Expression перевод на английский
3,291 параллельный перевод
Oda sıcaklığı deyimini duymuş muydun?
Have you heard the expression room temperature?
Sen, ekranın öte yanındaki şapşal ifadeli tip!
with the dumb expression!
"Kim bir sapığın muzunu yemek ister ki hem?" demiştiniz ya bir kez daha söyleyebilir misiniz ve mümkünse kızgın bir şekilde olsun.
" Who'd eat a pervert's banana anyway? you think? with an upset expression.
- Ah, bu sadece bir deyim.
- Ah, it's just an expression.
Ama yıllar boyunca bu resme bakıp düşünürdüm, neden yüzünde öyle bir ifade var diye?
( laughter ) But for years I'd look at that picture and I'd think, why does he have that expression on his face?
İşitme cihazını takmayı bıraktığımdan beri insanların davranışlarını öğrenebilmek için çok çabaladım.
Ever since I stopped wearing a hearing aid I pushed myself to study everyone's expression closely
Sevgili gezegenimizde yaşayan her sistem, Evren'in mükemmel dengeye ulaşması ve hayatın yapması gerekenin güzel bir sözle ifadesidir :
Any living system on our beloved planet, is an eloquent expression of the Universe's astonishing ability to come to a perfect balance and then to do what life is ment to do :
Yaşamımda bu felsefenin pratik açıklamalarını, modern şiddetsiz cesur Aikido sanatında buldum.
In my own life I found a practical expression of this philosophy, in the modern non-violent martial art of Aikido.
Rüyan, bastırdığın duygusal acının bir göstergesi gibi.
Sounds to me like your dream is an expression of some emotional pain you're repressing.
Bir tabirimiz var. "Erken gelen kurtçuk kuşları da getirir"
We have an expression : "The early worm gets the dead bird."
Min Soo, öğretmenine böyle bakman hiç hoş değil.
Min Su, it's impolite to look at teacher using that eye expression.
Sadece biri anladı ve yüzünü buruşturdu.
Only one of them understood this and his facial expression changed.
"Tüm risk alıcıya aittir" diye bir şey duymadın mı sen?
Are you familiar with the expression, "buyer beware"?
Sen şöyle bir şey duydun mu "Ben bir polisim ve hayatının sonuna kadar park cezası alacaksın"
Are you familiar with the expression, "I'm a cop and you're going to get parking tickets for the rest of your life?"
Duygusal bağlanmadan yoksun. Şüpheli mi yazmış?
It lacks expression of emotional attachment.
Küçük bir kişisel anlatım gerekliliğini anlayabilirim.
Now I can understand the need for a little personal expression.
Kendimi ifade etmek icindi... Ve o seks icin dogru adam degildi.
It was about self-expression... ( Colette chuckles ) And he wasn't the right guy for sex.
Öyle kalmaya devam et.
Maintain that expression now.
Hayır Bart, bu bir ifade.
No, Bart, it's just an expression.
Adamın yüzü ifadesiz. Kompozisyon sıra dışı değil.
There's no expression on the man's face, the composition isn't unusual in any way.
Tabii ki eşek ifadesizdir. Neler hissettiğini anlayamayız.
The donkey, of course, has no expression, we can't read its feelings.
İtalya'da bir söz vardır, Jay.
There's an expression in Italian, Jay- -
Sanırım bunun güncel cevabı, "Ne sandın?"
I believe the fashionable expression is "duh!"
Santa'nın ifadesi de yardımcı olmuyor.
And Santa's expression does not help.
Burada hamburger yiyor. Duygu yok, his yok, ifade yok.
Here he just eats a hamburger, no feeling, no emotion, no expression.
Demokrasi, sağlam bir anayasa laiklik, ifade özgürlüğü falan kazandık.
We got democracy, an impeccable constitution, secularism, freedom of expression and so on and so forth.
Yüzünde Robert Downey Jr.'un...
You're trying to wear that Robert Downey Jr expression
Film, modern yaşamdaki bilgisayarlaşma ve makineleşme korkusunu ifade eder.
Tetsuo's wild energy was a brilliant expression of modern life's fear of machinery and computerization.
Ve müzikle ifade edilmesi için fazladan üç dakika gerekir.
And music, and the expression of that could take an extra 3 minutes.
Evet, bir tabirdir.
It's like an expression, you know.
Nereye gitti?
Expression of surprise. Where did you go?
Ne güzel bir laf. Temelli.
That is such a nice expression.
O, ülkemizin başka yörelerinde kullanılan bir onaylama sözcüğüdür.
It is an expression of affirmation that is used in other areas of the country.
Vallaha ben artık klasik bir cümlenin arkasına sığınabiliyorum.
I can only take refuge in this very cliché expression.
Porno izliyormuş gibi de görünmüyor ama.
His expression doesn't look like he's watching porn.
Buraya ilk gelişinde de aynı ifadeyi takınmıştın.
You had that same expression the first time you saw where I lived.
Ama şu manzaraya bakınca sanki Kang Se Ri biraz bozuldu.
But compared to this picture, Miss Kang Se Ri's expression does not look so good.
Ne derler bilirsin.
Don't you know this expression?
Böyle bir ifade kullanmadım ben.
I didn't use that expression.
Hey Squirt, sen hiç "Zirvedeyken bırak" deyimini duydun mu?
Once the expression "Stop your advantage if you" heard?
"Sözler incitir" lafı da nereden çıktı?
And what is this new expression, words hurt?
Kendini ifade etmekle ilgili sorunun neyin doğru olduğuyla ilgili sıklıkla garipliklerle karşılaşman.
The problem with that expression is it's frequently at odds with what's right.
Son beş dakikadır yüzündeki o aptal ifadeye bakılacak olursa parçaları bir araya getiriyorsun ama faydası yok.
I can see by that expression you've had on your face for five minutes that you're piecing this together, but it's no good.
"Müzik, tavrın güzelliğine ve hislerin anlatımına bir bakışla oluşan seslerin bileşimi."
Music - a combination of sounds with a view to beauty of form and expression of emotion.
"Baskıdan kurtulun..."
and expression of emotion..
Bu bir deyim.
It's an expression.
Gülmek yas tutmanın en sık karşılaşılan belirtilerinden biridir.
Laughter is a common expression of grief.
Hani insanların yüz ifadelerini değiştirdiğinde yaptığı şey.
That thing people do when they change their facial expression?
Genç insanların seçimine saygılıyız yeni görüşlere de öyle
We appreciate the expression of choice of young people, having the courage to express their views.
Sadece bir deyim.
It's just an expression.
♫ Onda bir çiçeğin ifadesi... ♫ ♫... bir kuşun sesi, ♫ ♫...
- He has the expression of a flower the voice of a bird,... the soul like a full moon in April He has the heart of a poet...