Exploring перевод на английский
999 параллельный перевод
Biz keşfediyoruz, ve her gelişme varlığınızın sebebini anlamamıza yardımcı oluyor.
We are exploring and every discovery we make will help us understand our very existence.
Sarah şu anda yapabileceklerini keşfediyor.
Sarah is exploring some boundaries right now.
Ve bir maden şirketi büyük bir demir cevheri damarını keşfediyordu Vic ve ben ise, bölgeyi görmeye çok istekliydik.
And a mining company was up there exploring a big iron ore deposit and Vic and I were very keen to see this area.
İşte Amazon'u keşfediyor Yüzbaşı Spaulding
Here is Captain Spaulding Exploring the Amazon
Sadece teorini açığa kavuşturuyorum.
Oh, I'm only exploring your theory.
Evine bakıyordum Dorian.
I've been exploring your house, dorian.
Günün birinde dünyayı keşfe çıkacağım.
I'm going out exploring someday. You watch.
- Keşfe çıktı mı?
Did he ever go exploring?
Hâlâ araştırma yaptığım sırada, sıra bana gelmişti.
While I was still exploring, it was on me.
Bir, psikolojik karmaşayı çıkarıyoruz, katilin beynini incelemeyi.
To begin with, you should throw out all that psychological mess... exploring a killer's sick mind.
Ve eğer etrafı dolaşmak istersen, ihtiyar John'a sor yeter. Seni istediğin yere götürür.
And when you've a mind to do a bit of exploring', just you ask ol'John, and he'll put up a bit of grub for ye to take along.
Adam'la keşfe çıktık.
Adam and I did some exploring.
Araştırmaya değer.
It's worth exploring.
Haber doğruymuş, bilimsel bir keşif gezisiymiş - harita çıkarmak ve keşif yapmakla ilgili.
The report was true, there was a scientific expedition - mapping or exploring.
Uzayın keşfindeki liderliğinizden dolayı en iyi sizin anlayacağınızı sandık : Biz parçalanmış bir güneş sisteminden kurtulanlarız.
Because of your leadership in exploring the field of outer space we felt you could best understand that we are the survivors of a disintegrated solar system.
Yıllar önce, bu kitabın yazarı, Notre-Dame'ı gezerken, daha doğrusu incelerken kulelerden birinin karanlık bir köşesinde, duvara elle kazınmış şu kelimeyi buldu.
Some years ago, while visiting... or rather exploring Notre Dame, the author of this book found on one of the towers this Greek word carved on the wall.
Verim araçları, yeni tekniklerin bulunması.
Efficiency Instruments, exploring new techniques.
Böylece keşif yaptığı yerlerdeki insanların... çok sıcak olduğunu anlamıştım.
So I knew wherever he was exploring that the, uh, natives were friendly.
Aşağıdaki dünyayı keşfetmek için gereken tüm teçhizatlar!
All the instruments needed for exploring the world below, whatever it may be!
Evi geziyordum da.
I was just exploring the house.
Hayır yeter artık dolandığımız!
No, enough of this exploring!
- Etrafı dolaşalım.
- Let's go exploring.
Her zaman dünyanın bu bölümünü.. kendim araştırmak gibi bir hayalim oldu, kitaplardan topladığım bazı bilgileri pratikte görmek gibi.
I always had a dream of exploring this part of the world for myself, putting some of the knowledge I gleaned from books into practical use.
Özel bir yere değil, sadece gezeceğim.
Oh, nowhere special. Just exploring.
Hatta, seksin bile psikosomatik bir kavram olduğunu inceliyorum.
As a matter of fact, I'm exploring the idea that sex is psychosomatic.
Ve devamlı iyiliği düşünüp ona göre hareket etmeliyiz.
And to act so as to be permanently exploring good.
Gamma Trianguli VI'i araştırırken, adamlarımdan biri zehirli bir bitki tarafından öldürüldü.
While exploring Gamma Trianguli Vl, one of my men has been killed by a poisonous plant.
Etrafı keşfediyordum.
I am out exploring.
Ve sonucu tüm keşiflerimizin...
" And the end of all our exploring...
Ve sonucu tüm keşiflerimizin...
And the end of all our exploring "...
Galaksinin dış çemberinde dolaşırken, Enterprise imdat çağrısı aldı. yaşamın olmadığı Scalos gezegeninin inanılmaz güzellikteki şehrinden.
While exploring an outer quadrant, the Enterprise received distress calls from an uninhabited, incredibly beautiful city on the planet of Scalos.
Camus II'de ölü bir medeniyetin kalıntılarını araştıran bilim adamlarından bir acil durum çağrısı aldık.
The Enterprise has received a distress call from a group of scientists on Camus II who were exploring the ruins of a dead civilisation.
Bence araştırmaya değer.
I think it's worth exploring.
Yeni sınırlara bakıyoruz, bu işin peşini bırakamayız, gerektiğinde hayatımızı veririz.
We're exploring new frontiers, must always push on, give our lives, if need be.
Etrafa bakıyordum. Galiba bakmamam gerekiyormuş.
I was exploring, I guess I shouldn't have been.
Biz birçoğunu keşfediyoruz.
We're exploring many of them.
Keşifte misin kaptan?
Exploring, Captain?
Üzgünüm, Sadece keşfetmeye çalışıyorum, kimseyi suçlamıyorum.
I'm sorry, I was only exploring. I haven't accused anyone.
Bu bölgede araştırma yapıyoruz.
We're exploring this area.
Zamanın başlangıcından beri dünyanın insan eli değmemiş yerlerini keşfetmek gibi.
It's like exploring a world hidden from man since the beginning of time.
- ExKeşfedilmemiş bölgeleri mi keşfettin?
- Exploring uncharted territory?
- Dışarıda, çevreyi araştırıyorlar.
- Out exploring the surrounding area.
İnsan ruhunu araştıran bir aygıt!
An appliance exploring human souls!
Bizden biraz ileri bir teknolojik uygarlık varsa,... bizim Güneş Sistemi'mizi keşfe çıktılarsa,... şimdiye kadar burada olmalıydılar.
If they're a little ahead of us we who are already exploring the solar system then they should be here by now.
Belki Samanyolu'nun ufak bir bölgesini keşfetmek için birlikte hareket edeceklerdir.
Perhaps they would cooperate exploring together a small province of the Milky Way.
Yıldızlararası seyahat filosunun ana gezegeni,... büyük Samanyolu Galaksisi'nin bu küçük bölgesini keşfediyor.
The home star of a fleet of interstellar transports exploring this tiny region of the great Milky Way galaxy.
Hollandalılar gemilerine "uçan gemi" demiştir ve Voyager da onların mirascısı olmalı gerçek uçan gemi yıldızlara uzanan, ve yolu üzerinde dünyalı Christiaan Huygens'in görüp vurulduğu gezegenleri keşfeden araç.
The Dutch called their ships "flying boats" and the Voyager spacecraft are their descendants true flying boats bound for the stars, and on the way exploring some of those worlds which Christiaan Huygens a man from Earth knew and loved so well.
Başka dünyaları keşfederek, bu dünyayı koruyoruz...
By exploring other worlds we safeguard this one.
İlkel kültürleri araştırmak için birçok yolculuk yapmıştır.
Has taken part in various expiditions exploring primitive cultures.
Burada aylarca dolanabilirdik.
We'd have wasted months exploring endlessly.
- Nello, toptancıları parçaladı.
The Nello! Is exploring some wholesalers of beef and pork.