.
En azından onu birkaç dakika inceleyebilir miyim?
Could I at least examine it? Just for a moment.
Ama davranışlarını gözden geçirip değiştirmek istemiyorsan öyleyse bu konuşmanın bir anlamı yok demektir.
But if you don't wanna examine your behavior and make some changes, Then this conversation is useless.
Yasaların etkisine bakmak için o sokaktaki mülklere anket yapıyoruz.
We're surveying the properties on that block To examine the law's effects.
Önce diğer sürücüyü kontrol edeceğim.
While I examine the other driver.
Vahşi Yaşam Merkezi'nden Finn Haugan aynı ayı olup olmadığının...
Finn Haugan from the Wildlife Board will examine whether it was the same...
Kızıl Kartal kim olabilir bir de şu dosyaları inceleyin.
Examine these files... Red Eagle and see who could be.
- Ben de. ... çünkü gazı olan bir çocuğu incelemek için beni zorla yemeğimden ayırma ihtiyacı hissettin.
- Neither have I, because you felt the need to drag me away from my dinner to examine a kid with gas.
- Bir hastaya bakması için aradım- -
Because I called him in to examine this patient...
Tabii farklı parametreleri incelemezsek.
Unless we examine a different set of parameters.
İzin ver, muayene edeyim.
Let me examine you.
Sadece muayene etmem gerek
I just need to examine you
Seni tekrar muayene etmem gerekecek.
I need examine you again.
Önce sen mi tedavi etmek istersin,
Okay, I'll get the paperwork for her to sign. So you want to examine her first,
Seni bir muayene edecek. Sen gir içeri.
He will examine you.
Hae In unni'nin babası, Dae Woong'u bu hastanede muayene edecek.
Hae In unni's dad is going to examine Dae Woong at this hospital.
Doktor gelip, seni iyice muayene edecek.
The doctor will come and carefully examine you.
İncelediğimiz ilk savaş Guadalcanal'dı.
The first battle that we examine is Guadalcanal.
İlk olarak, robot parkının genel bir incelemesini yapalım.
First, let's examine the overview of the robot park...
Vardı.
Forgive me for asking this, but may I examine you to confirm it?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]