Express перевод на английский
4,846 параллельный перевод
Express'e bunu bildiğimi söyleyip beni gözden düşürmeye çalışan da sendin. Yüzüme karşı inkâr edebilir misin?
Look me in the eye and say you didn't also try to discredit me by telling the Ekspres I had prior knowledge of Bent's illness.
Sonra da Altitude fotoğrafçısı Sanjiv'e olan tevazusunu göstereceğini düşündüğü fotoğraf için kendine sövdü.
And Michael kicked himself for a pose he thought would express humility to Sanjiv, the Altitude photographer.
Estetik cerrahım Doktor Herbert Willing ve psikiyatristim Doktor Bartholomew Wolper'a duyduğum şükranı kelimelerle ifade edemem.
I can't express enough gratitude to my plastic surgeon, Dr. Herbert Willing and my psychiatrist, Dr. Bartholomew Wolper.
Öyle ki kurt çoban köpeğinin haline olan hayranlığını gizleyemedi.
So, then, in civil conversation The wolf express'd his admiration of Tray's fine case.
Okulun son günü. Annem kendimi özgürce ifade etmemi söyledi.
It's the last day of school, and Mom says I'm free to express myself.
Söyle gözlerinle istiyor musun, istemiyor musun?
"Express it through your eyes, whether I want it or not."
Sabarmati Express... Koltuk S-6... Bundan eminim, S-6...
Sabarmati Express... coach S-6... I am sure about it, it is S-6...
Babam bana Pakhi Hızlı Treni der.
My father calls me Pakhi Express
Ama mutluluğu ararken... bunları ifade etmeyi unutuyorum.
But in search of happiness.. ... I forgot to express them.
Eminim güzel eşinize sevginizi bir çok... şekilde ifade ediyorsunuzdur.
I'm sure you express your love in many different ways.. ... to your beautiful wife.
Bana olan hislerini ifade edemiyor bile.
He can't express his feelings for me.
Ve bunları söylemeyi seviyorum.
I like to express it. - Good for you.
Her neyse, sadece başsağlığı dilemek istemiştim. Eğer bir ihtiyacınız...
Anyway, I just wanted to express my condolences and say if there's anything the two of you...
Ben de Brighton Beach ekspresine bindim.
So I hopped on the Brighton Beach express.
Adamın ne yansıtmak istediğini görebiliyorsun!
You can see what the man wanted to express!
Sevincini ağlayarak gösterebilirsin.
You may express your joy through tears.
Bu yeni bir şey. Benim amacım ; grup sevinçlerini belirtmenin yeni bir yolunu bulmak.
My goal was to find a new way to express group excitement.
Ama tüm samimiyetimle, bu muazzam mükafat için
But in all sincerity, I just wanted to express
Ama hızlı teslimat için, onları üç litre insan kanıyla paketlemek zorunda kaldım.
But in order to get the express shipping, I had to package them with three pints of human blood.
Shawn, bunu açıklayamasam da, dersimi aldım.
You know, Shawn, even though I can't express it, I learned my lesson.
4 sene boyunca, kendi düşüncelerimi ve duygularımı ifade edemeden yaşadım. Kendi evimde bile.
For four years I have lived not daring to express my thoughts or sentiments, even in my own home.
Kadınlar ve erkeklerin yas tutmaları farklıdır Liz.
Men and women express grief differently, Liz.
Kurye sabah eksprese geri gider.
The courier goes back on the morning express, so look through this now.
Düşünceli, nazik ve bacakların kadar uzun mesafeli düşüncelerinin ki daha da uzatmayı seçmiştin sonuçla direkt ilgisi olmalı.
Well, your thoughts and the kind, thoughtful, long-legged manner... in which you chose to express them, had much to do with the end result.
- Böyle hissetmekte haklısın, sana hak veriyorum fakat duygularını ifade etmelisin, burda ve grup terapisinde.
These feelings that you're having, they're valid, but you need to express them here and in group.
Hızlı treni iptal edecek günü buldular.
The one day they cancel the express train.
Hislerimi böyle ifade edebiliyordum.
I could express my feelings.
Delhi'den hareket eden Chandigarh Amrapali Express'i platform no. 1'den ayrılmak üzere.
The Delhi to Chandigarh Amrapali Express is about to leave from platform no. 1.
Bir kız duygularını abisine ifade edemez.
A sister can't express her feelings to his brother.
Hep iltifat edersin İyi konuşuyorsam bu hep çalışıyorum demek değildir!
You always flatter me. Just because I express myself well doesn't mean I'm always working!
Anıları bastırma materyali olduğundan.
Memory express material...
Demek istediğim eğer ona açılmazsan kızın düğününde anca tatlıları yiyeceksin.
I mean if you don't express it now.. .. you'll be seen eating sweets in the girl's wedding.
Bu bir geçit.
It's an express.
Eskifjördur'dan Reykjavik'e ekspres otobüse bindik.
We took the express bus from Eskifjördur to Reykjavik.
- Hayır, olmaz tatlım. Bu resmen Maury Povich Şov'a kısa yoldan gidiş bileti.
No, honey, this is an express bus to The Maury Povich Show.
Ben basitçe onlar olmadan daha iyi.. olacağımızı düşündüğümü söylemek istiyorum.
I simply wanted to express the fact that I feel we were better off without them.
Kendimi ifade edebiliyordum.
I could express myself.
aşk ihtiyacını... ifade etmeniz gerekli..
These are the bodies... that need to express themselves.
Kişiliğimi yansıtacak bir şey istiyorum.
See, I want something that's gonna express my personality.
Sizi Londra Covent Garden'daki Royal Opera'ya davet etmek isterim.
I want you herewith an invitation the Royal Opera in Covent Garden in London express.
Red Rooster Express Suites'te 2 kişilik yemek kazanan İlk William McKinley Lisesi Diva ödülü galibi...
Winning dinner for two at Red Rooster Express Suites... The First Annual William McKinley High School. Diva Award goes to...
Burada olmak için, New York'tan bütün o yolu, Lima Express'le geldiğin için teşekkürler.
Thank you again for taking the Lima Express all the way from New York City, again, to be here.
Bu acıyı anlatmak için yeterince kelime yok.
There are no words to express the pain.
Böyle bir adam her tür insan duygusunu tek kelimeyle ifade edebiliyorken neden bütün gece ayakta kalıp yazma ihtiyacı duyar ki?
So why does a guy like that need to stay up all night writing when he could already express the entire range of human emotions with a single word?
Bana saygılarını ifade etmek için geldi.
I came to express my respects.
- Çünkü ürünün acilen teslim edilmesi gerekir. - Yöneticilerden biri için olmalı. Ya da onun gibi bir şey.
Cos it'll be for urgent express delivery, probably for one of the directors or such like.
Şu anda hissettiklerimi ifade etmekte çok zorlanıyorum ve Claire için de aynısının geçerli olduğunu biliyorum.
I find it very difficult to express everything that I'm feeling right now, and I know Claire feels exactly the same.
Tessa ve ben aşkımızın ne kadar tutkulu olduğunu açıklamaktan utanmıyoruz
Tessa and I aren't embarrassed to express how tender our love is.
Burası pankartları ve tişörtleri hazırladığımız yer. Aynı zamanda aşkımızı ve bağlılığımızı göstermek için yaptığımız diğer eşyalarıda yaptığımız yer.
It's where we make the T-shirts, banners, and miscellaneous sundries that express our love, loyalty, and allegiance.
Herkes Hanna Ekspresisine binsin.
Oh! Well, all aboard the Hanna express.
Ekspres posta ile gönderdim.
Express mail.