Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ E ] / Excursion

Excursion перевод на английский

254 параллельный перевод
Onlar gölde bir geziye çıktı.
They're on an excursion trip on the lake.
Kıyıdaki gezinizden memnun kaldınız mı?
Mr. Graham, did you enjoy your excursion ashore this afternoon?
Bir de Roton Point'e yapılan kısa bir gezi var.
And then... there's that excursion to Roton Point.
Ne yazık ki, hanımlar, geziyi iptal etmek durumundayız.
I regret, ladies, we have to cancel the excursion.
Böylece büyükbaba gitmeye can attığı geziye çıkabilecek.
So grandpa will get the excursion he's eagerly awaited.
- Bir okul gezisi.
- A school excursion
O binayı ilk defa okul gezisi sırasında görmüştüm.
It was during a school excursion that I first saw that building.
O zamanlarda, böyle bir seyahate ancak mayo ile çıkabilirdin.
In those days, on an excursion like this, you would have worn a bathing suit.
Ewa... bu savaş, gezinti değil.
Ewa... It's war, not an excursion.
ve detayına indikçe ne kadar farklı... bir oyunun parçası olduğunu göreceğiz.
It's an excursion into the odd and into the very, very different. Our play is called "the eye of the beholder,"
Önümüzdeki özel Alacakaranlık Kuşağı bölümünün adı "Bu iyi bir hayat."
Next week's very special excursion into the twilight zone is called "it's a good life."
Günübirlik bir tura katılmış,..
We went on a day excursion, looked all around the shops.
Sana mahkûmları küçük bir seyahate çıkarmanı öneririm.
I suggest you take the prisoners on a short excursion.
Bugün kısa bir gezintiden biraz fazlası olduğunu farzedelim.
Let's say that today will be more than just an excursion.
Çok enteresan bir gezi oldu.
It was a very interesting excursion.
Bolşoy balerinalarının bir gezisi!
An excursion for the Bolshoï ballerinas!
Gezi mi planlıyoruz Bay Hilter?
Planning a little excursion, are we, mr. Hilter?
En son Tournette civarında kalmıştık, öyle değil mi?
The Tournette was our last excursion, wasn't it?
Haftada bir kere Roma harabelerine gezi vardır.
And then once a week There's an excursion to the local roman ruins
Sonraki perşembe Hélène'le alışverişe çıktık.
The following Thursday, Hélène and I made a rare shopping excursion together.
Bir keresinde Yokohoma okuluyla bir geziye çıkmıştık.
It was on an excursion with the Yokohama school.
- Ya da küçük bir gezinti mi yapalım?
- Or shall we make a small excursion?
İçinde bir ekstra var mı?
And nothing more? Some kind of excursion?
Sadece eski bir gezi treni işletiyoruz.
We'rejust a little old excursion train. "
Demek gezintiye katılmadın?
So you didn't go on the excursion?
Limonata ve erimiş dondurma alırsınız.
And once a week there's an excursion to local Roman remains, where you can buy cherryade and melted ice cream...
Hatırlatmak isterim bu erkek erkeğe bir gezi değil.
I realize for you this is no longer a gay excursion.
Berlin'e yaptığın gezi çok aptalca ve gereksizdi
That was one blamed fool excursion of yours over Berlin.
Seyahat etmek isteyen yeterli sayıda insan varsa, kendilerine verilen gezi biletlerinde olduğu gibi,... Yahudiler de hemen hemen aynı şekilde nakledilmekteydiler.
So the Jews were being shipped in much the same way as any excursion fare would be granted if there were enough people traveling.
Bu yaz neden siz de Aran Adası'na gelmiyorsunuz?
Why don't you come for an excursion to the Aran Isles this summer?
Aslına bakarsanız yarın için küçük bir gezi planlandım...
In fact, I combined a girl excursion for tomorrow...
Majka, Bieszczady Dağı'na gitti. Üniversite gezisi.
Majka went to the Bleszczady Mountain An excursion from the University
Eşi görülmedik bir lüks içinde kısa bir gezinti.
An excursion into unprecedented luxury.
- Buna gidiş-dönüş fiyatı deniyor.
- Excursion rates, they're called.
Siz ve kocanız burada küçük kaçamak bir tatil mi yapıyorsunuz?
So are you and your husband here on a little outback excursion?
Seni tanımıyorum, ama sanırım senin en kısa zamanda, benimle ufak bir yolculuğa çıkma zamanın gelmiş
I don't know about you but I think it's time for you to take a serious excursion with me sometime real soon.
Bu küçük gezintimize katılanlar için belirlenen ücret her biriniz için 750,000 dolar.
The price for participating in this excursion.. Is 750,000 dollars each.
Buraya tatil yapmaya gelmedim.
This is not a weekend excursion.
Hanımlar, tarihin gizemli sayfalarında yapacağımız gezintide Bay Wright'la bana eşlik eder misiniz?
Do you ladies have any desire to accompany Mr. Wright and me... on an excursion into history?
Yarın, hep birlikte gezmeye çıkacağız.
Tomorrow, we all go together, and we have an excursion.
Nome'den bir günlük yolculukla çoğunu toplayabiliriz sanırım.
No, I imagine we can pick most of it up in just a day's excursion out of Nome.
Bizim Bajor'a yaptığımız kısa gezilerin dışında, bu istasyondan neredeyse üç yıldır ayrılmadım.
But, aside from our brief excursion to Bajor I don't think I've been off this station in nearly three years.
Pekala çocuklar, şimdi ay modülüne geçelim.
Well, folks, let's head on down to the lunar excursion module.
Gama çeyreğine sefer düzenlemek için beni ve eski iş arkadaşlarımı neden öldürmek gerekiyordu?
But why was it necessary to kill me and the rest of our former colleagues in order to embark on this excursion into the Gamma Quadrant?
-.. sadece erkeklere özeldir.
- male only excursion. You know that.
Biraz daha iyi hissettiğinde, kısa bir geziye çıkıyoruz.
We're going to take a little excursion as soon as she's better.
Bu insanlarda eksik olan tek şey bir Ay keşif modülü.
The only thing these people lack is a lunar excursion module.
Honfleur'e okul gezisi.
School excursion to Honfleur.
Houston, burası Excursion.
Houston, this is Excursion.
- Evet, kısa bir tatile gidiyorum. Romanya'ya, yaz gelince.
"Yes, I'm making an excursion" "to Romania, in summer"
Üzgünüm.
This is a really stupid question, particularly in view of our shopping excursion, but I just wondered if by any chance... Well...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]