Exploits перевод на английский

"Kahramanca davranışın ve görevlendirdiğim François'nın yerine hayatını riske attığın için Şeref Nişanı'nı hakediyorsun."

You deserve the Legion of Honor for your exploits and the guardhouse for risking your life instead of François, whom I had appointed.

Aslında senin bazı maceralarını da koymayı düşünüyordum ama hayır, sen kesinlikle aşk romanına uygun bir kahraman değilsin.

You know, I was even considering including some of your exploits... ... but, no, you'd never do for a hero of romantic fiction.

Onun hikayesini biliyor ve seviyorlardı. Oradan geçerken, bir an için onun bütün kahramanca serüvenlerini paylaşıyor gibiydiler.

They knew and loved his story and as he passed by, for one brief moment they seemed to share in all of his daring exploits.

İdaremiz, Bay Cody'nin maceraları hakkındaki farklı görüşleri biliyor.

Management is aware of a difference of opinion as to Mr. Cody's exploits.

Şimdi de büyük zevkle diğer kahramanlarımıza söz veriyorum. Bize başarılarından bahsedecek.

And now I take great pleasure in introducing another of our heroes... who will tell you something of his exploits.

- Askeri görevlerimden söz edemem.

- I couldn't talk about my exploits.

Yıllık safarim için Nairobi'deydim ki, tüm Kenya başarılarınla çalkalandı.

I was in Nairobi on my own safari the year that all Kenya rang with your exploits.

İleride yapacağımız işlerin prensibini keşfetmiştim.

I came up with the mechanism for our future exploits.

Biliyor musunuz, sizin başarılarınızı yıllardır izledim.

Yes I thought I recognized you. You know I followed your exploits for years.

Benim maceralarımı kayıt altına alman gerekiyorsa, duygusal yönü daha az vurgulayıp, içerdiği entellektüel hususlara daha fazla ağırlık vermeni isterim.

Hmm. If you must record my exploits I do wish you would put less emphasis on the melodramatic and more on the intellectual issues involved.

Dün geceki her iki başarınıza olan hayranlığımı belirtmeye geldim.

I have come to express my... admiration for both your exploits last night.

denizdeki kahramanlıkların, kaptan, seni çok ünlü yaptı.

Your exploits at sea, captain, have made you quite famous.

Dünya, bitip tükenmez bir şekilde bizden uzaklaşan... küçük bir adanın önemsiz bir parçasından ibaret olan bir galaksi içinde dönerken, onunla birlikte dönen bir kasabada kahramanlıklarından... hiçbir şeyin arta kalmayacağının pekala da farkındaydı.

He was well aware that nothing of his exploits would remain... in a town that revolves with the Earth, as the Earth revolves within a galaxy that is only an insignificant part of a tiny island... endlessly receding from us.

Olağanüstü kahramanlıkları olduğunu duymuştum.

I heard of his great exploits.

Kötü yola düşmüş bu kadını kazandığın paralarla satın al.

Buy this fallen woman with the money your exploits earned you!

- Elbette! Amerikan polisi yeteneklerinizden öylesine bahseden bir rapor hazırlamış ki sizi bulmalıydım.

The American police account of your exploits was so inspiring I was compelled to seek you out.

Hastalığını suistimal ediyor.

She exploits the fact that you're sick.

Gösterdiğin erdemli sadakat ve yaptığın onurlu ve olağan üstü başarı dikkate alınarak, verilen bu onurun kanıtı olarak, verilen bu onurun kanıtı olarak... her zaman iyi ve sadık bir vatandaşın parçası olarak, sana kraliyet şövalyesi ünvanı veriyorum toprağın savunucusu, tacın koruyucusu,

Considering the virtuous fidelity you have shown, and the honorable exploits that you have done, having given proof of that honor, having given proof of that honor... as always as is the part of a good and faithful subject, I hereby dub thee knight of the realm, defender of the soil, protector of the crown, and a fit consort for the princess Gwendolyn the fair.

Kahramanca çabaları kayda geçmiş, hepimizin iyi tanıdığı biri,

One whom is well-known to all of us by the record of his valiant exploits,

Sonra, hanımlarla olan maceralarını anlatır.

Then, of course, he'll... He boasts about his exploits with the ladies.

Goetaborg adındaki alçak bu başarıdan kendine pay çıkarırken ben öylece bekleyemem.

I can't wait while that scoundrel named Goetaborg exploits what I foolishly gave him.

Her iki hayatınızda da, yaptıklarınız sizi efsaneleştirmiş.

In both areas, your exploits are, what they say in the comic books, a legend.

Savaşta kahramanlık yapmaktansa, şarkı söylesen daha iyi edersin

You are better suited to singing songs than exploits in battle.

Sadece eski zamanın sergüzeşt anıları kalıyor burada.

Only the memories of old exploits remain here.

Tüm şu yalnız kahramanlar.

All these single-handed exploits.

Fakat seyahatları esnasındaki kahramanlıkları, ufak tefek düzeltmelerle nesilden nesile defalarca anlatılan..... bir kabile efsanesine dönüştüğü bilinmektedir.

But it is known that the exploits of their journey became tribal legend, to be told over and over again, from generation to generation, with slight revisions.

Kadınlarla olan maceralarınız meşhur.

Your exploits with women are legend.

Schwimmer'in suç kaydı yok... Ama gangsterlerin mallarını sömüren bir ekibin üyesi.

Schwimmer has no criminal record... but is one of that group of men who are fascinated by the exploits of gangsters.

Akademide öğrenciyken, kahramanlıklarını okurduk.

When I was a cadet at the Academy, his exploits were required reading.

Valencia'ya gelen Ben Yusuf'la birlikte vakit de gelmişti. Büyük ve güçlü ordusunu İspanya kıyılarına çıkarabileceğine emin olmak zorundaydı.

And over all the land of Spain, news of the Cid's exploits began to spread.

Peter West'le Brian Johnston Yağmurla Duran Oyun'da oynuyor. İki kriket sunucusunun neşeli maceralarını konu eden komedide E. W. Swanton antika İskoç hizmetçi Aggie rolünde.

Peter West and Brian Johnston star in'Rain Stopped Play', a whacky new comedy series about the gay exploits of 2 television cricket commentators with E. W. Swanton as Aggie the kooky Scots maid.

Gözlerimin içine bak, kadın pazarlayan birine mi benziyorum?

Look me in the eyes, do I look like a guy who exploits women?

"Anlaşsalar da anlaşmasalar da erkek eşini her halükârda sömürür."

Whether they get along or not, he still exploits her.

Ey zaman, korkunç işlerimi seziyorsun önceden.

Time, thou anticipat'st my dread exploits.

New York Times getirmeye demiryolunun son noktasına atlılar gönderiyor ve böylece Bayan Langtry'nin maceralarını takip edebiliyordu.

He even sent riders to the railhead to bring back the New York Times... so he could follow the exploits of Miss Langtry...

Margherita, Sadece bir gece macerası!

Margherita! Now we get to do even nocturnal exploits, right?

- General Mondego'nun askeri başarısını kim duymadı ki!

Who has not heard of the great exploits on the battlefield of general Mondego?

Ama sen, çocuklarına bizim dostluk ve macera dolu hikayelerimizi anlatmalısın.

But you must tell your children tales of our friendship and exploits.

Titus Livy'nin yazdıkları gibi, duygu sömürüsü kahramanlık masalları değil hayır, yalın gerçekler, ayrıntılı bilgiler, hatta dedikodular.

Not great tales of heroic exploits as T-Titus Livy wrote, no, but the plain facts, the kitchen details, even the g-gossip.

Zenginlerin fakirleri ezmesine izin verir?

That the rich person exploits the poor one?

İspanya ve Almanya Kralı Ceriñola ve Pavia fatihi, Flanders'in üçte birinde, Don Hernando Cortés,... Kutsal Katolik Kilisesinin silahlı kanadı,... asi geleneklerinin yaşayan aynası..

Charles V, King of Spain and Emperor of Germany, Conqueror of Ceriñola and Pavia, in the thirds of Flanders, Don Hernando Cortés,... armed wing of the Holy Catholic Church,... living mirror of the noble traditions of the kingdoms of León, Castilla, Navarre, and Asturias,... witness the exploits of the Cid and Fernan Gonzalez, Don Hernando Cortés,

Bir centilmen ve sevgili olarak maceralarımı anlatan bir kitap.

A book about my exploits as a gentleman and a lover.

Yoksulu sömürür ve işini mahverder her işçinin

Exploits the poor and wrecks the job of every working man

Onun aşk maceraları çok iyi bilinir.

It's quite well known, the stories about his amorous exploits.

Bay Cazanova'nın edebi yeteneklerini tartışmayacağım ama aşk maceralarına gelince benim rezervlerim var.

I won't dispute Mr Casanova's literary abilities, but as to his amorous exploits, I have my reservations.

Vurucuların sıradışı hamlelerini ölümsüzleştirmeye... her daim hazır gazeteciler... sahada tanımadıkları bir oyuncu görürler... Babe Ruth'un arkasında sırasını beklemektedir.

Journalists, anxious as always... to immortalize the exploits of the great home-run hitters... notice a strange new player... waiting his turn at bat after Babe Ruth.

Yani, cinsel maceraların büyük panoramik bir duvar resmi olarak düşünülebilir.

I mean, your sexual exploits could be thought of as a majestic panoramic mural.

Soylu ayağı ile kazandığı başarılar, benim epey karışık bulduğum, Süper Kupa denilen şu ilginç Amerikan zaferine ulaştırsın.

May his exploits with his royal foot... lead him to that curious American glory, which I confess, puzzles me completely...

Kahramanlıklarını nadiren kendilerine saklarlar.

They seldom keep their exploits to themselves.

Kahramanlık mı?

Exploits?

- Sizi büyük bir ilgiyle izledik.

Sherlock Holmes. We have been following your exploits with great interest.